MÜNİH’TE “KADINCIKLAR” AYAKTA ALKIŞLANDI
Türk Tiyatrosunun Güçlü Sesi Avrupa Sahnesinde Yankılandı
Tevfik ŞENDÖL – Nilgün STAUCH / GHA – Münih
Tuncer Cücenoğlu’nun kaleme aldığı, kadın emeği, direnişi ve insanlık onuruna dair çarpıcı mesajlar içeren “Kadıncıklar” adlı tiyatro oyunu, Almanya’nın Münih kentinde sanatseverlerle buluştu. Münih Rumuz & Kaos Tiyatrosu tarafından sahnelenen eser, izleyicilerden büyük alkış aldı ve salonu dolduran sanatseverler tarafından ayakta alkışlandı.
TÜRK TİYATROSUNA AVRUPA SAHNESİNDE COŞKULU DESTEK
Oyun, hem güldüren hem de düşündüren yapısıyla izleyenleri derinden etkilerken, salonu dolduran izleyicilere güçlü bir sanatsal deneyim sundu. Cücenoğlu’nun keskin kaleminden çıkan bu eser; kadınların toplumdaki görünmeyen gücünü, suskun kalmış adalet çığlıklarını ve insanın iç dünyasındaki çelişkileri derinlikli bir dille işliyor. Oyunun trajikomik yapısı, izleyiciye hem empati hem de yüzleşme imkânı sunuyor.
BAŞKONSOLOS ERDOĞAN: “BÜYÜK BİR GURUR KAYNAĞI”
Gösterimi izleyenler arasında bulunan T.C. Münih Başkonsolosu Süalp Erdoğan, oyun sonrası yaptığı açıklamada Türk tiyatrosunun Avrupa sahnelerinde bu denli ilgi görmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
“Türk tiyatrosunun Münih’te gençlerimiz ve tüm sanatseverlerle buluşması gurur verici. Kadıncıklar oyunu, hem metniyle hem sahne performansıyla takdire şayandı. Yönetmenimiz Cumhur Atalan’a, Yönetmen Yardımcısı Timur Alçıkaya’ya, Teknik ve İletişim Sorumlusu Dilek Kurtuluş’a ve tüm emeği geçen oyuncularımıza gönülden teşekkür ediyorum. Bu tür projelerin Türk kültürünün yaşatılmasında ve genç nesillere aktarılmasında çok önemli bir rolü var. Anadilimizde tiyatroya gösterilen bu ilgi, kültürel bağlarımızın ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha gösterdi.”
ZAFER ERBAŞ’A SAYGIYLA…
Oyunun yönetmeni Cumhur Atalan, sahne arkasında derin bir duyguyla yürütülen bu çalışmanın manevi bir yönü olduğunu belirtti. Atalan, oyunun yıllar önce aynı rolde sahneye çıkan ve artık aramızda olmayan tiyatrocu dostları Zafer Erbaş’ın anısına sahnelendiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Zafer, bu oyunda ‘Apo’ karakterine hayat vermişti. Sahneyi seven, tiyatroya gönül vermiş bir dostumuzdu. Onun anısını yaşatmak bu projeye özel bir anlam kattı. Bizim için tiyatro yalnızca sahnede geçen bir an değil; aynı zamanda geçmişin izini sürmek, kültürümüzü yaşatmak, duyguları aktarmak ve yeni nesillere anlam kazandırmaktır.”
GENÇLERE ROL DEĞİL, DEĞER KAZANDIRMAK
Atalan ayrıca, genç oyuncularla birlikte çalışmanın ayrı bir sevinç ve sorumluluk taşıdığını belirtti. “Tiyatro, gençlerle bir araya gelmenin en sahici yoludur. Onlara sadece bir rol değil, bir bilinç, bir duruş kazandırmak istiyoruz” diyen Atalan, kültürün yaşatılmasında gençlerin önemine dikkat çekti.
Oyunun yönetmen yardımcılığını Timur Alçıkaya üstlenirken, teknik koordinasyon ve iletişim görevlerini Dilek Kurtuluş başarıyla yürüttü. Oyuncular ise performanslarıyla izleyicilere duygu yüklü bir tiyatro akşamı yaşattı.
ANADİLDE TİYATRO: KÜLTÜREL BAĞIN YAŞAYAN HALİ
Münih’te sahnelenen Kadıncıklar, Türk kültürünün Avrupa’daki temsilini pekiştirirken, anadilinde tiyatro yapmanın gücünü de bir kez daha ortaya koydu. Göçmen toplumların kültürel miraslarını yaşatma çabalarına örnek olan bu tür etkinlikler, Türk tiyatrosunun sınırları aşan evrensel dilini de gözler önüne serdi.
GHA – Güncel Haber Ajansı
Kültür Sanat / Avrupa Ajansı