Finansal kaynaklı ve yabancı servis destekli organize bilgi manipülasyonu iddiası
Türkiye son günlerde, “sahte diploma” iddialarıyla çalkalanıyor. Bazı medya organlarında ve sosyal medyada dolaşan haberlerde, yüzlerce kişiye sahte diploma düzenlendiği, sınav sonuçlarının değiştirildiği, hatta uyuşturucu satıcılarının emniyet teşkilatında görev aldığı öne sürülüyor. Ancak resmi soruşturma dosyalarından elde edilen bilgiler, bu iddiaların önemli bir kısmının manipülatif ve hedefe yönelik algı çalışmasının parçası olduğunu ortaya koyuyor.
Yetkililer, özellikle “gazeteci” kimliği altında faaliyet gösteren bazı isimlerin, yabancı istihbarat servislerinden lojistik ve finans desteği alarak kamuoyunu yönlendirmeye çalıştığını belirtiyor. Bu isimlerin, devlet kurumlarından sızdırılan bilgileri çarpıtarak servis ettiği iddia ediliyor.
Soruşturmada ortaya çıkan bulgular
Soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede yer alan tespitler şöyle:
1. Devlet kurumlarında sahte e-imza üretimi
• Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Ankara İl Müdürü Mustafa Güngörlü,
İstanbul İl Göç Müdürü Hüseyin Kemal İlday ve
İstanbul İl Göç Uzmanı Gökhan Karatop
adına sahte kimliklerle elektronik imza üretildiği belirlendi. Ancak bu kurumların kapalı devre sistemleri sebebiyle herhangi bir yasa dışı işlem yapılmadığı, log kayıtlarıyla netleşti.
2. Milli Eğitim Bakanlığı’na yönelik girişimler
• Sahte kimlikle e-imza üretilen bazı MEB yetkililerinin sistemleri inceleniyor. Şu ana kadar yasa dışı işlem izine rastlanmadı.
3. Üniversitelerde sahte diploma ve not yükseltme
• Ağrı İbrahim Çeçen, Akdeniz, Anadolu, Atatürk, Uludağ, Çanakkale Onsekiz Mart, Erciyes, İnönü, Mersin, Süleyman Demirel, Yıldız Teknik, Gazi ve Ege olmak üzere 13 üniversitede e-imza üretildi.
• Log incelemelerinde 57 şüphelinin sahte diploma veya not yükseltme işlemi yaptığı tespit edildi.
• 16 kişi tutuklandı.
Deprem dezenformasyonu gerçeği
Sosyal medyada hızla yayılan “6 Şubat depreminde hayatını kaybeden avukatların diplomaları silindi” iddiası da dosyadaki belgelerle örtüşmüyor. Bu içeriklerin, tamamen başka bir davada yer alan şüpheli yazışmalarından alıntılandığı, mevcut soruşturmayla ilgisinin bulunmadığı belirlendi.
Arka Plan: Hedef Devletin Güvenilirliği mi?
Güvenlik uzmanları, bu tarz bilgi manipülasyonlarının psikolojik harp teknikleri arasında yer aldığını belirtiyor. Algı operasyonlarının hedefi, devlet kurumlarının güvenilirliğini sarsmak, kamuoyunda panik ve güvensizlik oluşturarak toplumsal istikrarı zayıflatmak.
Bu süreçte:
• Gerçek bilgiler, bağlamından koparılıyor.
• Resmi soruşturmaların henüz tamamlanmamış aşamalarından sızan kısımlar çarpıtılıyor.
• Topluma “devlet kontrolü kaybetti” mesajı verilmeye çalışılıyor.
“Aynı ekip yine sahnede”
İddiaya göre, geçmişte de benzer manipülasyon girişimlerinde yer alan bir ekip, bu kez daha organize ve güçlü finansal kaynaklarla hareket ediyor. Yabancı servislerin teknik desteğiyle sosyal medya üzerinden yayılan içerikler, kısa sürede milyonlara ulaşıyor.
Yetkililer, bu iddiaları soruşturmak için hem sızıntıların kaynağını hem de uluslararası bağlantıları mercek altına aldı.
Sonuç:
Henüz tamamlanmamış bir soruşturma üzerinden servis edilen manipülatif bilgiler, kamuoyunda gerçekmiş gibi yer buluyor. Resmi makamlar, tüm iddiaların belgelerle incelendiğini, kamu güvenliğini hedef alan dezenformasyon girişimlerine karşı yasal adımlar atılacağını vurguluyor.
Mehmet Açık
