Şam ile Pekin arasında, Suriye ordusuna katılan Uygur savaşçılar meselesi nedeniyle diplomatik bir gerilim yaşanıyor. Çin yönetimi, özellikle Doğu Türkistan İslam Partisi gibi örgütlere mensup Uygur militanların Suriye ordusundan çıkarılmasını talep ederken, Şam yönetimi ise askeri denge ve milyarlarca dolarlık yatırım fırsatını gözeterek bu talebe temkinli yaklaşıyor.
Suriye Dışişleri Bakanı ile Çin’in Şam Büyükelçisi arasındaki son görüşmede, bölgesel ve uluslararası gelişmeler ele alınırken, iki ülke ilişkilerinin güçlendirilmesi konusunda mutabakata varıldı. Ancak görüşmenin perde arkasında Çin’in Suriye ordusuna katılan Uygur savaşçılarla ilgili ciddi güvenlik endişeleri yer aldı.
Çin, Doğu Türkistan’da yaşayan ve Türk kökenli Müslüman Uygurların bir kısmının Suriye’de aktif olarak yer alan silahlı gruplarda görev almasını yakından takip ediyor. Pekin, bu savaşçıların Suriye ordusundan çıkarılması ve ülkenin Uygurlar için bir üs haline gelmemesi gerektiği mesajını net biçimde verdi.
Uzmanlara göre, Uygur militanların Suriye ordusuna entegrasyonu, 2024 sonunda Beşar Esad rejiminin ayakta kalmasında ve yeni yönetimin güvenliğinin sağlanmasında kritik rol oynadı. Bu nedenle Şam yönetimi, Çin’in talebini askeri ve siyasi istikrar açısından hassas bir konu olarak değerlendiriyor.
Diplomatik kaynaklar, tarafların henüz ortak bir zemin bulamadığını ve karşılıklı tavizlerin ne yönde olacağının netleşmediğini belirtiyor.
Yatırım Kozu Masada
Savaş sonrası Suriye’nin yeniden inşası için tahmini maliyetin 250 ila 400 milyar dolar arasında olduğu ifade ediliyor. Avrupa Birliği’nin Mart ayında düzenlediği bağış kampanyasında 6,3 milyar dolar toplandı. Ayrıca Şam, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve İtalya ile toplamda 14 milyar dolarlık yatırım anlaşması imzaladı. ABD’nin de arabuluculuğunda Ürdün’de üçlü bir toplantı planlanıyor.
Ancak Çin, bu yatırım yarışına henüz büyük çapta katılım sağlamadı. Pekin yönetimi, Uygur savaşçılar konusundaki güvenlik garantileri olmadan devlet destekli büyük yatırımlara sıcak bakmıyor. Bu nedenle Çin yatırımları şu anda daha çok özel sektör girişimleri ile sınırlı kalıyor.
Pekin’in, güvenlik endişeleri giderilmeden Suriye sahasına doğrudan müdahil olmayacağı net bir tutum olarak öne çıkarken, Şam yönetimi hem askeri dengeyi hem de ekonomik kazanımları koruyacak bir çözüm arayışını sürdürüyor.