GHA – A. Vahap Şehitoğlu’nun kaleminden
Yerel yönetimler uzun yıllar boyunca yol, kaldırım, çöp gibi klasik hizmetlerle anıldı. Betonun, asfaltın ölçüldüğü dönemlerde, belediyecilik sadece altyapı demekti. Ancak artık tablo değişti. Günümüzde bir belediye başkanı, yalnızca ne inşa ettiğiyle değil; nasıl bir toplum hayal ettiğiyle ve bu hayali gerçeğe nasıl dönüştürdüğüyle anılıyor.
Bu dönüşümün güçlü örneklerinden biri de Mersin’in Yenişehir ilçesinde sessiz ama derin izler bırakan bir isim: Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit.
Sessiz ama Derin Bir Strateji
Abdullah Özyiğit’in belediyecilik yaklaşımı bağırmadan yapılan bir devrime benziyor. O, nutuklarla değil; çocukların kahkahasında, gençlerin sahadaki enerjisinde, annelerin gözlerindeki huzurda yükselen bir hikâye yazıyor.
Son dönemde hayata geçirdiği projeler, geleceğe bırakılan stratejik notlar gibi.
• Türkiye’de bir ilk olan 0-3 Yaş Bebek Gelişim Merkezi,
• Akkent Mahallesi’ne kazandırılan çocuk halı sahası,
• Üniversite gençliğiyle kurulan etkileşimli dev ekran etkinlikleri,
• Yenişehir Belediyesi Ata Spor Kompleksi’nde düzenlenen sportif turnuvalar,
• Gençlik Meclisi ile yapılan iş birlikleri,
• Ve kent bilincini artıran fidan dikim kampanyaları…
Hepsi bir araya geldiğinde sadece hizmet değil; bir vizyon inşa ediliyor.
Slogan Basit, Alt Metin Derin
Yenişehir Belediyesi’nin sıkça kullandığı bir slogan var:
“Onlar istedi, biz yaptık.”
Ama bu ifadenin altındaki esas cümle şudur:
“Geleceği yönlendiren nesli ben yetiştiriyorum.”
Çocuklara sunulan oyun alanları yalnızca birer fiziksel yatırım değil; bir toplum mühendisliği hamlesidir. Sporla, sanatla, güvenle büyüyen nesillerin, yarının seçmeni, yarının kanaat önderi, yarının lideri olacağı aşikâr.
Sosyal Belediyecilikten Toplumsal Mimariye
Abdullah Özyiğit’in sosyal belediyecilik anlayışı, klasik belediyeciliğin çok ötesinde.
0-3 yaş gelişim merkezi, sadece duvarları olan bir bina değil;
bir annenin kaygısını azaltan,
bir çocuğun geleceğe umutla bakmasını sağlayan,
bir toplumun en savunmasız kesimini kucaklayan ahlaki bir yatırım.
Aynı şekilde spor sahaları yalnızca futbol oynanan alanlar değil; çocukları kötü alışkanlıklardan koruyan, disiplin ve ekip ruhunu öğreten, özgüven kazandıran karakter atölyeleri gibi işlev görüyor.
Siyaset Bazen Bir Fidanla Yazılır
“Gençliğe verilen değer, siyasette en uzun vadeli yatırımdır,” derler.
Abdullah Özyiğit bu yatırımı duyurmadan, reklamını yapmadan, ama kararlılıkla sürdürüyor.
Mahallelerden geleceğe köprüler kuruyor.
Daha fazla beton değil, daha çok bilinç inşa ediyor.
O, siyaseti konuşmalarla değil; çocuklara sunulan oyun alanları, annelere verilen güven, gençlere sağlanan özgürlükle yazıyor.
Çünkü bazen siyaset büyük nutuklarla değil, sessizce atılan küçük adımlarla tarih yazar.
Ve o adımlar, çocukların gülüşüyle yankılanır.
Abdullah Özyiğit’in yazdığı hikâye,
geleceğe bırakılan en sağlam stratejik sessizliklerden biridir.