İstanbul – Mehmet Açık / Güncel Haber Dosyası
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ve kamuoyunda geniş yankı uyandıran “ünlüler operasyonu” soruşturmasında laboratuvar sonuçları açıklandı. Saç ve kan örnekleri alınan 19 ünlü isimden 8’inde uyuşturucu maddelere rastlandığı belirlendi.
Savcılık kaynakları, testlerin Adli Tıp Kurumu laboratuvarlarında yüksek güvenilirlik standartlarıyla yapıldığını ve sonuçların resmi raporlarla doğrulandığını bildirdi.
Operasyonun arka planı: Sosyal medya ve gece hayatı takibi
Soruşturmanın, gece hayatında ve bazı özel davetlerde uyuşturucu madde kullanıldığına dair ihbarlar üzerine başlatıldığı öğrenildi.
Emniyet birimleri, uzun süredir sosyal medya paylaşımları, güvenlik kamera görüntüleri ve özel etkinlik kayıtlarını incelemekteydi.
Edinilen bilgilere göre, soruşturma kapsamında ünlülerin yer aldığı bir grup özel parti teknik takibe alındı. Ardından savcılık talimatıyla eş zamanlı operasyonlar düzenlendi.
Gözaltına alınan isimlerin ifadeleri alınırken, vücut sıvısı ve saç örnekleri incelenmek üzere laboratuvara gönderildi.
Pozitif test sonucu çıkan isimler
Adli Tıp Kurumu’ndan gelen raporlara göre test sonucu pozitif çıkan ünlüler:
Dilan Polat, Derin Talu, Deren Talu, Birsen Berrak Tüzünataç, Birce Akalay, Kubilay Aka, Metin Akdülger ve Kaan Yıldırım.
Bu isimlerin dosyaları Cumhuriyet Başsavcılığı Uyuşturucu Suçları Bürosu tarafından ayrı ayrı inceleniyor.
Adli süreçte, her bir isim için kullanım miktarı, madde türü ve kullanım süresi tespit edilerek, “kullanım amaçlı bulundurma” veya “temin etme” suçlamalarına ilişkin değerlendirme yapılacak.
Temiz çıkan ve ilaç etken maddesi tespit edilen ünlüler
Testlerde herhangi bir uyuşturucu maddeye rastlanmayan isimler şunlar oldu:
Hadise, Özge Özpirinçci, Duygu Özaslan, Demet Evgar, Mert Yazıcıoğlu, Zeynep Meriç Aral ve Ceren Moray.
Kanında yeşil reçete kapsamında ilaç etken maddesi bulunan isimler ise Engin Polat, İrem Derici, Feyza Altun ve Ziynet Sali Safter.
Savcılık kaynakları, bu ilaçların reçeteli kullanım kapsamında değerlendirilmesi nedeniyle herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığını bildirdi.
İlk açıklamalar: “Hatalı sonuç” ve “temiz rapor” vurgusu
Operasyonun ardından kamuoyunda en çok konuşulan isimlerden biri olan Dilan Polat, yaptığı açıklamada,
“Benim kanımda çıkabilecek tek şey, doktor kontrolünde kullandığım ilaçlardır. Sonuçlar hatalı.”
ifadelerini kullandı.
Temiz çıkan İrem Derici ise sosyal medya hesabından esprili bir paylaşımla,
“Raporlarım temiz çıktığına göre mahalle mahalle gezmeye başlıyorum.”
dedi.
Ancak sosyal medyada Polat ve Talu kardeşlere yönelik tepkiler büyürken, bazı kullanıcılar “Adalet herkese eşit uygulanmalı” yorumları yaptı.
Soruşturma genişliyor: Yeni isimler radar altında
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi, mevcut soruşturmanın yanı sıra yeni isimlerin de takibe alındığını açıkladı.
Savcılık, laboratuvar raporlarının ardından ek gözaltılar ve yeni ifadelerin gündeme gelebileceğini belirtti.
Kaynaklara göre, soruşturma yalnızca “kullanıcı” statüsündeki kişilerle sınırlı kalmayacak; uyuşturucu temin zincirinde rol alan kişilere yönelik de yeni operasyonlar planlanıyor.
Uzmanlardan uyarı: “Bağımlılık kültürel bir sarsıntı yaratıyor”
Sosyolog Dr. Elif Demir, Türkiye’de son yıllarda ünlülerin yaşam tarzının gençler üzerindeki etkisine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Sosyal medyada ünlülerin lüks yaşamı, partilerdeki görüntüleri gençleri etkiliyor. Bu olaylar, görünür hale gelen bir madde kullanım kültürünün varlığını ortaya koyuyor. Artık mesele sadece adli değil, toplumsal bir mesele haline geldi.”
Psikiyatrist Prof. Dr. Kerem Şahin ise bağımlılık eğilimlerinin özellikle ün, stres ve toplumsal baskı altında yaşayan kişilerde daha sık görüldüğünü belirtti:
“Madde kullanımı çoğu zaman bir kaçış mekanizması. Ünlüler dünyasında bu durum, hem kendine zarar veriyor hem de toplum algısını sarsıyor.”
Yargı süreci nasıl işleyecek?
Adli sürecin önümüzdeki haftalarda netleşmesi bekleniyor.
Uyuşturucu kullandığı tespit edilen isimlerin ifade vermek üzere yeniden çağrılabileceği, bazı dosyaların ise “denetimli serbestlik” veya “bağımlılıkla mücadele tedavisi” kapsamında değerlendirilebileceği öğrenildi.
Savcılık yetkilileri, kamuoyunun yakından takip ettiği bu dosyada “hiçbir isme ayrıcalık tanınmayacağını” vurguladı.
Toplumun tepkisi büyüyor
Olayın ardından ünlülerin isimleri sosyal medya gündeminin ilk sıralarına yerleşti.
Kullanıcıların bir kısmı, “Uyuşturucuya sıfır tolerans” çağrısı yaparken, bazıları da “medya linçine dönüşmemesi” gerektiğini savundu.
Kamuoyunun beklentisi, hem adaletin eksiksiz işlemesi hem de bu olayın gençleri bilinçlendirecek bir toplumsal farkındalığa dönüşmesi yönünde.
Sonuç olarak:
İstanbul’daki bu operasyon, yalnızca magazin dünyasının değil; Türkiye’deki madde bağımlılığı, şöhret kültürü ve sosyal medya etkisinin tartışıldığı daha geniş bir zemine dönüştü.
Gözler şimdi, adli raporların mahkemeye sunulacağı önümüzdeki haftalara çevrilmiş durumda.
