Mehmet Açık
Tarihte anlatılan ibretlik bir hikâye vardır.
Padişah, bir gün baş vezirine dönüp sorar:
— “Eğitim mi önemlidir, karakter mi?”
Vezir, tereddüt etmeden cevap verir:
— “Karakter önemlidir sultanım.”
Padişah, bu cevabı sınamak ister. Memleketin dört bir yanına tellallar gönderilir:
“Duyduk duymadık demeyin! En iyi hayvan eğiticisine 100 kese altın ödül verilecektir!”
Elemeler yapılır ve ülkenin en iyi hayvan eğiticisi huzura çıkarılır.
Padişah sorar:
— “Bir kediye tepsiyle servis yapmayı ne kadar zamanda öğretirsin?”
— “Altı ayda öğretirim padişahım.”
Altı ay geçer, eğitici yeniden huzura alınır.
— “Öğrettin mi?”
— “Öğrettim padişahım.”
Saray erkânı toplanır. Hünerli kedi, elinde tepsiyle şık adımlarla servis yapmaya başlar.
Tam baş vezirin önüne geldiğinde padişah, tekrar sorar:
— “Ey vezir, söyle bakalım; eğitim mi önemlidir, karakter mi?”
Vezir, sessizce kaftanının altından çıkardığı bir fareyi yere bırakır.
Kedi, fareyi görür görmez tepsiyi fırlatıp peşine düşer.
Altı aylık eğitim bir anda boşa gitmiştir.
Vezir, gülümseyerek cevap verir:
— “Karakter önemlidir padişahım. Önünde bir fırsat gördüğünde her şeyi unutan bu kedi gibi, eline çıkar geçtiğinde değerlerini, inancını, dostluğunu satan; eğitimli ama karakteri bozuk insanlardan Allah bizi korusun.”
Atalarımız ne güzel söylemiş:
“Asil azmaz, bal kokmaz; kokarsa yağ kokar, aslı ayrandır.”
Eğitim elbette kıymetlidir. Ancak karakteri sağlam olmayan birine ne verirseniz verin, en küçük menfaat karşısında tüm öğretiler boşa gidecektir.
Çünkü bilgi öğretilir, karakter ise insanın özünde vardır.
Selam ve dua ile…