Erhan Arslan – GHA Ekonomi Servis Müdürü yazdı:
Yeni Nesil Ortaklık Modelleri: Limited Şirketler ve Teknoloji Ajanlığına Dikkat
Günümüz iş dünyası dönüşüm içinde. Girişimcilik kültürü yaygınlaşıyor, dijital ekonominin sunduğu fırsatlar arttıkça, özellikle teknoloji temelli girişimler hızla büyüyor. Ancak bu büyüme beraberinde bazı hukuki, etik ve yapısal sorunları da getiriyor. Bugün bu yazıda hem geleneksel bir ortaklık modeli olan limited şirket ortaklıkları, hem de giderek daha sık duyduğumuz yeni bir pratik olan teknoloji ajanlığı kavramı üzerinde durmak istiyorum.
Limited Şirket Ortaklığı: Kolaylık mı, Risk mi?
Türkiye’de en çok tercih edilen şirket türlerinden biri limited şirkettir. Sermaye yapısı, kuruluş süreci ve vergisel avantajları nedeniyle girişimcilerin gözdesidir. Ancak özellikle ortaklıkla yürütülen şirketlerde, başlangıçta gözden kaçan detaylar ileride büyük sorunlara yol açabilir.
Limited şirketin temel özelliği, ortakların şirket borçlarından yalnızca koydukları sermaye kadar sorumlu olmasıdır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta, şirketin iç işleyişi ve ortaklar arası ilişkilerin net kurallara bağlanmasıdır. Kuruluş aşamasında hazırlanacak ana sözleşmede;
• Kar payı dağılımı,
• Hisse devri şartları,
• Ortaklardan birinin ayrılması durumunda izlenecek süreçler,
• Yönetim yetkileri
açıkça belirtilmelidir. Aksi halde “ortaklık” adı altında başlayan ticari birliktelikler, kısa sürede çekişmelere, dava süreçlerine, hatta iflasa kadar varabilir.
Yeni Bir Model: Teknoloji Ajanlığı Nedir?
Geleneksel distribütörlük modellerinin dijital versiyonu gibi düşünebileceğimiz teknoloji ajanlığı, artık teknoloji şirketlerinin sıklıkla başvurduğu bir yöntem haline geldi. Burada teknoloji ajanı, belirli bir yazılımı, platformu ya da dijital ürünü, başka kişi veya şirketlere ulaştıran, satan ya da pazarlayan aracı konumundadır. Bazı durumlarda bu kişiler, teknoloji sağlayıcı firmanın çalışanı değil, dışarıdan iş ortağıdır.
Ancak buradaki tehlike şudur: Ajanlar, zamanla şirket adına kararlar almaya, müşteri ile doğrudan ilişki kurmaya ve hatta gizli bilgilere erişmeye başlayabilir. Eğer baştan net sınırlar çizilmezse, teknoloji ajanı gibi başlayan bir ilişki, yetki karmaşası ve mülkiyet tartışmalarıyla son bulabilir.
Teknoloji Şirketlerinde Ortaklık Dinamikleri Değişiyor
Özellikle yazılım, yapay zekâ, blockchain, siber güvenlik gibi alanlarda kurulan teknoloji şirketlerinde “fikrî emek” artık sermayeden bile daha değerli hale gelmiş durumda. Bu durum, emek karşılığı ortaklık, hisse bazlı danışmanlık, ürün bazlı kâr paylaşımı gibi yeni modelleri beraberinde getiriyor. Fakat bu yapılar, geleneksel limited şirket yapısı içine düzgün entegre edilmezse, taraflar arasında ciddi anlaşmazlıklar doğabiliyor.
Bu nedenle teknoloji tabanlı işlerde, sadece muhasebesel değil; fikrî mülkiyet, patent, lisanslama, veri güvenliği gibi başlıkları da kapsayan kapsamlı bir sözleşme dili gerekir. Hangi kod kime aittir? Geliştirilen ürünün ticari hakları kimde kalacaktır? Yazılımcı hissedar mı yoksa taşeron mudur? Bu soruların yanıtı belirsizse, şirket içi krizler kaçınılmaz hale gelir.
Ortaklık Kurarken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Gerek limited şirket gerekse teknoloji ajanlığı bazlı ortaklıklarda şu temel prensipler göz ardı edilmemelidir:
1. Net Sözleşme: Yazılı olmayan hiçbir anlaşma geçerli değildir. İyi niyet, iş bitene kadardır; sonra her şey yazılı metinlere bakar.
2. Fikri Mülkiyet Koruması: Kod, tasarım, marka, algoritma gibi tüm dijital varlıklar net bir şekilde kimliklendirilmelidir.
3. Yetki Sınırları: Ortak kimdir, danışman kimdir, ajan kimdir? Herkesin rolü ve yetkisi yazılı olarak belirlenmelidir.
4. Çıkış Stratejisi: Ortaklık sona ererse ne olacak? Kararlar nasıl alınacak? Hisseler nasıl devredilecek?
Sonuç: Girişimcilik Cesaret İster, Ama Sözleşmesiz Cesaret Felakettir
Günümüz ekonomisinde başarı, sadece fikir üretmekle değil; bu fikri doğru ortaklarla, doğru yapı içinde yürütmekle mümkündür. “Birlikte yola çıkalım” demek kolaydır. Zor olan, bu yolculuğu sürdürülebilir, hukuki temele oturtulmuş ve karşılıklı güvene dayalı bir yapıda yürütmektir.
Teknoloji dünyasında hız, esneklik ve yaratıcılık kadar; netlik, şeffaflık ve hukuki zemin de artık vazgeçilmez kavramlardır. Çünkü ortaklık dediğiniz şey, sadece kârı değil, riski de paylaşmaktır. Paylaşımın adil olması ise, ancak sağlam temellerle mümkündür.
Erhan Arslan
GHA Ekonomi Servis Müdürü