Türkiye Belediyeler Birliği Başkanvekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, CHP’li belediye başkanlarının aylardır herhangi bir iddianame olmadan cezaevinde tutulmalarına ilişkin sert eleştirilerde bulundu. Seçer, “Türkiye bir hukuk devleti ise, demokratik bir ülke ise, adalet varsa belediye başkanlarımız ve siyasi tutuklular tutuksuz yargılanmalıdır” diyerek adil yargılamanın önemine dikkat çekti.
“Halkın İradesi Gasp Ediliyor”
Seçer, Silivri Cezaevinde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ile diğer tutuklu belediye başkanlarını ziyaret etti. Ziyaret sonrası açıklamalarda bulunan Seçer, “9 aydır cezaevinde bulunan Ahmet Özer, yaklaşık 4 aydır içeride olan Ekrem İmamoğlu ve 1.5 aydır tutuklu bulunan Zeydan Karalar’ın yanı sıra birçok bürokrat ve siyasetçi özgürlükleri kısıtlanmış durumda. Bu isimler, halkın teveccühü ile seçilmiş belediye başkanlarıdır. Ancak ne yazık ki onların tutuklanmasıyla halkın iradesi yok sayılmaktadır” ifadelerini kullandı.
Seçer, tutuklamaların sadece bireysel bir adaletsizlik olmadığını, aynı zamanda millet iradesinin gasp edilmesi anlamına geldiğini vurguladı: “Şehirlerimiz başkansız kalmış, öksüz kalmış durumda. Vatandaşlarımız kendi oylarıyla seçtikleri başkanların görev başında olmasını ve hizmet üretmesini bekliyor.”
“Tutuksuz Yargılama Esas Olmalı”
Vahap Seçer, yargılamanın herkes için adil ve hakkaniyetli olması gerektiğine işaret ederek, “Yargılama elbette yapılabilir ancak esas olan tutuksuz yargılamadır. Şu an birçok arkadaşımız iddianamelerin hazırlanmasının gecikmesinden rahatsız. Çünkü ortada herhangi somut suç isnadı yok. İddianameler hazırlanmalı, dava açılmalı ve mahkeme süreci başlamalı ki bizler de savunmamızı yapabilelim” dedi.
“Hasta Belediye Başkanları Cezaevinde Tedavi Edilemiyor”
Sağlık sorunları nedeniyle cezaevinde zor günler geçiren belediye başkanlarına da dikkat çeken Seçer, “Antalya’dan Muhittin Böcek’i, İzmir’den Murat Çalık’ı ve Sarıyer’den Şükrü Genç’i ziyaret ettim. Hepsi ciddi hastalıklarla mücadele ediyor. Cezaevi koşulları bu hastalıkların tedavisi için uygun değil. İnsan onuruna yakışır koşullarda sağlık hizmeti verilmeli” dedi.
“Masumiyet Karinesi Ayaklar Altına Alınıyor”
Türkiye’de hukukun temel prensiplerinden biri olan masumiyet karinesinin göz ardı edildiğini söyleyen Seçer, “Bu kişilerin suçlu olduğu henüz mahkeme tarafından ispatlanmamışken özgürlükleri kısıtlanıyor. Bu, hukuk devleti ilkelerine açıkça aykırıdır. Eğer mahkemeler suçlu olduklarına karar verirse, buna herkes saygı duyar. Ama adaletin tecellisi için süreç şeffaf ve hızlı olmalı” diye konuştu.
Sonuç olarak;
Vahap Seçer, belediye başkanlarının serbest bırakılması ve tutuksuz yargılanması çağrısını yenileyerek, “Şehirlerimizin hizmete ihtiyacı var. Vatandaşlarımız kendi oylarıyla seçtikleri başkanların görev başında olmasını istiyor. Bu nedenle hukuk devleti ve demokrasi adına, belediye başkanlarımız tutuksuz yargılanmalı ve halkın iradesi gasp edilmemelidir” dedi.
