Fatih Küpeli: “Anadolu Her Şeye Rağmen Umudu Yaşattı; Sırrı Süreyya Önder Bu Umudun Adıydı”
Türkiye, edebiyatın, sinemanın ve siyasetin özgün isimlerinden biri olan Sırrı Süreyya Önder’in vefatıyla büyük bir kayıp yaşadı. Vefat haberinin ardından Türkiye’nin dört bir yanından, siyasi görüş farklılıkları gözetmeksizin çok sayıda isim taziye mesajları yayımladı. O mesajlardan biri de Uluslararası Turan Kızılelma Teşkilatı Genel Başkan Yardımcısı Fatih Küpeli’den geldi.
Fatih Küpeli, hem Anadolu insanının direniş ve sabırla yoğrulmuş tarihine hem de Sırrı Süreyya Önder’in bu tarih içindeki özel yerine vurgu yaptığı anlamlı bir açıklama yaptı.
“Bu Topraklar Açlığı da Gördü, İhaneti de… Ama Umudunu Hiç Kaybetmedi”
Küpeli açıklamasında Anadolu halkının yaşadığı tarihsel acılara dikkat çekerek şu sözleri kaydetti:
“Anadolu insanı çok şey gördü, çok şey yaşadı. Açlıkla imtihan edildi, baskılarla sindirilmek istendi. Dışlandı, hor görüldü, zaman zaman kendi toprağında bile yabancı sayıldı. İhaneti de tanıdı, yalnızlığı da… Ama bir şeyi hiç bırakmadı: Umudu. Çünkü bu toprakların kodlarında direnç, kanaatkârlık ve sabır vardır. Ve umut, bu topraklarda hep yeniden filiz verir. Sırrı Süreyya Önder de o umudun ete kemiğe bürünmüş halidir.”
“Farklılıklarıyla Renk Kattı, Cesaretiyle Saygı Uyandırdı”
Fatih Küpeli, Sırrı Süreyya Önder’in fikirlerinin kendi dünya görüşleriyle örtüşmese bile, halkın sesi olma gayretine, samimiyetine ve üretkenliğine büyük saygı duyduğunu belirtti. Onun hem siyasal hem sanatsal yönünün Türkiye için kıymetli bir miras olduğuna işaret etti:
“Sırrı Süreyya Önder farklı bir dilden konuştu ama özünde halkın diline tercüman oldu. Meclis kürsüsünde dile getirdikleriyle, sinema perdelerinde çizdiği hikâyelerle ve yazdığı şiirlerle bu milletin acılarına ve umutlarına dokundu. Cesurdu, inandığı yoldan sapmadı, halktan yana oldu. Farklı bir pencereden bakan ama aynı gökyüzüne inanan bir yoldaştı aslında. Her fikrin karşısında değil, her samimiyetin yanındayız.”
“Daha Güzel Günler Gelecek”
Küpeli, açıklamasının sonunda ise karamsarlığa ve umutsuzluğa düşmeden daha güzel yarınlar için birlikte yürümek gerektiğini vurguladı:
“Bu millet, yaşadığı tüm kırılmalara rağmen geleceğe olan inancını yitirmedi. Biz de o inancı diri tutmak için mücadele ediyoruz. Her kesimden insanın, her fikirden bireyin ortak paydası olan değerlerde buluşabilmesi için çabalıyoruz. Daha güzel günler gelecek. Sırrı Süreyya Önder gibi isimler, bu ülkenin vicdanına iz bırakmıştır. Onu rahmetle anıyorum. Ailesine ve tüm sevenlerine sabır diliyorum. Mekânı cennet, hatırası baki olsun.”
Halkın Kalbinde İz Bırakan Bir İsim
Sırrı Süreyya Önder, yalnızca bir milletvekili değil, aynı zamanda bir halk anlatıcısıydı. 1980’li yıllarda yaşadığı baskılar, cezaevi yılları, sonrasında sinema ve siyasetteki üretkenliği onu sadece bir siyasetçi değil, bir “hikâye taşıyıcısı” haline getirdi.
Türkiye’nin yakın tarihini mizahla, ironiyle, isyanla ve şefkatle anlatan bu çok yönlü kişilik, toplumun birçok kesimi tarafından saygıyla anılıyor. Bugün, fikirlerinden bağımsız olarak ortak bir duygudaşlıkla hatırlanması da bunun açık göstergesidir.
Uluslararası Turan Kızılelma Teşkilatı’ndan Toplumsal Dayanışma Vurgusu
Fatih Küpeli’nin yaptığı bu açıklama, teşkilatın sadece politik değil; kültürel, tarihsel ve insani duyarlılıklara da önem verdiğini gösteriyor. Uluslararası Turan Kızılelma Teşkilatı, Türk dünyasını bir araya getirme hedefiyle yola çıkarken, Türkiye’nin iç dinamiklerine ve ortak değerlerine de hassasiyetle yaklaşan bir anlayış ortaya koyuyor.
GHA – Güncel Haber Ajansı
Haber: Mihriban Karataş / Ankara
