Dünyada yaşanan savaşlar, ekonomik krizler, siyasi istikrarsızlıklar ve kaotik süreçler çoğunlukla etnik, dini veya siyasi sebeplerle açıklansa da perde arkasında çok daha büyük ve derin bir kavga var: Para ve hâkimiyet savaşı.
Her ne kadar bu savaşın tarafları devletler gibi görünse de asıl güç, uluslar üstü sermaye blokları arasında paylaşılamayan dünyada yatıyor.
İki Kutup: Rothschild ve Rockefeller Zihniyeti
Bu büyük oyunun başrolünde iki temel zihniyet var: Rothschild Hanedanlığı ve Rockefeller Hanedanlığı. Burada söz konusu olan yalnızca bu iki aile değil; onların temsil ettiği sermaye grupları, zihinsel yapı ve iş yapış biçimleridir. Her iki kutba da yakın duran ulus içi ve uluslar üstü aktörler — iş insanları, hükümetler, bürokratlar, akademisyenler, medya mensupları ve sivil toplum yapıları — bu kavganın parçası hâline gelmiş durumda.
Finansın Efendileri: Rothschild Cephesi
Avrupa merkezli Rothschild zihniyeti, ağırlıklı olarak finansal sistemleri kontrol ediyor. Bu kesim, “kağıtçılar” olarak da anılıyor çünkü reel üretimden ziyade sınırsız para basımı, borçlandırma ve faizle sistem kuran merkez bankaları, yatırım fonları, bankalar ve kredi kuruluşlarıyla anılıyor. Avrupa Birliği bürokrasisi, Londra bankerleri ve küreselci elitler, bu cephenin en güçlü figürleri arasında yer alıyor.
Emtianın Gücü: Rockefeller Cephesi
ABD merkezli Rockefeller kanadı ise daha çok enerji ve emtia piyasaları üzerinden güç devşiriyor. Altın, gümüş, petrol, doğal gaz ve diğer değerli madenler ile kripto para piyasasında etkin olan bu sermaye grubu, aynı zamanda üretim odaklı bir ekonomik yapıyı savunuyor. ABD’de özellikle Trump çizgisine yakın duran bu grup, mevcut sistemin çürümüşlüğüne karşı “yeniden üretim” politikalarını savunuyor.
Para Savaşının Temelinde Ne Var?
Mevcut küresel ekonomik düzen sürdürülemez durumda. Devletler ve bireyler aşırı borçlu, piyasada dolaşan paranın büyük bölümü ise karşılıksız. 1971’den bu yana ABD doları gibi rezerv paralar, altın karşılığı olmadan basılıyor. Bu da dev bir borç ve para balonu oluşturmuş durumda.
Asıl mesele şu: Yeni bir para birimi mi gelecek? Yeni bir ödeme sistemi mi? Kim yönetecek bu düzeni? İşte stresin, savaşların ve krizlerin ardındaki temel neden bu.
Savaşlar: Görünenin Ötesinde Anlamlar Taşıyor
Rusya-Ukrayna savaşı, Ortadoğu’daki gerilimler, Pasifik hattındaki Tayvan merkezli çatışmalar… Tüm bunlar tek tek bakıldığında siyasi veya askeri meseleler gibi görünüyor. Ancak perde arkasında, dünyaya hangi ödeme sisteminin, hangi sermaye grubu tarafından dayatılacağı savaşı var. Her olası barış ve uzlaşı süreci bir sabotajla bozuluyor. Çünkü kaos, yeni düzenin kurulması için zorunlu bir geçiş alanı olarak görülüyor.
Trump ve Direnen Güçler
Eski ABD Başkanı Donald Trump, küreselci yapıya karşı bir figür olarak öne çıkıyor. Üretime dayalı, millî temelli bir ekonomi modelini savunuyor. Ancak küreselciler — Rothschild bağlantılı sermaye yapıları, Siyonist odaklar, savaş baronları ve Londra bankerleri — Trump’a karşı ABD içinde de büyük bir kuşatma uyguluyor. Hukuki baskılar, sokak eylemleri, medya operasyonları, hatta Elon Musk gibi figürlerle yapılan zihin oyunlarıyla onu yalnızlaştırmaya çalışıyorlar.
SONUÇ: Savaşın Adı Konmalı
Bu savaş yalnızca cephede yaşanmıyor. Bu savaş, paranın hangi cephede kimlerin elinde dolaşacağına dair bir kavganın yansıması. Ne din savaşı, ne etnik kavga, ne ideolojik fark… Bu, “kim daha çok basacak, kim daha çok yönetecek, kim yeni dünya düzenine imza atacak” mücadelesidir.
Ve unutulmamalı:
“Her asimetrik saldırı, stratejik sonuç doğurmaz; ama stratejik bir dönüşüm için her asimetrik hamle araçtır.”
GHA – Özel Analiz