Türkiye’de sosyal adaletin çöküşü, bir emeklinin başına gelen trajik örnekle bir kez daha gözler önüne serildi. 14 bin TL emekli maaşı alan bir vatandaş, 11 bin TL kira ödemesine rağmen Ziraat Bankası’na olan borcu nedeniyle icra tehdidiyle karşı karşıya. Elektrik, su, internet ve mutfak giderleriyle zaten zor günler geçiren emeklinin maaşına haciz gönderilmesi, AKP hükümetinin sosyal devlet ilkesini hiçe saydığını gösteriyor.
Kapan Hukuk Bürosu tarafından emekliye gönderilen mesaj ise adeta vicdanlara darbe vuruyor:
“Ziraat Bankası borcunuzla ilgili dosyanız büromuza gönderilmiştir. İcra takibi öncesinde dosyanıza ödeme yapmak ve bilgi almak için arayınız. 0212 286 45 62 – 0212 232 23 77. Kapan Hukuk Bürosu – www.kapanhukuk.com – B273”
Emeklinin Maaşı Yaşam İçin, Borç Ödemek İçin Değil
11 bin TL kira ödeyen, temel yaşam giderlerini karşılamaya çalışan bir emekliye icra uygulamak, sadece hukuki bir sorun değil; toplumsal vicdanı hiçe saymaktır. Sosyal devlet ilkesinin çiğnendiği bu uygulama, emeklilerin temel yaşam hakkının yok sayıldığını ortaya koyuyor.
Toplum İsyanda
Sosyal medyada binlerce vatandaş emeklilerin feryadına destek veriyor: “Emeklinin maaşına dokunmayın!” çağrıları yükseliyor. Hükümetin politikaları, emekli halkın yaşamını sürdürmesini zorlaştırıyor, toplumsal adalet duygusunu erozyona uğratıyor.
Vicdani ve Hukuki Sorun
Hukukçular, emekli maaşına haciz uygulanmasının hem hukuki hem vicdani açıdan kabul edilemez olduğunu belirtiyor. Anayasanın sosyal devlet ilkesine açık bir ihlal olduğu vurgulanıyor: “Emekli, borcu ne olursa olsun yaşam hakkına sahip olmalıdır.”
Çözüm ve Talepler
Emeklilerin yaşam hakkını korumak için acil önlemler alınmalı, maaşlarına haciz uygulamalarına son verilmeli ve sosyal güvenlik sisteminde iyileştirmelere gidilmelidir. Aksi takdirde, sadece bireysel mağduriyetler değil, toplumsal adalet ve güven sorunu derinleşecektir.
Bu tablo, AKP hükümetinin ekonomi ve sosyal politikalarının emekliler üzerindeki yıkıcı etkisini gözler önüne sererken, halkın devlete ve sosyal adalete güvenini sarsıyor. Artık emekliler, “Yaşamak hakkımız!” diyerek seslerini yükseltmek zorunda.
