PKK Silah Bırakıyor: Türkiye’de Yeni Bir Barış Süreci mi Başlıyor?
Türkiye’de yıllardır süregelen çatışmaların ardından, PKK’nın silah bırakma kararı ve yeni bir barış süreci ihtimali, ülke gündeminin en sıcak konusu hâline geldi. Bu gelişme, yalnızca Türkiye için değil, tüm bölge için büyük bir değişim anlamına gelebilir. Ancak geçmiş deneyimler, bu sürecin zorluklarla dolu olacağını da gösteriyor.
Tarihi Bir Dönüm Noktası mı?
PKK’nın hapisteki lideri Abdullah Öcalan, 27 Şubat 2025’te yaptığı açıklamada örgüte silah bırakma ve kendini feshetme çağrısında bulundu. Bu çağrı, DEM Parti milletvekilleri tarafından kamuoyuna duyuruldu ve Türkiye’de yeni bir çözüm süreci ihtimalini gündeme getirdi. Öcalan’ın çağrısını takip eden günlerde, PKK yönetimi Türkiye ile derhal ateşkes ilan etti ve silah bırakmaya hazır olduklarını duyurdu.
Bu açıklama, hem siyaset hem de kamuoyu tarafından dikkatle takip edilirken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan süreci “tarihi bir fırsat penceresi” olarak nitelendirdi. Erdoğan, geçmişteki barış sürecinden dersler çıkarılarak yeni bir yol haritası belirlenmesi gerektiğini vurguladı. Ancak hükümet yetkilileri, Öcalan’ın serbest bırakılması gibi taleplerin gündemde olmadığını açıkça belirtti.
Geçmişteki Çözüm Süreci Neden Başarısız Oldu?
Türkiye, 2013-2015 yılları arasında benzer bir barış sürecini yaşamıştı. O dönem, PKK ile müzakereler yapılmış, çözüm süreci kapsamında silahların bırakılması hedeflenmişti. Ancak 2015’te süreç kesintiye uğradı ve çatışmalar yeniden başladı.
Bu sürecin başarısız olmasının nedenleri arasında şunlar öne çıkıyordu:
1. Taraflar arasındaki güven eksikliği: Çözüm sürecinin yürütülme biçimi konusunda taraflar arasında ciddi fikir ayrılıkları oluştu.
2. Suriye’deki gelişmeler: 2014-2015 yıllarında, Suriye’deki Kürt grupların (özellikle YPG’nin) güçlenmesi ve Türkiye’nin bu grupları tehdit olarak görmesi süreci olumsuz etkiledi.
3. Toplumsal tepkiler: Türkiye’nin farklı kesimlerinden gelen tepkiler ve özellikle milliyetçi grupların süreci eleştirmesi, siyasi baskıyı artırdı.
4. Provokasyonlar ve şiddet olayları: Çözüm süreci boyunca meydana gelen bazı saldırılar ve çatışmalar, müzakerelerin başarısız olmasına yol açtı.
Bu nedenle, 2025’te yeniden gündeme gelen barış sürecinin başarılı olabilmesi için, geçmişte yapılan hataların tekrarlanmaması gerekiyor.
PKK’nın Silah Bırakması Türkiye’ye ve Bölgeye Ne Kazandırır?
PKK’nın silah bırakması ve çatışmaların sona ermesi, Türkiye için birçok alanda olumlu sonuçlar doğurabilir:
1. İç Güvenlik ve Huzur
On binlerce insanın hayatını kaybettiği bu çatışma ortamının sona ermesi, Türkiye’de huzurun sağlanması için büyük bir adım olabilir. Özellikle bölge halkının güvenlik endişelerinin azalması, sosyal ve ekonomik gelişimi hızlandıracaktır.
2. Ekonomik Kazanımlar
Türkiye, terörle mücadele kapsamında her yıl milyarlarca lira harcamak zorunda kalıyor. Çatışmaların sona ermesi, bu bütçenin farklı alanlara yönlendirilmesini sağlayabilir. Ayrıca, bölgedeki yatırımların artması ve işsizlik oranlarının düşmesi de mümkün hâle gelebilir.
3. Siyasi İstikrar
Çözüm sürecinin başarıya ulaşması, Türkiye’de siyasi tansiyonu da düşürebilir. Kürt meselesinin barışçıl yollarla çözüme kavuşturulması, Türkiye’deki siyasal kutuplaşmayı azaltabilir ve demokratikleşme sürecini hızlandırabilir.
4. Bölgesel Etkiler
PKK’nın silah bırakması, Suriye ve Irak’taki Kürt grupları da etkileyebilir. Özellikle Suriye’deki YPG ve SDG gibi yapılanmaların bu sürece nasıl yaklaşacağı merak konusu. Eğer Türkiye ile Kürt grupları arasında kalıcı bir barış sağlanırsa, bu durum Suriye ve Irak’ta da yeni denklemleri ortaya çıkarabilir.
Sürecin Önündeki Engeller
Her ne kadar barış süreci umut verse de, sürecin başarılı olmasını zorlaştıran bazı önemli sorunlar bulunuyor:
1. PKK içinde muhalif gruplar: Örgüt içindeki bazı grupların silah bırakmaya karşı çıkabileceği ve bölünmeler yaşanabileceği belirtiliyor.
2. Halkın tepkileri: Geçmişte olduğu gibi, bu süreci destekleyenler kadar karşı çıkanlar da olacak. Özellikle milliyetçi kesimlerden ve güvenlik çevrelerinden gelen tepkiler, sürecin ilerlemesini zorlaştırabilir.
3. Hükümetin tutumu: Erdoğan yönetimi, geçmiş süreçte yaşanan hayal kırıklıklarını göz önüne alarak daha temkinli bir yaklaşım sergiliyor.
4. Suriye ve Irak’taki gelişmeler: Türkiye’nin Suriye’deki Kürt gruplarla yaşadığı gerilim, barış sürecinin dış politikada nasıl şekilleneceğini de etkileyebilir.
Sonuç: Gerçek Bir Barış Mümkün mü?
PKK’nın silah bırakma kararı ve yeni barış süreci, Türkiye için tarihi bir fırsat olabilir. Ancak geçmiş deneyimler, sürecin dikkatli yönetilmesi gerektiğini gösteriyor.
Gerçek bir barışın sağlanabilmesi için şu adımlar kritik öneme sahip:
• Tarafların samimi ve şeffaf bir diyalog yürütmesi
• Halkın sürece dahil edilmesi ve geniş kesimlerin desteğinin alınması
• Geçmişte yapılan hataların tekrarlanmaması
• Türkiye’nin Kürt meselesine yönelik yeni ve kapsayıcı bir politika geliştirmesi
Eğer bu adımlar başarıyla atılırsa, Türkiye 40 yılı aşkın süredir devam eden bir sorunu barışçıl yollarla çözme fırsatını yakalayabilir. Ancak süreç dikkatli yönetilmezse, 2015’te olduğu gibi yeni bir başarısızlık ve çatışma dönemi kaçınılmaz olabilir.
Şimdi gözler, PKK’nın silah bırakma sürecinin nasıl işleyeceğine ve hükümetin atacağı adımlara çevrilmiş durumda. Türkiye için büyük bir dönüm noktası olan bu süreç, ya kalıcı barışı getirecek ya da yeni bir hayal kırıklığına dönüşecek.
(GHA)