featured
  1. Haberler
  2. Güncel
  3. Çocuk Gelinler ve İstismar: Türkiye’nin Kapanmayan Yarası

Çocuk Gelinler ve İstismar: Türkiye’nin Kapanmayan Yarası

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye’nin farklı şehirlerinden gelen çocuk evliliği, istismar ve intihar vakaları toplumun vicdanını kanatmaya devam ediyor. Resmî verilere göre her yıl yüzlerce kız çocuğu, ya aile baskısıyla ya da para karşılığı evlendiriliyor. Çoğu imam nikahıyla resmiyet kazandırılan bu evlilikler, çocukların hayatını çalıyor.

Aile İçi Tecavüz ve Çocuk Doğuran Çocuklar

Urfa’da yaşanan bir olay, çocuk istismarının ulaştığı boyutu gözler önüne serdi. 14 yaşındaki bir kız çocuğu, babasının “kimden hamile kaldın?” sorusuna, “bilmiyorum, ya abimden ya da dayımdan, ikisi de tecavüz etti” diyerek cevap verdi.

Benzer şekilde Bolu’da imam nikahıyla evlendirilen 11 yaşındaki bir kız çocuğunun sekiz aylık hamile olduğu ortaya çıktı.

“Kaza” Süsü Verilen Şiddet

Samsun’da 14 yaşındaki bir kız çocuğu, otomobil çarpması sonucu yaralı gibi hastaneye getirildi. Ancak yapılan incelemede, imam nikahlı eşi tarafından odunla dövüldüğü ve kaza süsü verilmek için motosikletle üzerinden geçildiği anlaşıldı.

Başlık Parası, Zorla Evlilik ve Aile Reddi

Ordu’da 13 yaşındaki bir kız çocuğu para karşılığı evlendirildi. 40 yaşındaki eşinin evi terk etmesi üzerine, üç çocuğuyla birlikte ailesine sığınmak istedi. Ancak ailesi onu kabul etmedi. Henüz 17 yaşında, üç çocuk annesi olarak ortada kaldı.

Gaziantep’te ise özel bir hastanede doğum yapan genç kızın aslında 12 yaşında olduğu tespit edildi. Kimlik bilgileri 18 yaşında bir başkasına aitti.

Çocuk Annelik, Kaçış ve İntihar

Adana’da 13 yaşındaki bir kız çocuğuna düğün yapıldı. Sakarya’da kuzeniyle evlendirilen 15 yaşındaki bir çocuk, evden kaçarak polise sığındı.

Tokat’ta evlendirilen 12 yaşındaki kız çocuğunun dört aylık hamile olduğu ortaya çıktı.

Ağrı’da ise 16 yaşındaki bir çocuk, elleri kolları bağlanmış halde, işkence görmüş bir şekilde tuvalette bulundu.

İzmir’de 12 yaşındaki bir kız sezaryenle doğum yaptı. Adana’da 16 yaşında imam nikahıyla evlendirilen bir kız çocuğu trenin önüne atlayarak yaşamına son verdi.

Kayseri’de ise 15 yaşında bir çocuk, para karşılığı evlendirildiği kişi tarafından sokağa atıldı. Kamyonet kasasında yaşamak zorunda bırakılan genç kız, sonunda av tüfeğiyle intihar etti.

Konya’da 16 yaşındaki bir kız, evlendirildikten sonra inşaatın yedinci katından atlayarak yaşamına son verdi.

Siirt’te 12 yaşında evlendirilen, 13 yaşında anne olan ve 14 yaşında yaşamına son veren “Kader” isimli kız çocuğu, kamuoyunda derin bir yara olarak kaldı.

“Anne Değil, İki Çocuk Ağlıyordu”

Gümüşhane Üniversitesi’nden bir öğretim üyesi, katıldığı bir sempozyumda yaşadığı olayı şu sözlerle aktardı:

“Yol kenarında bir kız çocuğunu gördüm. Kucağında bebeğiyle ağlıyordu. 16 yaşında evlendirilmiş, anne olmuştu. Bebeğinin eli yanmış, ne yapacağını bilmiyor, bebeğiyle birlikte ağlıyordu. Orada bir anne ağlamıyordu, iki çocuk ağlıyordu.”

Sessiz Kalan Toplum ve İmamların Rolü

Türkiye’deki çocuk evliliklerinde dikkat çeken noktalardan biri de imamların rolü. Çocuk yaşta evliliklerin büyük bölümü, imam nikahıyla meşrulaştırılıyor. Uzmanlara göre imamlar, bu evlilikleri yetkililere bildirse, istismarın büyük ölçüde önüne geçilebilir. Ancak çoğu kez göz yumuluyor.

İmamların yanı sıra, noterlerin muvafakatname düzenlediği, sağlık çalışanlarının göz yumduğu vakalar da kamuoyuna yansıyor.

Uzmanlar Uyarıyor: “Bu İnsanlık Suçudur”

Çocuk hakları savunucuları, erken yaşta evliliklerin yalnızca ailelerin değil, devlet kurumlarının ve toplumun sessizliğiyle sürdüğünü belirtiyor.

Avukatlar, “imam nikahı kıyanlar da, göz yumanlar da suça ortaktır” derken, psikologlar çocuk yaşta evlendirilen kızların ciddi travmalar yaşadığını ve intihar vakalarının da bu travmanın sonucu olduğunu vurguluyor.

Sorulması Gereken Soru: Biz Neredeyiz?

Onlarca şehirden gelen bu vakalar, Türkiye’nin yüzleşmek zorunda olduğu acı bir gerçeği ortaya koyuyor:

Çocuklar evlendirilirken, şiddet görürken, intihara sürüklenirken, toplumun büyük bir bölümü suskun kalıyor.

Peki ya bütün bunlara sessiz kalan bizler bu insanlık suçlarının neresindeyiz?

1
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Çocuk Gelinler ve İstismar: Türkiye’nin Kapanmayan Yarası
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Giriş Yap

Güncel Haber Ajans ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin