Yaşar Aydın Güneydoğu’da On Binlerin Umudu Oldu – STK’lardan Tam Destek, Salonlardan Taşan Coşku
Türkiye siyaseti 2025 yazına girerken, klasik iktidar-muhalefet dengelerinin dışında gelişen yeni bir siyasi enerjiyle karşı karşıya: Karar Partisi.
Ve bu enerjiyi yalnızca söylemleriyle değil, bizzat sahada halkla kurduğu sıcak ilişkiyle büyüten bir lider: Yaşar Aydın.
Karar Partisi’nin son dönemde Adıyaman, Şanlıurfa ve Diyarbakır’da gerçekleştirdiği programlar, sadece bir parti tanıtımı değil, aynı zamanda Kürt seçmenin siyasal yöneliminde yaşanan yeni bir kırılmanın da işaretlerini taşıyor.
Bu kırılma; yıllardır görmezden gelinen, ya kriminalize edilen ya da araçsallaştırılan bir seçmen kitlesinin ilk kez kendi sesiyle ve kendi talepleriyle merkeze doğru yürüdüğü bir sürece işaret ediyor.
KÜRT SEÇMEN NEYİ REDDEDİYOR, NEYİ ARIYOR?
Güneydoğu’da Karar Partisi’ne yönelen ilginin arka planında sadece ekonomik kriz ya da hizmet eksikliği yok.
Bu ilginin temelinde, Kürt seçmenin mevcut siyasi aktörlere olan güvensizliği ve 30 yıldır süregelen çatışmalı dilin karşısına yeni bir siyaset kültürü arayışı var.
Kürt seçmen artık yalnızca “barış” ya da “kimlik” talep etmiyor;
adaletli temsil, kalkınma eşitliği, yerel güçlenme ve sosyal saygınlık gibi çok boyutlu bir vizyon istiyor.
Karar Partisi bu talepleri teorik değil, sahici ilişkiler ve doğrudan temasla ele alıyor.
ŞANLIURFA: GÖRÜNENİN ÖTESİNDE BİR UYANIŞ
Şanlıurfa’daki Karar Partisi programı, adeta bir referandum atmosferindeydi.
Sadece salonları doldurmakla kalmayan kalabalık, şehrin farklı sosyolojik kesimlerinden insanların ortak bir zeminde buluşabildiğini gösterdi.
Gençler, kadınlar, esnaf, tarım işçileri, memurlar ve öğretmenler…
Hepsinin ortak bir mesajı vardı:
“Yeni bir söz, yeni bir merkez mümkün!”
Gitar çalan gençler, yöresel giysili kadınların zılgıtları, çocukların sevinci… Tüm bu sahneler, siyasetin yalnızca mikrofonla değil, duygu ve aidiyetle de yapılabileceğini ispatladı.
Aydın’ın şu cümlesi, salonu dolduran binlerin hafızasında kaldı:
“Siz sadece dinleyen olmayacaksınız; bu ülkenin karar alıcıları siz olacaksınız.”
ADIYAMAN: TOPLUMSAL GÜCÜN YÖN DEĞİŞTİRDİĞİ AN
Adıyaman’daki buluşmada sadece bireysel seçmen ilgisi değil, toplumsal organizasyonların yön değiştirdiği bir sahne vardı.
Şehrin kanaat önderleri, STK temsilcileri, meslek odaları, öğretmen dernekleri ve sağlık platformları gibi etkili yapılar, Karar Partisi’ni yalnızca bir “misafir” değil, “ortak yürüyen” olarak karşıladı.
Özellikle sağlık, eğitim ve altyapı hizmetlerindeki eşitsizlikler, konuşmaların merkezindeydi.
Bir eğitim gönüllüsünün sözleri, bu ilgiyi özetliyordu:
“Biz artık sorunlarımızı Ankara’ya taşıyan vekil değil, bizimle oturan, dinleyen ve yerinde çözen siyaset istiyoruz.”
Aydın, konuşmasında bu dönüşüme dikkat çekti:
“Adalet sadece Ankara’da konuşulmayacak. Her köyde, her mahallede, her çadırda hissedilecek.”
DİYARBAKIR: SİYASETİN VİCDANI, KALBİ VE İSTİKAMETİ
Diyarbakır yalnızca Kürt siyasetinin değil, Türkiye siyasal tarihinin de yön belirleyicilerinden biridir.
Bu şehirde yankılanan söz, genelde ülkede yön belirler.
Bu nedenle Karar Partisi’nin Diyarbakır buluşması yalnızca bir il ziyareti değil, ülke siyasetine verilen yeni bir istikamet ilanıydı.
Salonlara sığmayan binlerce kişi, meydanlara taştı.
Kadın platformları, gençlik dernekleri, iş insanları ve esnaf temsilcileriyle yapılan toplantılar, partiye karşı duyulan güvenin örgütsel zemine dökülmekte olduğunu gösterdi.
Aydın’ın burada verdiği mesaj tarihi nitelikteydi:
“Bu şehir susunca herkes susar. Bu şehir konuşunca herkes duyar. Diyarbakır konuşuyor. Türkiye artık dinleyecek.”
SADECE SİYASET DEĞİL, YENİ BİR TOPLUMSAL DİL
Karar Partisi’nin ortaya koyduğu dilin gücü, yalnızca talepleri dillendirmesinde değil, bu talepleri birlikte inşa edilebilir bir zemine oturtmasında yatıyor.
Bu siyaset; yukarıdan aşağıya değil, tabandan yukarıya kurulan bir ilişki biçimi sunuyor.
Parti kadrolarının da sahada olması, sadece lider merkezli bir hareket değil, örgütlü ve sürekliliği olan bir siyasi aktör doğduğunun göstergesi.
Programlar boyunca görülen tablo şu:
İnsanlar ilk kez sadece dinlemiyor.
Konuşuyor, anlatıyor, tartışıyor, yön veriyor.
Ve en önemlisi: Kendi yerini görüyor.
SONUÇ: KARAR BİZİZ, MERKEZ BİZİZ
Karar Partisi’nin Güneydoğu’daki yükselişi, klasik “alternatif arayış” tanımının çok ötesine geçmiş durumda.
Bu yükseliş, halkın sadece oy verdiği değil, bizzat siyasete yön verdiği bir dönüşümü temsil ediyor.
Urfa’da, Adıyaman’da, Diyarbakır’da yükselen ortak söz artık bir slogandan ibaret değil, toplumsal bir yönelimdir:
• “Biz artık seyirci değiliz.”
• “Biz artık yönetenin muhatabıyız.”
• “Biz artık merkezin dışında değiliz. Merkezin ta kendisiyiz.”
Ve bu dönüşümün ön saflarında; yüksek sesle konuşmaktan korkmayan, halkla omuz omuza yürüyen bir lider var Yaşar Aydın.
