Mersin’de uzun yıllardır hizmet veren Reynas Restoran’ın sahibi Mehmet Ali Apaydın, yeme-içme sektöründe uygulanan Katma Değer Vergisi (KDV) oranlarının esnafı ayakta duramaz hale getirdiğini belirterek, “Biz hammaddemizi yüzde 1 KDV ile alıyoruz ama ürünü yüzde 10 KDV ile satmak zorunda kalıyoruz. Bu adaletsizlik hem esnafı hem müşteriyi mağdur ediyor. Devlet yetkilileri sesimizi duysun” dedi.
Esnafın Günlük Mücadelesi
Sabahın erken saatlerinde işyerini açan esnaflar, tedarikçiden aldıkları ürünleri yüzde 1 KDV ile satın alıyor. Ancak aynı ürünü menüsünde sunarken yüzde 10 KDV eklemek zorunda kalıyor. Bu durum işletmecilerin maliyet hesabını altüst ediyor.
Apaydın, bu tabloyu şöyle anlatıyor:
• “Bir kilo et aldığınızda yüzde 1 KDV ödüyorsunuz. Bunu yemek haline getirip müşteriye sunduğunuzda yüzde 10 KDV ile satış yapmak zorundasınız. Yani devletin vergi yükü, bizim kazancımızdan çok daha hızlı artıyor. Kimi zaman müşteri fiyat yüksekliğinden şikâyet ediyor, kimi zaman biz zararına satış yapıyoruz. Böyle bir denge olmaz.”
Mersin’de Durum Daha Zor
Mersin, hem turistik hem tarımsal bir şehir olmasına rağmen, yeme-içme sektöründe maliyetlerin sürekli artması esnafı köşeye sıkıştırıyor. Özellikle turizm sezonunda fiyatların yükselmesi, hem yerli halkın hem de turistlerin tepkisine yol açıyor.
Apaydın, “Mersin gibi deniz kenarında, yerli üretimin yoğun olduğu bir şehirde bile fiyatları aşağı çekemiyorsak, Anadolu’nun iç kesimlerindeki işletmelerin durumunu siz düşünün” diyerek tabloyu geniş açıdan değerlendirdi.
Sektörün Ekonomiye Katkısı
Türkiye’de yeme-içme sektörü yalnızca bir ticari faaliyet değil, aynı zamanda bir istihdam kapısı.
• Yaklaşık 500 bin işletme faaliyet gösteriyor.
• Bu işletmelerde doğrudan ve dolaylı olarak 1,5 milyon kişi çalışıyor.
• Kadın istihdamında sektörün payı oldukça yüksek; özellikle garsonluk, kasiyerlik ve mutfak personeli alanında genç nüfusun büyük kısmı geçimini buradan sağlıyor.
Ekonomistler, KDV indiriminin sadece esnafı değil, tüketiciyi de rahatlatacağını savunuyor. Çünkü fiyatların yükselmesi tüketim talebini azaltıyor ve zincirleme olarak hem esnafı hem tedarikçiyi vuruyor.
Pandemi Sonrası Yeni Darbe
Pandemi döneminde aylarca kapalı kalan restoranlar ve kafeler, yeniden toparlanmaya çalışırken şimdi de vergi yüküyle boğuşuyor. Mersin’de birçok işletmenin pandemi sonrası bir daha açılamadığını hatırlatan Apaydın, “Ayakta kalanlar da KDV ve diğer maliyet artışları yüzünden zor günler geçiriyor. Eğer devlet bu sese kulak vermezse birçok esnaf daha kepenk kapatacak” uyarısında bulundu.
Sosyal Medyada Büyüyen Kampanya
Türkiye genelinde esnaf, sosyal medya üzerinden bir dayanışma kampanyası yürütüyor. #EsnafınSesi ve #KDVAdaleti etiketleriyle yapılan paylaşımlar binlerce destek aldı. Esnaf grupları, özellikle küçük işletmelerin yaşadığı sıkıntıları görünür kılmak için ortak hareket ediyor.
Apaydın, bu kampanyalara da destek vererek, “Bizim talebimiz lüks değil, ayakta kalabilmek için zorunlu bir düzenleme. Bu sese kulak verilsin” dedi.
Yetkililere Açık Mesaj
Mersin’den yükselen çağrı, aslında tüm Türkiye’deki esnafın sesi. Apaydın’ın sözleriyle:
“Biz vergi kaçırmıyoruz, kayıt dışı çalışmıyoruz. Devlete yük değiliz, tam tersine vergi veren insanlarız. Ancak bu yükün altından kalkamıyoruz. KDV oranlarının düşürülmesi hem devletin hem milletin lehine olacak. Yetkililerden tek isteğimiz, bu haksızlığa bir an önce çözüm bulmalarıdır.”