İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a dönük ifadelerini eleştiren AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Kullanılan bu yakışıksız dili ve tutumu kınıyoruz, kendilerine iade ediyoruz.’‘ dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a dönük ifadelerini eleştirdi.
Çelik, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:
“Cumhurbaşkanımız Sn @RTErdogan dünkü grup toplantımızda eser ve hizmet temelli seviyeli bir seçim yarışı olması temennisinde bulunmuştu. Ancak İYi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Cumhurbaşkanımıza dönük ifadeleri, yakışıksız ve niteliksiz bir kampanya yürüteceklerinin ilanı oldu.
Sn Akşener yaptığı paylaşımda bir gerginlikten bahsediyor ve Cumhurbaşkanımıza karşı yakışıksız bir üslup kullanıyor. Kullanılan bu yakışıksız dili ve tutumu kınıyoruz, kendilerine iade ediyoruz.
Bu saldırgan üslubun sebebini biliyoruz. Kendi adaylarını ilan ettiklerinden beri PKK’nın defalarca açık destek ilan ettiği bir yapının parçası olarak yola devam etmek zorunda kaldıklarını görüyoruz. Kuşkusuz bunu tonlarca “rezene çayı” içerek bile hazmetmek mümkün değildir…
Şayet birileri siyasi gerginlik nerede diye tespit etmek istiyorsa, Sn Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı ilan edildiği anda yanındaki genel başkanlardan hangisinin gerginlik konusunda diğeriyle yarıştığına bakmalıdır…
Böylece aslında 7’li masada kimin günlük doz olarak kaç papatya çayı içmeye ihtiyacı olduğunu tespit edebilirler…
“Hakarete uğradım” diyerek masadan kalkmak, sonrasında mecbur kalıp tekrar o masaya oturmak nerede olduysa siyasi gerginlik oradadır… “Kumar masasıyla noter masası arasında kaldık” dedikten sonra mecburi geri dönüş nerede yaşanmış ise gerginliğin adresi orasıdır!
Aslında Sn Akşener’in şu anda tek dert etmesi gereken konu, kendi Cumhurbaşkanı adaylarına PKK tarafından üst üste açıklamalarla neden destek verildiği olmalıdır. Hatta kendi adaylarına destek vermek için PKK’nın eylemlerine ara verme kararı alması tüm gündemini işgal etmelidir.”
