Haber: Gülçin Çelik – Ankara
Türkiye siyasetinde kritik bir dönemeç yaşanıyor. Demokratik Eylem Meclisi (DEM), yerel demokrasi ve Kürt meselesine ilişkin taleplerini masaya koyarken, iktidar cephesinde bu talepler üzerine süren pazarlıkların derinleştiği ifade ediliyor. Edinilen kulis bilgilerine göre, DEM’in “olmazsa olmaz” olarak nitelendirdiği talepler üzerinde çetin bir pazarlık yürütülüyor.
AKP: “Biz MHP’ye Bağlıyız”
İktidar kanadından sızan bilgilere göre AK Parti yetkilileri, DEM temsilcilerine karşı “Biz MHP’ye bağlıyız. Bahçeli’nin evet dediği her şeye biz de evet deriz” diyerek topu ittifak ortağına attı. Bu açıklamanın ardından gözler MHP lideri Devlet Bahçeli’ye çevrildi.
Bahçeli: “Ne söz verdiysek yerine getirilecek, ama zamanlama önemli”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kurmaylarına “Ne söz verdiysek yerine getirilecek. Ancak biraz sabırlı olun. Tepkiler yatışsın, önümüzü görelim. Meclis’te çoğunluğu bulmanın çalışmaları yapılıyor” dediği kulislerde konuşuluyor.
DEM’in Talepleri Ne?
DEM’in talepleri, sadece müzakerelerin değil aynı zamanda kamuoyunun da en sıcak gündemlerinden biri haline geldi. İşte DEM’in üzerinde ısrarla durduğu 9 temel madde:
1. Tüm kayyumlar geri çekilsin, seçilmiş başkanlar görevlerine iade edilsin.
2. Belediyeler Kanunu’nda değişiklik yapılarak kayyum atamalarına son verilsin.
3. Eş başkanlık sistemi yasal zemine oturtulsun.
4. Merkezi idarenin, yerel yönetimler üzerindeki vesayet yetkileri kaldırılsın.
5. Mahalle meclisleri, köy komünleri ve kent konseyleri yasal güvenceye alınsın.
6. Bu yerel yapıların yetkilerini kısıtlayan yasalar gözden geçirilsin.
7. Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit sonlandırılsın, seçilme hakkı tanınsın.
8. Genel af çıkarılsın.
9. Türkiye’nin, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na koyduğu çekinceler kaldırılsın.
“MHP’ye rağmen olur mu?” sorusu gündemde
Siyasi kulislerde en çok sorulan sorulardan biri ise şu: “MHP’ye rağmen bu taleplerin kaçı hayata geçirilebilir?” Özellikle Abdullah Öcalan’a ilişkin talepler ve genel af maddesi, MHP kanadında kesin bir kırmızı çizgi olarak görülüyor. Bahçeli’nin “önümüzü görelim” şeklindeki temkinli tutumu, sürecin hem toplumsal tepkiler hem de meclis matematiği açısından dikkatle izlendiğini gösteriyor.
Gözler yeni yasama döneminde
Tüm bu gelişmeler ışığında, gözler yeni yasama dönemine çevrildi. DEM, taleplerin yasal zemine kavuşmasını isterken, iktidar ise toplumsal zemini yoklayarak adım atmayı tercih ediyor. Sürecin nasıl şekilleneceği, önümüzdeki günlerde Türkiye siyasetinin en sıcak gündemlerinden biri olmayı sürdürecek.