GHA – Güncel Haber Ajansı
Haber: Dış Haberler Servisi | Özel Analiz
“Tarafını Seç” Restine Diplomatik Tokat: Katar’dan Netanyahu’ya Sert Cevap
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Katar’ı hedef alan çarpıcı açıklamalarına, Doha yönetiminden sert ve kapsamlı bir yanıt geldi. Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mecid el-Ensari, İsrail Başbakanlığının sosyal medya üzerinden yayımladığı “Katar’ın iki taraflı oynamayı ve çifte standardı bırakma zamanı geldi” açıklamasına karşılık, Netanyahu’nun sözlerini “tahrik edici, siyasi ve ahlaki sorumluluktan yoksun” olarak niteledi.
Netanyahu’nun bu çıkışı, Katar’ın arabuluculuk rolünü itibarsızlaştırma çabası olarak değerlendirilirken, Ensari’nin verdiği yanıt uluslararası düzeyde yankı uyandırdı. Açıklama, yalnızca diplomatik bir tepki değil; aynı zamanda İsrail’in Filistin halkına yönelik yürüttüğü politikaların meşrulaştırılmasına karşı güçlü bir uluslararası duruş olarak da yorumlandı.
Ensari: “Gazze’deki vahşet bir medeniyet savunması olamaz”
Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mecid el-Ensari, yaptığı açıklamada, İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’ye yönelik sürdürdüğü saldırıların “medeniyet savunması” olarak gösterilmesinin, tarihte sivillere karşı işlenen zulümlere kılıf uydurmak için kullanılan “sahte sloganları” akla getirdiğini söyledi.
“Bu tarz beyanlar, yalnızca siyasi ahlaktan değil, evrensel insan hakları ilkelerinden de uzaktır. İsrail’in işgalci tutumunu meşru göstermek için kullandığı her argüman, aynı zamanda bölgede yürütülen tüm arabuluculuk girişimlerini sabote etmeye yöneliktir.”
Katar: Taraf değil, çözümün anahtarıyız
Ensari, Katar’ın bölgede “iki yüzlü bir politika” izlediği yönündeki ithamlara karşı net bir tutum sergileyerek, Doha’nın bugüne kadar çatışmaların sona erdirilmesi, sivillerin korunması ve rehinelerin serbest bırakılması adına gösterdiği yoğun çabaları hatırlattı. Katar, arabulucu kimliğiyle, hem Batılı ülkeler hem de Hamas başta olmak üzere bölgedeki taraflar arasında köprü kuran nadir ülkelerden biri konumunda.
“Katar, hiçbir zaman savaşın tarafı olmadı. Biz, barışın tarafındayız. Bu pozisyonumuz, siyasi hesaplarla değil, insani sorumlulukla belirlenmiştir.”
Uluslararası Dengeye Zarar Veren Açıklama
Katar’ın yanıtı yalnızca Netanyahu’ya değil, bölgede barışı sabote eden her türlü siyasete verilmiş bir mesaj olarak değerlendiriliyor. Katar uzun yıllardır Filistin meselesinde aktif rol oynarken, aynı zamanda Batı ile olan ilişkilerini de diplomatik nezaket içinde yürütüyor.
Netanyahu’nun Katar’a “tarafını seç” çıkışı ise, bölgesel dengeyi bozmaya yönelik tehlikeli bir dil olarak görülüyor. Zira Katar, son ateşkes görüşmelerinde esir takası anlaşmalarında ana koordinatör görevini üstlenmişti.
Netanyahu İç Politikada Köşeye Sıkıştı mı?
Siyaset analistleri, Netanyahu’nun bu çıkışının yalnızca dış politik bir hamle olmadığını, aynı zamanda İsrail iç siyasetindeki sıkışmışlığın bir sonucu olduğunu vurguluyor. Gazze’deki savaşın uzaması, uluslararası kamuoyunda artan baskılar ve İsrail iç kamuoyunda büyüyen tepkiler, Netanyahu’yu daha agresif söylemlere itiyor.
Katar’a yöneltilen suçlamalar, hem dikkatleri dağıtmak hem de koalisyon ortağı olan radikal grupları memnun etmek amacı taşıyor olabilir.
İslam Dünyasından Sessiz Tepki: Katar Yalnız Bırakılmamalı
Uzmanlara göre, Katar’ın bu açık ve cesur tutumu, diğer İslam ülkeleri tarafından desteklenmediği takdirde etkisiz kalabilir. Türkiye, Pakistan ve Malezya gibi ülkelerin Katar’ın barış odaklı diplomatik çizgisine açık destek vermesi, bölgedeki diplomatik yalnızlığı kırabilir.
Ancak şu ana kadar Katar’ın çıkışına destek açıklamaları sınırlı kaldı. Bu da İslam dünyasında “birlikte tepki verme” refleksinin zayıflığını bir kez daha ortaya koydu.
Gözler Şimdi ABD ve Avrupa’da
ABD ve Avrupa ülkeleri, Katar’ın bölgede oynadığı arabulucu rolü dolayısıyla Netanyahu’nun açıklamalarına temkinli yaklaşıyor. Katar, Batı ile iyi ilişkilere sahip ve hem ekonomik hem diplomatik ağırlığı olan bir aktör.
Özellikle esir takası müzakerelerinde Katar’ın aradan çekilmesi, bölgede barış umudunu sekteye uğratabilir. Bu nedenle Batılı başkentlerin Netanyahu’nun söylemlerini dikkatle izlediği belirtiliyor.
Sonuç: Sözler Savaşa Dönüşmeden Diplomasi Kazanmalı
Katar ile İsrail arasında tırmanan bu söz düellosu, diplomatik alanın daha da daraldığını gösteriyor. Ancak uzmanlara göre hala umut var. Doha’nın sergilediği soğukkanlılık ve ilkeli duruş, bölgede barışın dili olmaya devam edebileceğini gösteriyor.
İsrail yönetimi ise bu tür açıklamalarla yalnızca Katar’ı değil, barışa inanan uluslararası toplumu da karşısına alma riskini taşıyor.
GHA – Güncel Haber Ajansı
Haber: Dış Haberler Servisi | Doha – Tel Aviv – Ankara