O GECE YAŞANANLAR…
GHA – Güncel Haber Ajansı | Özel Analiz
Bölgedeki istihbarat kaynaklarının aktardığı bilgilere göre, 14 Haziran gecesi saat 23.45’te İsrail Hava Kuvvetleri’ne ait F-16 tipi savaş uçakları, Akdeniz üzerinden Suriye hava sahasına girerek başkent Şam çevresindeki bazı hedefleri vurdu. Ancak bu operasyonun perde arkasında, Türk hava radar sistemlerinin kritik rolü dikkat çekti.
Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı radar ve hava savunma sistemleri, o gece gerçekleşen tüm hava hareketliliğini an be an takip etti. İsrail uçaklarının kalkış noktaları, kullandıkları güzergâh, havada yaptıkları manevralar ve taşıdıkları kuyruk numaraları dahil olmak üzere tüm bilgiler, radar iz kayıtları aracılığıyla tam zamanlı olarak tespit edilip kayıt altına alındı.
O GECE YAŞANANLAR
14 Haziran’ı 15 Haziran’a bağlayan gece saat 22.30 sularında, İsrail’in güneyindeki Negev Çölü’nden kalkan dört F-16 savaş uçağı, Akdeniz açıklarına yönelerek Kıbrıs güneyi üzerinden radar izi silinmiş şekilde uçuşa geçti. Aynı saatlerde Türk radar sistemleri, Doğu Akdeniz’de olağandışı bir yoğunluk tespit etti.
TSK bünyesindeki Erken İhbar ve Komuta Kontrol Sistemleri, uçakların IFF (Identification Friend or Foe) kimlik kodlarını kapattığını ve “görünmezlik” sağlamak için özel frekans karıştırıcı sistem kullandığını belirledi. Ancak Türk radar teknolojisinin özellikle son 5 yılda geliştirilmiş “pasif izleme” yetenekleri sayesinde, uçaklar yüksek irtifa geçişi sırasında net şekilde tespit edildi.
Saat 23.45’te, Şam çevresine füzelerin isabet ettiği anlarda Türk radarları, saldırı yapan uçakların koordinatlarını, irtifalarını, saldırı anındaki hızlarını ve hedefe yönelme açılarını saniye saniye analiz etti.
TÜRKİYE’NİN ELİNDE NET VERİLER VAR
Güvenlik kaynaklarına göre, Türkiye’nin elinde şu an;
• İsrail uçaklarının radar izleri,
• Kullanılan hava koridoru,
• Kuyruk numaraları,
• Kalkış ve iniş zamanları,
• Saldırı anı ve sonrası tüm manevraların koordinat dökümleri bulunuyor.
Bu veriler, NATO üyesi olan Türkiye’nin bölgedeki hava kontrol gücünü bir kez daha gözler önüne serdi.
SURİYE’DEN TEPKİ, İSRAİL’DEN SESSİZLİK
Suriye yönetimi, saldırıyı doğrularken, bazı sivil yerleşim yerlerinin de zarar gördüğünü açıkladı. İsrail tarafı ise her zaman olduğu gibi operasyona ilişkin herhangi bir resmi açıklama yapmadı.
Ancak dikkat çekici olan, Türkiye’nin bu hava operasyonunu başından sonuna kadar sessizce izleyip kayıt altına alması. Uzmanlara göre, Ankara bu tür durumlarda sessiz güç olarak veri topluyor ve gerektiğinde uluslararası platformlarda “koşulsuz şeffaflık” kartını oynuyor.
RADARLAR SADECE GÖZETLEMİYOR, GÜÇ DENGESİ KURUYOR
Türkiye’nin Kalkan ve Göktürk radar sistemleri, bu olayla birlikte bölgedeki stratejik önemini bir kez daha ispatladı. Askeri analistlere göre, Türk radarlarının bu kapasitesi, yalnızca gözetleme değil; aynı zamanda bölgedeki hava üstünlüğü dengesini yeniden şekillendirme potansiyeline sahip.
Ankara’nın elinde bulundurduğu bu kayıtların, gerek NATO müttefikleriyle paylaşılması gerekse ileride yaşanacak diplomatik gelişmelerde kullanılması ihtimal dahilinde.