GHA – Ankara / Mersin / Moskova
Rusya’nın devlet nükleer enerji kuruluşu Rosatom, Türkiye’nin ilk nükleer enerji santrali olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ndeki %49’luk hissesini satmak üzere yerli ve yabancı yatırımcılarla görüşmelere başladı. Bloomberg’in haberine göre bu görüşmelerde, projenin finansman yapısının güçlendirilmesi ve yük paylaşımının sağlanması hedefleniyor.
Rosatom’un bu adımı, santral yatırımının ulaştığı seviye ve artan maliyetler göz önüne alındığında “stratejik ortak arayışı” olarak değerlendiriliyor. Ancak hisse satış sürecine dair henüz resmi bir açıklama yapılmadı.
Proje Tamamlandığında Türkiye’nin Elektrik İhtiyacının %10’unu Karşılayacak
Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı süren Akkuyu Nükleer Güç Santrali, dört reaktörden oluşacak ve toplam 4.800 megavat kurulu güce sahip olacak. İlk reaktörün 2026 yılında devreye alınması planlanıyor.
2010 yılında Türkiye ile Rusya arasında imzalanan hükümetler arası anlaşmayla başlatılan proje, “yap-işlet-sahip ol” modeliyle yürütülüyor. Bugüne kadar %100 Rosatom mülkiyetinde ilerleyen projede Türkiye’nin doğrudan hissesi bulunmuyor.
Hisse Satışının Olası Gerekçeleri
Uzmanlara göre Rosatom’un hisse satış planının arkasında birden fazla neden bulunuyor:
• Finansal Yük: Akkuyu projesinin toplam maliyeti 20 milyar doları aştı. Yeni ortaklarla bu yükün paylaşılması hedefleniyor.
• Jeopolitik Denge: Santralin tamamen Rus mülkiyetinde olması, Türkiye’de siyasi tartışmalara yol açıyordu.
• Risk Paylaşımı: Nükleer enerji yatırımlarında mali ve siyasi riskler yüksek. Rosatom bu riskleri paylaşmak istiyor.
• Yatırım Çekme Stratejisi: Türkiye’den özel sektör şirketleri ve kamuya yakın fonlar ile Körfez ülkelerinden bazı yatırımcılar projeyle ilgileniyor.
Siyasetten Tepki: “Egemenlik Meselesidir”
Satış girişimi, Türkiye’deki bazı siyasi çevrelerde tepkiyle karşılandı. Saadet Partisi Mersin İl Başkanı Bilal, yaptığı yazılı açıklamada süreci eleştirerek şu ifadeleri kullandı:
“Akkuyu’da zaten Türkiye yoktu. Şimdi Rusya, istediğine satacak. Bu sadece enerji değil, egemenlik meselesidir. Türkiye enerjide dışa bağımlılıktan kurtulmak isterken, şimdi bir nükleer pazarlığın ortasında kaldı.”
Benzer endişeleri dile getiren uzmanlar da, hisselerin kimlere devredileceği ve ortaklık yapısının santralin işletmesine nasıl yansıyacağı konusunda dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor.
Uzman Uyarısı: “Şeffaflık Olmazsa Güvenlik Riski Artar”
Enerji politikaları uzmanı Prof. Dr. Selim Karataş, GHA’ya yaptığı açıklamada kamuoyunun bu tür stratejik süreçlerden dışlanmaması gerektiğini belirtti:
“Nükleer enerji yalnızca teknik değil, aynı zamanda siyasi ve ekonomik bir karar alanıdır. Türkiye’nin artık izleyici değil, karar verici olması gerekiyor. Eğer hisse devri olacaksa, bu sürecin şeffaf, hesap verebilir ve kamuoyu denetimine açık olması şarttır.”
Satış Süreci Ne Zaman Netleşecek?
Hisse satış sürecinin 2025 yılı sonuna kadar sonuçlanması bekleniyor. Satış gerçekleşirse Akkuyu Nükleer Santrali’nin ortaklık yapısında değişiklik olacak. Gelir paylaşımı, yönetim yapısı ve enerji alım garantileri gibi kritik unsurların yeniden ele alınması gündeme gelebilir.
Değerlendirme
Akkuyu Nükleer Santrali, Türkiye için yalnızca bir enerji yatırımı değil; aynı zamanda jeopolitik denge, dış politika ve ekonomik güvenlik açısından da stratejik bir projedir. Şimdi bu projede yeni bir dönem başlıyor. Türkiye’nin yalnızca izleyen değil, yöneten bir aktör olup olmayacağı; bu sürecin şeffaflığına ve kamu çıkarının korunmasına bağlı olacak.
GHA – Mehmet Açık