TARİHİ BELLEK – GHA Özel Dosya
Türkiye’nin toplumsal tarihine acı izler bırakan olaylardan biri olan Çorum Katliamı, 1980 yılının Mayıs-Haziran ayları arasında meydana geldi. Alevi ve Sünni vatandaşların yıllarca bir arada, barış içinde yaşadığı bu kentte, mezhepsel gerilimler kışkırtıldı ve bir iç çatışma atmosferi yaratıldı. Olaylar sonucunda resmi kayıtlara göre 57 kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi yaralandı ve büyük maddi hasar meydana geldi.
Çorum’un Hoşgörüden Katliama Sürüklenişi
Tarihi boyunca Hititler’e ev sahipliği yapmış, hoşgörünün simgesi olmuş Çorum, 1980’lere gelindiğinde siyasi ve ideolojik kamplaşmaların kurbanı oldu. 12 Eylül Darbesi’ne giden süreçte, Türkiye genelinde artan sağ-sol çatışmaları yerini, özellikle Maraş ve Malatya’da olduğu gibi mezhepsel ayrışmalara bıraktı.
Katliamın Fitili Nasıl Ateşlendi?
27 Mayıs 1980 tarihinde, MHP’li eski bakan Gün Sazak’ın Ankara’da sol örgütler tarafından öldürülmesi sonrası ortam daha da gerildi. 28 Mayıs’ta Çorum’da, “Kana kan, intikam”, “Zafer İslam’ın” sloganlarıyla başlayan yürüyüşler, Alevilere ait iş yerlerinin yakılması ve mahallelerin barikatlarla ayrılmasına kadar tırmandı.
Radyo ve belediye hoparlörlerinden yapılan manipülatif anonslarla halkın galeyana getirilmesi, olayların organize boyutunu gözler önüne serdi. “Komünistler cami yaktı”, “Sular zehirlendi” gibi duyuruların gerçekle ilgisi olmamasına rağmen etkisi büyük oldu.
Devlet Geç Müdahale Etti
Olayların tırmanmasının ardından Çorum, günlerce adeta kuşatma altına alındı. Elektrik ve telefon hatları kesildi, güvenlik güçleri olaylara geç müdahale etti. Gelen askerler, yaşanan vahşetin boyutuyla yüzleşti. Çatışmalar sırasında evler, insanlar, dükkânlar hedef alındı. Alevi yurttaşlar, ağır bedeller ödedi.
Bazı gruplar, askeri birliklerden Alevi mahallelerinin “bertaraf edilmesini” talep etti. Bu da olayların yalnızca halk arasında değil, örgütlü ve yönlendirilmiş bir kışkırtmanın ürünü olduğunu düşündürdü.
Sonuç: Acı, Gözyaşı ve Cevapsız Sorular
Çorum Katliamı, arkasında yanmış evler, dağıtılmış iş yerleri, parçalanmış hayatlar ve sorulmamış hesabıyla tarihe geçti. Yaşamını yitiren 57 kişinin büyük çoğunluğunu sol görüşlü Alevi yurttaşlar oluşturuyordu. Yüzlerce kişi de yaralanmış, binlerce insan evlerini terk etmek zorunda kalmıştı.
Çorum Olayları Ne Öğretti?
• Komşuluk bağları kırılganlaştırıldığında, toplum çatırdar.
• Yalan bilgilerle kışkırtılan topluluklar, kardeşini hedef alabilir.
• Devletin güvenliği sağlama konusundaki ihmali, sivil halkın yaşam hakkına mal olur.
Bellek Tazelemek Gerek
Çorum Olayları, tıpkı Maraş, Sivas ve Malatya’da olduğu gibi, Türkiye’nin geçmişindeki travmatik anılardan biri olarak hafızalarda yerini koruyor. Bugün, bu acıları hatırlamak; mezhep, etnik köken veya siyasi görüş fark etmeksizin birlikte yaşama kültürünü güçlendirmek açısından tarihsel bir sorumluluk taşıyor.
Not: Bu dosya haberi, çeşitli açık kaynaklardan (belgeseller, arşivler, bağımsız yayınlar) ve tarihsel bellek çalışmaları üzerinden derlenmiştir. Amacı yaşananları tarafsız ve tarihsel sorumluluk bilinciyle kamuoyuna aktarmaktır.
Hazırlayan: GHA Tarih & Toplum Masası
Kaynak: Neoldu.com, Vikipedi, TRT Belgesel Arşivleri, TBMM Araştırma Komisyonu Raporları