Erhan Arslan – GHA Ekonomi Servisi Müdürü
Günlük hayatın akışı içinde “trafik sigortası” çoğu zaman araç ruhsatı yenilenirken hatırlanan bir zorunluluk olarak karşımıza çıkar. Birçok sürücü, bu poliçeyi sadece cezadan kaçınmak için yaptırır. Oysa trafik sigortası, basit bir yasal mecburiyet değil, bir insanlık sorumluluğudur.
Türkiye’de her yıl ortalama 500 binin üzerinde trafik kazası meydana geliyor. Bu kazalarda sadece araçlar değil, hayatlar da hasar görüyor. Maddi tazminatlar, tedavi masrafları, sakatlık durumları ve ölümle sonuçlanan facialar… Tüm bu senaryolar, “başkalarına verilen zararlar” kapsamında trafik sigortası poliçesiyle karşılanır. Ancak…
Teminatlar sınırlı, kazalar sınırsız
Mevcut zorunlu trafik sigortası teminatları, 2025 itibariyle kişi başı bedeni zararlar için 1.000.000 TL, kaza başına 5.000.000 TL ile sınırlıdır. Fakat şehirlerarası otobüslerin karıştığı bir kaza, zincirleme çarpışmalar veya kalabalık bir otobanda meydana gelen olaylar, bu rakamların çok üzerinde tazminat yükü çıkarabilir.
Peki, bu sınır aşılırsa ne olur?
Cevabı basit ama ürkütücü: Eksik kalan tutarı araç sahibi cebinden öder.
İşte tam bu noktada devreye giren yeni model, hem araç sahipleri hem de trafik mağdurları için bir hayat kurtarıcı niteliğinde:
Sınırsız teminatlı trafik sigortası.
1250 TL farkla ömür boyu güvence
Bugün birçok sigorta şirketi, geleneksel poliçelere ek olarak, yaklaşık 1250 TL farkla sınırsız teminat imkânı sunuyor. Bu fark sayesinde, bir kazada karşı tarafa verilebilecek bedeni ve maddi zararların üst limiti kaldırılıyor. Bu da demek oluyor ki, “poliçede yer alan teminatlar yetmedi” bahanesi artık yok.
Yani;
Siz bir hata yaptınız,
Büyük bir hasar oluştu,
Kazada ölüm veya sakatlık meydana geldi.
Sigorta şirketiniz diyor ki:
“Sen rahat ol. Ne kadar zarar olursa olsun, biz öderiz.”
İşte bu, gerçek bir güvence.
Ve böylesine bir teminatın bedeli, yalnızca 1250 TL.
Bir akıllı telefon ekran koruyucusuna 500 TL verilirken, geleceği 1250 TL’ye korumak pahalı mı gerçekten?
Sadece kendinizi değil, vicdanınızı da sigortalayın
Bu teminat sadece sizin malınızı değil, karşı tarafın geleceğini de güvence altına alır. Bir anlık dalgınlıkla sebep olduğunuz kazada bir insan hayat boyu yürüyemez hale gelirse, onun tedavisi, yaşam giderleri, psikolojik desteği… Bunların hepsi sizin sorumluluğunuzda. İşte sınırsız teminat, bu vicdani yükü de üstlenir.
Bir insan olarak, “benden kaynaklı bir kazada kimse mağdur olmasın” diyorsanız, bu 1250 TL sizin insanlığınıza yapılan bir katkıdır.
Sisteme değil, kendinize yatırım yapın
Türkiye’de hâlâ birçok sürücü, “en ucuz trafik sigortasını nereden bulurum?” diye araştırıyor. Oysa doğru soru şu olmalı:
“Beni ve başkalarını en iyi hangi poliçe korur?”
En ucuzu, en pahalıya mal olabilir.
Sigorta priminde 300 TL tasarruf ettim diye, bir ömürlük borcun altına girmek, akıl kârı mı?
Sigorta sektöründe dönüşüm zamanı
Sigorta şirketleri artık sadece hasar ödeyen değil, bilinç oluşturan yapılar haline gelmeli. Bu anlamda, sınırsız teminat seçeneği sektör adına önemli bir adım. Ancak bu adımı destekleyecek olan vatandaşın farkındalığıdır.
Buradan çağrım, sadece sigorta şirketlerine değil;
• Devlete: Bu farkın belli oranının sübvanse edilmesi değerlendirilmeli.
• STK’lara: Sınırsız teminat hakkında kamuoyunu bilgilendirecek kampanyalar yapılmalı.
• Sürücülere: Hayat sadece sizin direksiyonunuzdan ibaret değil. Karşıdakini de düşünün.
Son söz:
Trafik bir zorunluluk, sigorta bir mecburiyet olabilir.
Ama güvenceyi sınırsızlaştırmak, tamamen sizin tercihiniz.
Ve bazen bir tercih, bir hayatı kurtarır.
Erhan Arslan
GHA – Ekonomi Servisi Müdürü
