Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, Adana İl Sağlık Müdürlüğü’nde çalışan 252 işçinin yıllık izinlerini kullanamadığını iddia etti.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, Adana İl Sağlık Müdürlüğü’nde çalışan 252 işçinin yıllık izinlerini kullanamadığını iddia etti.
Sayıştay raporlarına yansıyan bulgulara göre toplamda 41 bin 69 gün kullanılmamış izin tespit edildiğini ifade eden Akkuş İlgezdi, işçilerinden 98’inin 30 günün üzerinde kullanamadığı izni olduğunu söyledi. İl Sağlık Müdürlüklerinde; Sürekli işçilerin yıllık izinlerinin kanuna uygun şekilde kullandırılmadığı bu nedenle de yüksek miktarda birikmiş yıllık izinlerin bulunduğu ve bu biriken izinlerinin emeklilikte toplu izin ücreti olarak ödendiği tespit edildi.
Sağlık Bakanlığı’nın Sayıştay raporlarını inceleyen Cumhuriyet Halk Partisi Sağlıktan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Dr. Gamze Akkuş İlgezdi, konuya ilişkin şunları söyledi:
“Pandeminin başından bu yana sağlık çalışanlarımızın kötü koşullarda izinsiz bir şekilde çalıştırılmasına karşı çıktık. Şimdi ise aynı şeyi İl Sağlık Müdürlükleri bünyesinde çalışan sağlık işçileri için söylüyoruz. Adana İl Sağlık Müdürlüğü’nde yapılan incelemede 31.12.2021 tarihi itibariyle çalışan 252 işçinin toplam 41.069 gün kullanılmamış yıllık izni bulunmaktadır. Bu işçilerden 98’inin kullanılmamış yıllık izni 30 günün üzerindedir. Bazı işçilerin de 826, 448, 420, 414, 413, 410, 399, 391, 380, 374 gün gibi çok fazla kullanmadıkları izinlerinin olduğu Sayıştay raporlarına yansımıştır. Nasıl bir işçi ki kendi rızasıyla 826 gün izin kullanmasın? Kıdemli bir işçi olduğunu varsayarsak 27 yıldır tam iznini kullanamadığı anlamına gelmektedir. Bu tabloda büyük bir hak gaspı vardır. Sayıştay’ın tespitlerinin yarattığı soru işaretleri Adana İl Sağlık Müdürlüğü’nce ivedilikle giderilmelidir.”
CHP’li Akkuş İlgezdi, “İşçinin yıllık izin hakkından feragat etmesi mümkün değildir. İşveren olarak kurum yönetimlerine düşen görev, çalışanların anayasal haklarının kendi rızalarıyla bile olsa ihlaline yol açan bu uygulamaya izin vermemektir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 50’nci maddesinde, dinlenmenin çalışanların bir hakkı olduğu ve bu hakların kullanımının kanunla düzenleneceği hüküm altına alınmıştır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 53’üncü maddesinde, işçilere yıllık izin verileceği ve yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemeyeceği açıkça yer almaktadır. 56’ncı maddede yılık iznin, 53’üncü maddede gösterilen süreler içinde işveren tarafından sürekli bir şekilde verilmesinin zorunluluğunu içermektedir. Kullanılmayan yıllık izinler ancak ve ancak iş akdinin sona ermesi halinde ücret olarak işçiye verilebilir. Bu da 4857 sayılı İş Kanunu’nun 59’uncu maddesince sabittir. Fakat burada açıkça görülüyor ki İl Sağlık Müdürlükleri, dinlenme hakkı gaspına kanuni kılıf uydurmuş, onu da yanlış uydurmuştur. Kanunlarda, yıllık iznin kullanılıp kullanılmamasına ilişkin bir esneklik yoktur, izin kullanılamadan iş akdinin feshedilmiş olması gibi zaruri durumlarda işçinin mağduriyetinin önlenmesine yönelik bir düzenleme vardır. Hem sağlık işçilerinin izinleri kullandırılmamış hem de iş akdi sonlanmayan sağlık işçilerine, izinleri ücret olarak ödenerek, Sağlık Bakanlığı’na ek mali külfet getirilerek devlet kurumu maddi zarara uğratılmıştır.” dedi.