LAİKLİK, NİÇİN Gerekli…?
(Aklın özgürleşmesinin adıdır, Laiklik).
Soru ilk bakışta “Artık, gına getirdi!” denilebilecek türden, biliyorum.
Ancak yine de ne kadar yaşamsal ölçüde önemlli olduğunu vurgulamadan geçemiyor insan.
Bir türlüşu kafalara yerleştirilemedi:
Laiklik yoksa, düşünce özgürlüğü de olmaz.
Laiklik olmazsa, demokrasi ve hatta cumhuriyet de olmaz.
Laiklik olmazsa, dini duyguları özüne uygun olarak yaşamak da olamaz.
Sonuç çok net:
Laiklik olmadan özgür, çağdaş, demokrat; hatta milliyetçi ve cumhuriyetçi de olunamaz.
İnsan aklının özgürleşmesidir laiklik. Dini Tanrı ile inanan arasındaki saygın yerine koyduktan sonra; yaşama ve doğaya ilişkin her şeyi akıl ölçüleri içinde değerlendirme eylem ve tavrıdır, laiklik.
Laiklik olmadığında, devletin yönetiminden gündelik ilişkilerin her aşamasına dek, aklın ölçüleri değil, dini ya da dini sanılan değerler ve kurallar belirleyecektir yaşamı.
Oysa; dini sanılan çok şeyin, dinle ilgisi olmadığını; gerçek dinin yanında yaratılan ikinci bir din daha olduğunu tarih söyleyip duruyor.
İnsanlık bunun tartışmasını çok yaptı ve savaşımını da verdi.
Aklın özgürleşmesinin adına laiklik diyoruz, kısaca.
Aklını devreye sokmayan; ancak birilerinin irşadı ya da işareti ile hareket eden toplumların ve bireylerin gerçeğe ulaşması olası mı?
O nedenle laiklik özgür, çağdaş ve uygar bir insan için olmazsa olmaz ölçüsünde bir değerdir.
Akılcı ve bilimsel bir algı ve anlayışın anahtarıdır.
Kim ki bu anahtarı kırar, yok sayarsa; şundan emin olun; onun ya da o gibilerin oluşturduğu toplumların ilerleme ve gelişme yolunda şansları yoktur.
Derya Morcalı/GHA Antakya temsilcisi
#NeMutluTürkümDiyene