ANKARA (GHA ÖZEL)
Özgür Yargı Derneği Başkanı Kurtuluş Tayanç Çalışır, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırı, kuşatma ve işgal politikalarına karşı dünyaya vicdani bir duruş sergileme çağrısında bulundu. Çalışır, uluslararası hukukun işlememesi, siyasi blokajlar ve ikiyüzlü diplomasi karşısında, dünyanın dört bir yanından aydınların bir araya gelerek oluşturacağı “Vicdan Mahkemesi” fikrini gündeme taşıdı.
Russell–Sartre Mahkemesi’nin İzinde
Çalışır’ın önerdiği model, 1966 yılında Bertrand Russell ve Jean-Paul Sartre önderliğinde kurulan ve kamu vicdanı adına ABD’nin Vietnam’daki savaş suçlarını yargılayan ünlü Russell Mahkemesi’ne dayanıyor. O dönemde resmi yaptırım gücü bulunmayan bu mahkeme, buna rağmen küresel kamuoyunda büyük etki yaratmış, savaş suçlarının belgelenmesi ve uluslararası vicdanın ses bulması açısından tarihsel bir rol oynamıştı.
Çalışır, benzer bir inisiyatifin bugün İsrail’in Gazze ve işgal altındaki topraklarda işlediği insanlık suçlarını gündeme taşımak için hayati olduğunu savunuyor:
“Filistin Halkı’na uygulanan dünyanın en haksız, en ahlaksız ve en korkakça işgaline karşı elimizden hiçbir şey gelmiyor olsa bile, hiç değilse itiraz edebilmeli, direnmeli ve tarihe not düşebilmeliyiz.”
24 Kişilik Aydınlar Heyeti Önerisi
Kurtuluş Tayanç Çalışır’ın önerisine göre, bu mahkeme en az 24 farklı aydın, akademisyen, hukukçu, sanatçı ve kanaat önderinden oluşacak. Heyette farklı ideolojik görüşlerden isimler yer alacak ve mahkeme kararları, sembolik de olsa, belgeli birer tarihî kayıt niteliği taşıyacak.
Bu oluşumun amacının sadece suçlamaları belgelemek olmadığını belirten Çalışır, “gelecek kuşaklara, hukuksuzluk karşısında sessiz kalınmadığını gösteren bir hafıza üretmek” olduğunu vurguladı.
İnsanlık Suçlarına Karşı Sessiz Kalmamak
Filistin’de özellikle 7 Ekim 2023’ten bu yana yaşanan gelişmeler, Gazze’de sivil altyapının yok edilmesi, sağlık merkezlerinin hedef alınması, çocuk ve kadın ölümlerinin dramatik artışı, İsrail’in uluslararası hukuku sistematik biçimde ihlal ettiğini açıkça ortaya koyuyor. Ancak Birleşmiş Milletler, Uluslararası Ceza Mahkemesi gibi resmi kurumların etkisiz kalması, uluslararası sivil inisiyatiflere olan ihtiyacı daha da artırmış durumda.
Çalışır, uluslararası hukukun siyasi pazarlıklara kurban edilmesini eleştirerek şunları söyledi:
“Yasalar değil, güç konuşuyor. İsrail’in dokunulmazlığı, sadece uluslararası hukukun değil, insanlığın vicdanının da çöküşünü temsil ediyor.”
Destek Çağrısı: “Sessizlik Ortaklıktır”
Özgür Yargı Derneği Başkanı, çağrısına son olarak şöyle seslendi:
“Bu çağrıya kulak veren, vicdanı olan, sorumluluk hisseden herkesi, partisine, görüşüne, kökenine bakmadan bu oluşumun parçası olmaya davet ediyorum. Tarih, sadece zalimleri değil, sessiz kalanları da yazar.”
İnisiyatife destek vermek isteyenler, doğrudan Özgür Yargı Derneği ile iletişime geçebilecek.
Tarihe Not Düşmek, Direnmenin En Asil Hâlidir.
Güncel Haber Ajansı