TEL AVİV / GAZZE / GHA
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nde Hamas karşıtı bir aşireti silahlandırdığını itiraf etmişti. Söz konusu silah desteğinin, bölgede Hamas’a karşı denge unsuru oluşturmak amacıyla verildiği öne sürülse de, sahadaki gelişmeler durumun farklı bir tablo çizdiğini gösteriyor.
İsrail’in doğrudan silah ve askeri teçhizat desteği verdiği belirtilen, Yaser Ebu Şebab liderliğindeki aşiret yapılanmasının, Gazze’de insani yardım taşıyan tırlara el koyduğu ve bu yardımları karaborsada sattığı ortaya çıktı. Yerel kaynaklar, silahlı grupların yardım konvoylarını hedef alarak sivillerin temel ihtiyaç maddelerine ulaşmasını engellediğini ve ciddi bir güvenlik boşluğu oluştuğunu aktarıyor.
Yardımlar Yağmalanıyor, Sorumluluk Hamas’a Yükleniyor
İsrail hükümeti ise, bu yasa dışı faaliyetlerin sorumluluğunu dolaylı biçimde Hamas’a yükleyerek uluslararası kamuoyunu yanıltma çabasına girmiş durumda. Oysa insani yardım kurumları ve bağımsız gözlemciler, yağma ve suistimallerin büyük ölçüde Netanyahu’nun desteklediği bu paramiliter yapılanmadan kaynaklandığını vurguluyor.
Uzmanlar, silahlandırılan bu aşiret grubunun kontrolden çıkması durumunda, bölgede daha büyük bir insani kriz yaşanabileceği uyarısında bulunuyor. Gazze halkı ise hem Hamas’ın baskısı hem de İsrail destekli silahlı grupların saldırganlığı arasında sıkışmış durumda.
Uluslararası Hukuk Uzmanlarından Tepki
Uluslararası hukuk çevreleri, sivillere yönelik yardımların engellenmesini savaş suçu kapsamında değerlendiriyor. İsrail’in silahlı grupları kullanarak bölgede hibrit savaş yöntemleri uyguladığı ve bu durumun Filistinli sivillerin yaşam hakkını doğrudan tehdit ettiği belirtiliyor.
Netanyahu hükümetinin bu tür dolaylı güç kullanımıyla hem Hamas’ı zayıflatmaya çalıştığı hem de uluslararası toplumun tepkisini azaltmayı hedeflediği yorumları yapılıyor.
GHA – Güncel Haber Ajansı