“Eserinizle Öğünün Ama Artık Yeter! Türkiye Bu Eziyeti Hak Etmiyor, Karar Partisi İktidar Olacak ve Hesap Sorulacak!”
Türkiye, tarihinin en sancılı dönemlerinden birini yaşıyor. Yıllardır süregelen ekonomik, sosyal ve siyasal krizlerin etkisi altında, toplumun geniş kesimleri derin bir umutsuzlukla karşı karşıya. Karar Partisi Genel Başkanı Yaşar Aydın, ülkenin içinde bulunduğu bu trajik tabloyu sert ifadelerle değerlendirdi: “Bugüne kadar ortaya konan eserle övünebilirsiniz ama artık bitti. Halkımızın çektiği bu büyük acıların, yaşadığı eziyetlerin hesabı mutlaka sorulacak. Biz kararlıyız, Karar Partisi iktidar olacak ve bu karanlık dönem sona erecek.”
Ekonomideki Felaket: Orta Sınıfın Çöküşü ve Sosyal Yoksullaşma
Yaşar Aydın, Anadolu insanının tarih boyunca taşıdığı derin sorumluluk ve güçlü vicdanla bugün yaşanan ekonomik zorlukları şöyle özetledi:
“Bugün Anadolu insanı artık biliyor; hayat pahalılığı son bulmayacak, fiyatlar asla düşmeyecek ve iki yakası bir araya gelmeyecek. Bu, sadece ekonomik değil, vicdani ve toplumsal bir felakettir.”
Orta sınıf, yıllarca ekonomik büyümenin lokomotifi oldu. Ancak son yıllarda yaşanan krizlerle birlikte, ev sahibi olmak hayal olmaktan çıktı. Gençler iş bulamıyor, aileler geçim derdinde. Aydın, “Yüzde 70’i kirasını ve mutfaktaki tencereyi kaynatamayan bir halkın önümüzdeki yıl nasıl rahat edeceği, nasıl refaha kavuşacağı bilinmiyor” diyerek yaşanan derin yoksulluğu gözler önüne serdi.
Yönetim Hataları ve Tarihî Fırsatların Kaçırılması
Türkiye’nin son yıllarda büyük fırsatları değerlendiremediğine dikkat çeken Aydın, Avrupa Birliği ile yürütülen tam üyelik müzakere sürecinin bilinçli bir şekilde sona erdirilmesinin ülkeyi geri bırakma sürecinin başlangıcı olduğunu vurguladı:
“AB süreci ülkemizin demokratikleşmesi, hukukun üstünlüğü ve ekonomik kalkınması için bir dönüm noktası olabilirdi. Ancak mevcut rejim bu süreci sona erdirerek ülkemizi kapalı bir kutuya hapsetti, kendini izole etti.”
Aydın, “Güney Kore, Singapur gibi ülkeler katma değeri yüksek teknoloji üretimi ve ihracatıyla büyürken, biz ucuz iş gücü ve fason üretimle rekabet etmeye çalıştık. Oysa bu yol baştan çıkmazdı ve sistem sonunda iflas etti,” ifadeleriyle mevcut ekonomik modelin sürdürülemezliğini ortaya koydu.
Toplumsal Çöküş ve Gençlerin Umutsuzluğu
Genç nüfusun büyük çoğunluğunun geleceğe dair umutlarını yitirdiğine dikkat çeken Aydın, “25 yılın sonunda hayalleri kırılmış, umutları tüketilmiş bir gençlik var. Orta sınıf ise adeta tarih sahnesinden siliniyor,” dedi.
“Bu sadece ekonomik bir kriz değil, aynı zamanda toplumsal ve ahlaki bir çöküşün habercisidir. Emeğiyle, alın teriyle, bilgisiyle yükselmek isteyen milyonlarca insan sistem tarafından dışlanmış ve değersizleştirilmiştir.”
Karar Partisi’nin Yol Haritası: Adalet, Liyakat ve Şeffaflıkla Yeniden İnşa
Karar Partisi Genel Başkanı, bu karanlık tablonun üstesinden gelmek için partilerinin güçlü ve somut bir vizyonu olduğunu açıkladı:
“Bizim temel prensiplerimiz adalet, liyakat ve şeffaflıktır. Kamu yönetiminden eğitime, ekonomiden sosyal politikaya kadar her alanda bu ilkeleri esas alacağız. Halkımızın refahı ve geleceği için gece gündüz çalışacağız. Bu mücadelede kararlıyız, yılmayacağız.”
Aydın, “Türkiye’nin bugün yaşadığı sorunların çözümü, cesur, dürüst ve kararlı adımlarla mümkündür. Biz bu yolun öncüsü olmaya talibiz. Çünkü bu ülke, emeğiyle, alın teriyle yükselmek isteyen herkesin ülkesidir,” dedi.
Ayrıntılı Değerlendirme:
Ekonomik Politikaların Kırılma Noktası
Uzun yıllardır sürdürülen büyüme iddialarının ardında, derin yapısal sorunlar ve yanlış politikalar gizleniyordu. Kontrolsüz enflasyon, artan işsizlik, gelir adaletsizliği ve temel tüketim maddelerinin fiyatlarındaki yükseliş, halkın alım gücünü eriterek sosyal patlamaya zemin hazırladı.
Eğitim ve İnsan Kaynaklarındaki Kayıp
Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusu, eğitim sistemindeki sorunlar nedeniyle yeteneklerini yeterince kullanamıyor. Liyakatsiz atamalar ve siyasi müdahaleler, insan kaynağının etkin kullanımını engelliyor ve geleceği karartıyor.
Demokratik ve Hukuki Gerileme
AB ile müzakere sürecinin sona ermesi, demokratik standartlarda gerilemeyi hızlandırdı. Hukukun üstünlüğü ve temel hakların ihlali, yatırım ortamını bozarak ekonomik büyümeyi olumsuz etkiliyor.
Toplumsal Güvenin Sarsılması
Adalet duygusunun zedelenmesi, toplumsal güvenin yok olmasına ve kutuplaşmanın derinleşmesine yol açıyor. Bu da sosyal istikrarı tehdit ediyor.
Sonuç ve Çağrı:
Yaşar Aydın’ın mesajı açıktır: Türkiye’nin önündeki çıkış yolu, mevcut politikaların radikal şekilde değiştirilmesinden geçiyor. Liyakatin, adaletin, şeffaflığın ve demokratik değerlerin egemen olduğu yeni bir yönetim anlayışı inşa edilmeli. Karar Partisi, bu değişimin öncüsü olmaya kararlıdır.