GHA – Güncel Haber Ajansı | Özel Dosya Haber – Bursa
Bursa’nın Nilüfer ilçesinde yaşanan ve kamuoyunda büyük yankı uyandıran bir cinayet davası, mahkemede yapılan savunma ile bir kez daha gündeme oturdu. Sevgilisi A.K.’yi öldürdüğü iddiasıyla tutuklu yargılanan E.Y. adlı kadının, “Kendisini sevdiğim için kıskandım, o da hakaret edince kendimi kaybettim” şeklindeki savunması hem mahkeme salonunda hem de sosyal medyada tepkilerin odağı haline geldi.
OLAYIN GEÇMİŞİ: BİR KIŞ GECESİ TARTIŞMA CİNAYETLE SONUÇLANDI
Olay, 2025 yılı başlarında Nilüfer ilçesinin sakin mahallelerinden birinde meydana geldi. Komşuların ihbarı üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, A.K.’nin (38) evinde bıçaklanarak ağır yaralandığını ve olay yerinde hayatını kaybettiğini tespit etti.
Şüpheli olarak olay yerinde gözaltına alınan E.Y. (34), ilk ifadesinde aralarında yaşanan tartışmanın ardından kendini kaybettiğini söyledi. Gözaltına alınan kadın çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
MAHKEMEDE ŞOK EDEN SAVUNMA
Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada sanık E.Y., ifadesinde sevgi ve kıskançlık kavramlarını öne sürerek olayın aniden geliştiğini iddia etti:
“Kendisini sevdiğim için kıskandım. O da bana ağır hakaretler edince dayanamadım. Kendimi kaybettim, böyle olmasını istemezdim.”
Bu savunma mahkeme salonunda kısa süreli sessizlik yaratırken, salonda bulunan A.K.’nin ailesi gözyaşlarına boğuldu. Aile, adaletin en ağır şekilde işlemesini talep etti.
AİLE TEPKİLİ: “BU BİR SEVGİ DEĞİL, CİNAYET”
A.K.’nin ablası, duruşma çıkışında GHA muhabirine yaptığı açıklamada duygularını şöyle ifade etti:
“Kardeşim bir kıskançlık bahanesiyle hayattan koparıldı. Bu bir sevgi değil, bu bir şiddet, bu bir cinayet. Biz adaletin yerini bulmasını istiyoruz.”
Ailenin avukatı da, olayın planlı olabileceğine dair ciddi bulguların olduğunu, olaydan önce yaşanan mesajlaşmalar ve tehdit içerikli söylemlerin delil dosyasına eklendiğini belirtti.
UZMAN GÖRÜŞÜ: “KISKANÇLIK, ŞİDDETİN MAZERETİ OLAMAZ”
Davaya ilişkin görüş bildiren psikolog ve aile içi şiddet uzmanı Dr. Nermin Gökçeoğlu, kıskançlık bahanesinin Türkiye’de sıkça karşılaşılan şiddet vakalarında bir savunma yöntemi olarak kullanıldığını belirtti:
“Kıskançlık duygusu, bireysel bir iç gerilimdir ama şiddet uygulamak tamamen failin sorumluluğundadır. Bu tür savunmalar, şiddeti mazur göstermez. Toplumda bu yaklaşımın yaygınlaşması, kadına da erkeğe de yönelik şiddeti meşrulaştırma riskini artırır.”
STK’LAR VE KAMUOYU TEPKİLİ
Kadın ve erkek hakları savunucusu birçok sivil toplum kuruluşu, duruşma sonrası yaptıkları açıklamalarda “Kıskanmak öldürmeyi haklı göstermez” diyerek davayı yakından takip edeceklerini duyurdu. Duruşma salonunun dışında toplanan vatandaşlar ise ellerinde “Adalet İstiyoruz” yazılı dövizlerle sessiz protesto gerçekleştirdi.
YARGI SÜRECİ DEVAM EDİYOR
Mahkeme heyeti, delillerin toplanmaya devam edilmesine ve sanığın tutukluluk halinin sürmesine karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Kamuoyu ise olayın tüm yönleriyle aydınlatılmasını ve adaletin eksiksiz sağlanmasını bekliyor.
GHA – Güncel Haber Ajansı
Özel Dosya: Bursa Temsilciliği | Hazırlayan: GHA Adliye muhabiri