İstanbul’da düzenlenen Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF 2025), bu yıl sadece savunma teknolojileriyle değil, protestolarla da gündeme geldi.
Gözaltılar ve Yargı Süreci
Fuarda, İsrail’e silah desteği sağladığı iddia edilen firmaları hedef alan bir grup aktivist, fuar alanında eylem gerçekleştirdi. Polis müdahalesiyle gözaltına alınan 8 kişiden 1’i, ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Protestocular, fuar alanında İsrail’in Gazze saldırılarına destek veren şirketleri boykot çağrısı yaptı. Eylem sırasında Cumhurbaşkanı’na yönelik hakaret içerdiği iddia edilen sloganlar atıldığı gerekçesiyle gruba müdahale eden güvenlik güçleri, 8 kişiyi gözaltına aldı.
Emniyetteki işlemlerinin ardından şüpheliler, ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ suçundan soruşturma başlatılarak adliyeye sevk edildi. Savcılıkta ifade veren 8 kişiden:
• 1’i tutuklandı ve cezaevine gönderildi.
• 6 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
• 1 kişi hakkında ev hapsi tedbiri uygulandı.
İsrail Firmalarının Fuardaki Varlığı Tepki Çekti
IDEF 2025, Türkiye’nin en büyük savunma sanayii fuarlarından biri olarak bu yıl da yoğun katılım gördü. Ancak fuarda bazı İsrail merkezli savunma şirketlerinin stant açması, özellikle Gazze’deki son saldırıların ardından tepki topladı. Aktivistler, Türkiye’nin İsrail ile savunma alanındaki işbirliğini eleştirerek, bu şirketlerin fuardan çıkarılmasını talep etti.
‘Cumhurbaşkanı’na Hakaret’ Suçlaması ve Tartışmalar
Türkiye’de son yıllarda ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ suçlamasıyla açılan davaların sayısı hızla artıyor. Bu davalar, ifade özgürlüğü ile kamu otoritesini koruma arasındaki denge tartışmalarını yeniden gündeme getiriyor.
• 2023 yılında sadece bu suçlamadan yaklaşık 16 bin soruşturma açıldığı biliniyor.
• Hukukçular, bu maddenin “politik muhalefeti bastırma aracı” olarak kullanılabileceğini belirtiyor.
Protestocuların avukatları da müvekkillerinin sadece demokratik haklarını kullandığını, hakaret suçlamasının ise eylemi kriminalize etmek amacıyla devreye sokulduğunu savunuyor.
Siyasi ve Toplumsal Tepkiler
Olay, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Bazı muhalefet temsilcileri, “Türkiye’de barışçıl protesto hakkının baskılandığını” öne sürdü. Sosyal medyada #IDEF2025 ve #ProtestoHakkı etiketleri gündem oldu.
• İnsan hakları örgütleri, protestonun meşru bir hak olduğunu vurgularken, “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçlamasının keyfi biçimde kullanıldığını belirtti.
• İktidar cephesi ise, “devlet kurumlarına ve Cumhurbaşkanı’na hakaretin kabul edilemez” olduğunu açıkladı.
Arka Plan Analizi: Protesto Hakkı ve Hukuki Çerçeve
Türkiye Anayasası’na göre, vatandaşlar barışçıl gösteri ve toplantı hakkına sahip. Ancak Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu ile getirilen bazı sınırlamalar, güvenlik gerekçesiyle sıkça uygulanıyor. Türk Ceza Kanunu’nun 299. maddesi, Cumhurbaşkanı’na hakareti suç sayıyor ve 1 ila 4 yıl arasında hapis cezası öngörüyor.
Hukukçulara göre, bu madde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ndeki ifade özgürlüğü maddesiyle çelişiyor. Nitekim, AİHM daha önce Türkiye’yi benzer davalarda mahkûm etmişti.
Sonuç
IDEF 2025’te yaşanan bu olay, Türkiye’de ifade özgürlüğü ve protesto hakkına ilişkin tartışmaları yeniden alevlendirdi. Hem İsrail’e karşı artan tepkiler hem de Cumhurbaşkanı’na hakaret suçlamalarının gündeme gelmesi, önümüzdeki günlerde hem siyasi hem de hukuki açıdan tartışılmaya devam edecek gibi görünüyor.