AVRUPA – GHA (Güncel Haber Ajansı)
Gazze’de aylardır süren abluka, artan sivil kayıplar ve derinleşen insani kriz, Avrupa kamuoyunda büyük tepkilere neden olurken, bu tepkiler artık hükümet politikalarına da yansımaya başladı. İspanya, İngiltere, Fransa, İsveç, Norveç ve Kanada başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesi, İsrail’e karşı ekonomik, diplomatik ve stratejik düzeyde somut adımlar atmaya başladı.
GAZZE’DE ABLUKA DEVAM EDİYOR, AVRUPA SESSİZ KALMIYOR
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik operasyonlarında binlerce sivilin hayatını kaybetmesi, altyapının çökmesi ve insani yardımların engellenmesi, Avrupa’da siyasi tepkiyle karşılanıyor. Özellikle Birleşmiş Milletler ve uluslararası STK’ların raporlarına yansıyan savaş suçu iddiaları, hükümetleri harekete geçmeye zorladı.
ÜLKELERDEN PEŞ PEŞE SERT MESAJLAR VE SOMUT ADIMLAR
İngiltere, İsrail Büyükelçisini Dışişleri Bakanlığı’na çağırdı ve iki ülke arasında devam eden serbest ticaret görüşmelerini askıya aldığını açıkladı. Bu gelişme, Londra’nın uzun süredir sürdürdüğü İsrail yanlısı tutumda bir kırılma işareti olarak değerlendirildi.
Fransa, Avrupa Birliği ile İsrail arasındaki mevcut ticari ve diplomatik ilişkileri düzenleyen anlaşmanın yeniden değerlendirilmesi çağrısında bulundu. Paris, İsrail’in uluslararası hukuku ihlal ettiğini belirterek AB düzeyinde koordineli bir tepki verilmesi gerektiğini savunuyor.
İsveç, Avrupa Birliği içerisinde İsrailli bakanlara yönelik hedefli yaptırımların uygulanması için resmi girişim başlatacağını duyurdu. Stockholm, özellikle aşırı sağcı İsrail kabinesi üyelerinin Gazze’de yürüttüğü politikaları “insani felaketin tetikleyicisi” olarak nitelendiriyor.
Norveç, İsrail’e yönelik ekonomik yaptırımların hayata geçirilmesi konusunda AB üyesi ülkelerle yakın temaslarını sürdürüyor. Oslo yönetimi, Gazze’de yaşananlara karşı daha güçlü ve bağlayıcı uluslararası adımların şart olduğunu vurguluyor.
İspanya ve Kanada ise İsrail’e yapılan askeri ihracatları gözden geçirme sürecine girdi. Her iki ülkenin de özellikle İsrail’e gönderilen silahların sivillere karşı kullanıldığı yönündeki iddialar nedeniyle kamuoyunun baskısıyla karşı karşıya olduğu biliniyor.
TRUMP CEPHESİNDEN NETANYAHU’YA MESAFE: ABD’DE DE RÜZGAR DÖNÜYOR MU?
Sürpriz bir gelişme de ABD cephesinde yaşanıyor. Eski Başkan Donald Trump, seçim sürecinde İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’ya karşı mesafeli duruşunu açıkça ortaya koymaya başladı. Trump’ın, Netanyahu’yu “sorunun parçası” olarak nitelendirmesi ve İsrail’in bazı eylemlerini kamuoyu önünde eleştirmesi, ABD’de İsrail politikasında yeni bir dönemin habercisi olabilir.
SAMİMİYET TESTİ: GERÇEKTEN UYGULANIYOR MU?
Ancak tüm bu açıklamalara rağmen kamuoyunda en çok sorulan soru şu: “Bu kararlar gerçekten uygulanıyor mu, yoksa sadece kamuoyunu yatıştırmaya mı yönelik?”
Örneğin İngiltere’nin İsrail’e silah sevkiyatını gerçekten durdurup durdurmadığı konusunda net bilgiler paylaşılmadı. Fransa’nın AB anlaşmalarını gözden geçirme çağrısına karşılık Brüksel’de henüz resmi bir gündem oluşmuş değil. İsveç’in yaptırım çağrısının AB Konseyi’nde ne kadar destek bulacağı da belirsiz.
Uluslararası insan hakları örgütleri ve barış inisiyatifleri, bu süreçte Avrupa ülkelerinin söylemde değil, uygulamada kararlılık göstermesi gerektiğini vurguluyor. Aksi halde yapılan açıklamaların sadece “vicdan rahatlatma çabası” olarak kalacağı uyarısı yapılıyor.
GAZZE HALKI DÜNYADAN SOMUT DESTEK BEKLİYOR
Gazze’de insani kriz her geçen gün daha da derinleşirken, bölgeye ulaştırılması gereken yardımların durdurulması, altyapının tamamen çökmesi ve sivillerin temel yaşam haklarından mahrum bırakılması, uluslararası toplumun acil müdahalesini gerekli kılıyor.
Uzmanlara göre İsrail’e karşı alınacak ekonomik ve diplomatik yaptırımların eşgüdümlü, etkili ve geri döndürülemez şekilde uygulanması, hem Gazze halkının korunması hem de uluslararası hukukun işlemesi açısından büyük önem taşıyor.
GHA – Güncel Haber Ajansı