Şırnak
Şırnak’ın doğal güzellikleriyle öne çıkan Bestler Dereler bölgesi, hem ekolojik zenginliği hem de kültürel dokusuyla dikkat çekiyor. Derin vadileri, temiz su kaynakları ve yeşilin binbir tonunu barındıran ormanlık yapısıyla bölge, turizm yatırımları açısından büyük bir potansiyel taşıyor.
“Besta” kelimesinin Kürtçede “vadi” anlamına geldiği Bestler Dereler, Şırnak merkezine bağlı geniş bir araziyi kapsıyor. İlkbahar ve yaz aylarında yöre halkının yanı sıra çevre illerden gelen doğa tutkunlarının da uğrak yeri olan bölge, özellikle son yıllarda doğa yürüyüşü, kampçılık ve fotoğrafçılık gibi alternatif turizm faaliyetleri açısından ilgi görüyor.
Doğayla İç İçe Yaşam
Bestler Dereler, geçmişte birçok köy yerleşimine ev sahipliği yapmış bir alan. Geleneksel taş evler, küçük baş hayvancılık, arıcılık ve tarım faaliyetleri, bölgenin kültürel dokusunu oluşturan unsurlar arasında yer alıyor. Yerel halk, bu doğayla iç içe yaşam biçimini hâlâ sürdürüyor.
Su Kaynakları ve Ekolojik Değer
Bölgedeki Hezil Çayı başta olmak üzere çok sayıda doğal kaynak suyu, bölgenin ekolojik açıdan taşıdığı önemi ortaya koyuyor. Bu kaynaklar hem içme suyu hem de tarımsal sulama açısından kritik rol oynarken, bölgenin hidrojeolojik zenginliğini de gözler önüne seriyor.
Ziyaretçi Sayısı Artıyor, Altyapı Yetersiz
Özellikle yaz aylarında piknik ve dinlenme amacıyla bölgeye gelen ziyaretçilerin sayısı artıyor. Ancak yürüyüş parkurları, kamp alanları ve ulaşım gibi altyapı hizmetlerinin yetersizliği nedeniyle bölgenin potansiyeli tam anlamıyla değerlendirilemiyor.
Yetkililere Çağrı: Turizm Yatırımı Şart
Şırnak’ta doğa turizminin geliştirilmesi gerektiğini belirten yerel halk ve çevre gönüllüleri, Bestler Dereler’in korunarak turizme kazandırılması çağrısında bulunuyor. Bölgede çevreye duyarlı konaklama tesisleri, yönlendirme levhaları ve tanıtım faaliyetleriyle birlikte yerel kalkınmaya da katkı sağlayacak projelerin hayata geçirilmesi bekleniyor.
Bestler Dereler, hem Şırnak için bir aidiyet alanı hem de Türkiye için henüz keşfedilmemiş bir doğa mirası olarak sessizliğini koruyor. Ancak uzmanlara göre bu sessizliğin, sürdürülebilir turizmle ses bulması artık kaçınılmaz.