Halkın Sesi Soruyor: NİÇİN JANDARMA?
İstanbul’un tam merkezinde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin içinde gerçekleştirilen üçüncü dalga operasyonu, yalnızca hedefleriyle değil, operasyonda görev alan kolluk birimiyle de dikkat çekti. Evet, oradaydı: Jandarma.
Peki, sormak gerekmez mi?
İstanbul gibi, tüm kolluk birimlerinin fazlasıyla mevcudiyet gösterdiği bir şehirde, il ve ilçe belediye sınırları içinde, hem de belediyenin merkez binasında düzenlenen bir operasyonda jandarmanın ne işi vardır?
Yasa Ne Diyor?
2803 Sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu’nun 10. maddesi açık ve net bir çerçeve çizer:
“Jandarmanın görev ve sorumluluk alanı, polis görev sahası dışı olup; bu alanlar, il ve ilçe belediye hudutları haricinde kalan veya polis teşkilatı bulunmayan yerlerdir.”
Bu hüküm, jandarmanın görev alanını kırsal bölgeyle sınırlı kılar. Ancak madde bir istisna da sunar: Hizmet gerekleri bakımından İçişleri Bakanı’nın kararı ile belediye sınırları içerisindeki bazı yerler de jandarma yetkisine bırakılabilir.
Burada kritik soru şudur:
İstanbul Büyükşehir Belediyesi binası için alınmış, duyurulmuş böyle bir karar var mıdır?
Varsa, ne zaman alınmış, nerede yayımlanmıştır?
Yoksa, bu yetki aşımı değil midir?
Yetkisiz Müdahale mi, Hukuka Aykırı Uygulama mı?
İstanbul gibi bir metropolde, hem emniyet hem özel harekât hem de istihbarat birimlerinin son derece aktif olduğu, görev sahasının net şekilde polis teşkilatına ait olduğu bir yerde, jandarmanın operasyon yürütmesi sadece “alışılmadık” değil, hukuken de tartışmalıdır.
Şayet ortada İçişleri Bakanlığı’nın ilan ettiği ve kamuoyuna açık bir yetki devri kararı yoksa, bu müdahale hukuk devleti ilkesine gölge düşürür.
Ve bu gölge, yalnızca bugünü değil, yarının adaletini de karartır.
“Devletin Görevi Güven Vermektir, Güvensizlik Değil”
Halk, kolluk gücünün şeffaf, meşru ve görev tanımı içerisinde hareket etmesini ister. Zira güvenlik, ancak hukuka uygunlukla anlam kazanır. Aksi halde, neyin “güvenlik”, neyin “gözetim” olduğu ayırt edilemez hale gelir.
Bugün İstanbul’da yaşanan bu olay, bir devletin kurallar üzerinden mi, yoksa kural dışılık üzerinden mi işlediğini sorgulatan ciddi bir tablodur.
Türk Halkı Açıklama Bekliyor
Soruyoruz:
Bu operasyonun hukuki dayanağı nedir?
İçişleri Bakanı böyle bir karar aldıysa, nerede yayımladı?
Yoksa, hukuksuz bir durumla mı karşı karşıyayız?
Bu sorular, yalnızca bir haberin ayrıntısı değil; bir hukuk devleti olmanın gereğidir.
Cevaplanmadıkça, şüphe büyür.
Halkın vicdanı adına sormaya devam edeceğiz.
Daha ne kanunsuzluklara ve garip uygulamalara tanıklık edeceğiz, birlikte göreceğiz.
Ama şunu unutmayın:
Devlet susarsa, halk konuşur.
Yetki aşarsa, hukuk konuşur.