Tarihler 2025’i gösteriyor.
21. yüzyılın kalbinde, teknolojinin doruğa çıktığı, yapay zekânın insanlığa hizmet ettiğini sandığımız bir çağda; insanlık, göz göre göre tükeniyor.
Ama ne yazık ki bu tükeniş, robotların, makinelerin değil; vicdanı mühürlenmiş kalplerin eseri!
Gazze’de bebekler soğuk betonlar arasında çırpınırken, anneler evlatlarının cansız bedenlerini koklarken, dünya “uygar” olmanın sahte onuruyla suç ortaklığı yapıyor.
Ve bu utanç halkasına en son eklenen isim:
Kanadalı milletvekili Michael Cooper.
“Gazze’deki herkesi öldürseler bile yine de İsrail’in yanında mısınız?”
“İsrail’in yanındayım.”
Bu cevabı duyduğunuzda, önce donup kalıyorsunuz.
Sonra içinizi öyle bir öfke sarıyor ki; kelimeler boğazınıza diziliyor.
Bu, artık siyaset değil. Bu bir görüş değil. Bu, kâfirce bir zihniyetin ta kendisi.
Bu sözde medeniyetler, gözümüzün içine baka baka cinayeti savunuyor.
Onlara göre ölen, “sadece Müslüman.”
Yıkılan, “sadece bir Orta Doğu şehri.”
Ama bize göre yıkılan, insanlık.
ZULMÜN TARİHİ: SUSANLARIN TARİHİDİR
Ey dünya!
Ey adalet diye nutuk atan kurumlar!
Ey barış güvercinlerini logolarına kondurup, savaş uçaklarına milyar dolarlar aktaran liderler!
Sizin gözünüzde mazlumun kanı ne zaman bu kadar ucuz oldu?
Bugün Gazze’de yaşananlar, ne yazık ki yeni değil.
Bu topraklar 1948’den beri kan içinde.
Siyonist rejim, adım adım işgali derinleştirirken, dünya hep suskunlukla onay verdi.
Her yıkılan ev, her sürgün edilen aile, her öldürülen çocuk, aslında insanlığın kalbine saplanmış bir hançerdi.
Ama siz bu hançeri çıkarmak bir yana, daha da derine itmek için yarıştınız!
Michael Cooper’ın sözü yalnızca kendisinin değil, batı zihniyetinin aynasıdır.
Onlar için Müslümanın hayatı yok hükmündedir.
Çünkü onların aklında hâlâ Haçlı zihniyeti, Doğu’ya karşı üstünlük kompleksi, bir tür Tanrı kompleksi var.
KUDÜS’ÜN IŞIĞI SÖNMEZ!
Gazze direndikçe, onlar saldıracak.
Çünkü Gazze, Kudüs’ün surudur.
Gazze ayakta kaldıkça, siyonist planlar suya düşecek.
Onlar öldürmeye, yakmaya, yıkmaya devam edecek.
Ama unuttukları bir şey var:
İnançla savunulan topraklar düşmez!
Gazze, bugün dünyaya meydan okuyor.
Taşla tanka karşı duran çocuklar, bir milletin onurunu koruyor.
O çocuklar sadece Gazzeli değil…
Onlar ümmetin evlatları!
İNSANLIK TESTİNDE KALANLAR
Bugün insanlık bir testten geçiyor.
Tarafını belirlemek zorunda.
Susmak da, durmak da, göz yummak da taraf olmaktır.
Ve unutmayın:
Zalime karşı çıkmayan, zalimin suç ortağıdır!
Michael Cooper gibi isimler sadece İsrail’i savunmuyor; aynı zamanda, tüm dünyanın gözünde Müslüman kanını değersizleştiriyor.
Siz hangi değerle, hangi vicdanla, “herkesi öldürseler bile desteklerim” diyebilirsiniz?
Bu sözün adı özgürlük değil.
Bu sözün adı demokrasi değil.
Bu sözün adı kesin ve net: kâfirliktir!
Kendine “medenî” diyen bir adam, bir soykırımı savunuyorsa, o artık insani vasfını yitirmiştir.
Bu sadece ideolojik bir sapma değil, ahlaki bir çöküştür.
YA TARİHTE MAZLUMUN YANINDA OLURSUN, YA ZALİMİN DEFTERİNDE
Bugün safını belirlemeyen, yarın pişman olur.
Birleşmiş Milletler susuyor, Avrupa Birliği gözünü kapatıyor, İslam ülkeleri ise birbirini seyrediyor.
Ama biz biliyoruz:
Her çağın Firavunu varsa, bir Musa’sı da vardır.
Her zulmün bir sonu, her kâfirin bir yıkılışı vardır.
Bu yazıyı yazarken elim titriyor.
Gazze’den yükselen dumanlar, aslında insanlığın vicdanını boğuyor.
Orada sadece insanlar değil, bizim insanlığımız ölüyor.
Ve biz susarsak,
Çocuklarımız bize soracak:
“Baba, sen o gün hangi taraftaydın?”
O gün verecek cevabınız yoksa, bugün sessiz kalmayın!
SON SÖZÜMÜZ, İLKELERİMİZ KADAR NET:
Zulmün dini yoktur ama direnişin imanı vardır.
Katilin milliyeti yoktur ama mazlumun duası evrenseldir.
Ve biz, mazlumun yanındayız!
Biz, çocukların hayallerini yıkan değil; o hayalleri tekrar kuracak olan taraftayız!
Biz, kâfirlerin değil, Hakk’ın safındayız!
BİTSİN BU ZULÜM, BU KAN!
KÂFİR BUNLAR, KÂFİR!
Yener Aydın