Fatih Küpeli’den Taziye Mesajı: “Bu Acı Bizi Bölmez, Birleştirir”
Pençe-Kilit Harekâtı’nda şehit düşen 12 Mehmetçiğin acısı, tüm Türkiye’yi derin bir yasa boğarken, Uluslararası Turan Kızılelma Teşkilatı Genel Başkan Yardımcısı Fatih Küpeli’nin yayımladığı taziye mesajı, halkın ortak duygularını yansıtan bir metin olarak öne çıktı.
Küpeli, mesajında hem şehitlere duyduğu minneti hem de bu kayıpların milletin birliğini güçlendirmesi gerektiğini vurguladı:
“Her bir şehidimiz, yalnızca bir evladımız değil; aynı zamanda bu milletin onurudur. Onların kanıyla sulanmış bu topraklarda, kimliğimizden, vatanımızdan, bayrağımızdan vazgeçmeyeceğiz. Aziz şehitlerimizin ruhu şad, makamları cennet olsun. Vatan sağ olsun.”
Şehitlerin İsimleri Yürek Dağladı
12 kahraman askerimizin isimleri açıklandığında, Türkiye’nin dört bir yanında duygusal anlar yaşandı. Sosyal medyada şehitlerin memleketlerinden yükselen feryatlar, taziyeler ve dualar adeta bir ulusal yas korosu oluşturdu.
Her biri farklı şehirlerden, farklı hikâyelerle gelmişti cepheye. Ama ortak bir niyetle: Bu toprakları korumak, bu bayrağı yere düşürmemek için.
• Şehit Ege Akar – Ankara
• Şehit Mahsun Yeşildemir – Diyarbakır
• Şehit Ahmet Gültekin – Şanlıurfa
• Şehit Enver Yaman – Erzurum
• … (tam listeyi önceki içerikten devam ettirebilirsin)
Her biri artık sadece ailelerinin değil, bir milletin evladı.
Sosyal Medyada Sessiz Çığlık: “Türkiyeli Değil, Türk’üm”
Fatih Küpeli’nin şehitlere yönelik mesajıyla birlikte, sosyal medya kullanıcıları duygularını sadece başsağlığıyla değil, kimlik ve aidiyet beyanlarıyla da ifade etmeye başladı. “Türkiyeli değil, Türk’üm” sloganı, kısa sürede bir milli refleksin dijital sembolüne dönüştü.
Etiket altındaki içeriklerde dikkat çeken başlıklar:
• “Kimliğimizle oynayanlara cevabımız budur.”
• “Evladım şehit oluyorsa ben Türk’üm demekten gurur duyarım.”
• “Bu milletin adı Türk milletidir.”
• “Şehidimizin kanı Türk toprağına düştü, başka tanım kabul etmiyoruz.”
5 gün içinde 190 milyon erişime ulaşan etiket, hem bireysel bir yas hem de toplumsal bir duruş haline geldi.
“Birliğimizi Kaybetmeyelim” Çağrısı
Fatih Küpeli, şehit haberlerinin ardından sosyal medyada yükselen millî duyguları bir “öfke patlaması” değil, bir bilinç uyanışı olarak yorumladı. Açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Şehitlerimiz hepimizi aynı noktada buluşturdu: Vatan. Bu kayıpları siyasallaştırmak değil, milletleştirmek zorundayız. Ortak acılar, ortak bağların en güçlü harcıdır. Türk milleti bu acıyla yeniden kenetlendi.”
Küpeli ayrıca, devletin şehit ailelerine yalnızca taziye değil, sürdürülebilir maddi ve psikolojik destek sağlaması gerektiğini vurguladı. “Devlet, evladını toprağa veren her annenin yanında kalıcı olarak bulunmalıdır,” dedi.
Şehit Ailelerinden Sessiz Haykırışlar
Bazı şehit ailelerinin sosyal medyada paylaştığı mesajlar, duyguların ne kadar derin olduğunu bir kez daha gösterdi:
• “Oğlumun cenazesine Türk bayrağı sarıldıysa, bana başka kimlik anlatmayın.”
• “Ben bir Türk anasıyım. Gözyaşımı dökerim, başımı eğmem.”
• “Şehidimizin adı Ahmet’ti, Mahsun’du, Furkan’dı… Ama hepsi Türk’tü.”
Bu ifadeler, dijital bir hareketin nasıl toplumsal hafızaya dönüştüğünün somut yansımalarıydı.
Millî Yas Kültürü Dijitalleşiyor
Uzmanlara göre, bu gibi olaylarda toplumun yas tutma biçimi artık sadece sokakta ya da tören alanlarında değil, sosyal medya aracılığıyla da kolektif hafızaya kazınıyor.
Sosyolog Prof. Dr. Nilay Koçer’e göre, “Dijital taziye ve dijital aidiyet beyanı artık yeni neslin duygusal ifade biçimi. ‘Türkiyeli değil, Türk’üm’ gibi etiketler, sadece kimlik beyanı değil, aynı zamanda bir yas törenidir.”
Fatih Küpeli’den Son Söz: “Şehitlerimize Vereceğimiz En Büyük Söz: Unutmayacağız”
Küpeli, konuşmasının sonunda şu cümleyle hem teşkilatını hem de toplumu bir duruşa davet etti:
“Onlar öldü demeye dilimiz varmaz. Onlar bu milletin sonsuz hafızasında yaşayacak. Bize düşen, her nefeste kim olduğumuzu hatırlamak. Vatan sağ olsun. Kimliğimiz sağ olsun. Şehitlerimizi asla unutmayacağız.”
Haber: Gülçin Çelik
Kategori: Gündem / Şehitler – Toplum – Millî Duyarlılık
