GHA – Güncel Haber Ajansı
İstanbul
Haber: Mihriban Karataş
“Ruhun Şad Olsun Sırrı Ağabey” – Genç Bir Gazeteci Adayının Hafızasındaki Unutulmaz Karşılaşma
Sırrı Süreyya Önder’in vefatı yalnızca bir siyasetçiyi değil; aynı zamanda halkın diliyle konuşan, mizahı ile düşündüren, sinemasıyla anlatan bir hikâye anlatıcısını daha ebediyete uğurladığımızı gösterdi. Türkiye’nin dört bir yanında yayımlanan taziye mesajlarına, sosyal medyada paylaşılan anılara ve hatıralara bakıldığında, onun halkla kurduğu samimi bağ bir kez daha gözler önüne seriliyor.
Bu duygusal veda sürecinde, İstanbul’da yaşayan bir gazeteci adayı, üniversite yıllarında yaşadığı unutulmaz bir karşılaşmayı GHA ile paylaştı. 2013 yılında geçen bu anı, Sırrı Süreyya Önder’in insanî yönünü ve gençlere yaklaşımını bir kez daha ortaya koyuyor.
“Sırrı Ağabey Sıcacık Bir Gülümsemeyle Karşıladı Bizi”
2013 yılında İstanbul’da üniversite öğrencisiyken Cihangir’de yürüyen genç, bir Fransız gazeteciyle tesadüfen tanışır. Gazeteci, bir röportaj için bir kafenin adresini sorar. Adresi bilen genç, birlikte yürümeyi teklif eder. Sohbet sırasında gazetecilik öğrencisi olduğunu öğrenen Fransız muhabir, ona şu teklifi sunar:
“Röportaja gidiyorum, sen de katılmak ister misin?”
“Kiminle?”
“Sırrı Süreyya Önder.”
Bu ismi duyan genç gazeteci adayı için zaman bir anlığına durur. İçini tarifsiz bir heyecan kaplar. Hiç düşünmeden kabul eder ve birlikte kafeye giderler.
“Sırrı Ağabey, bizi sıcacık bir gülümsemeyle karşıladı. Mütevazı bir şekilde elini uzattı, hal hatır sordu. Yanında bir yabancı muhabir ve genç bir öğrenci olmasına rağmen, sohbetini hepimize açık tuttu. Kendimi çok kıymetli hissetmiştim. Bir yandan röportaj sürüyor, bir yandan demli çaylar içiliyor, arada hepimiz gülüyoruz. Dakikalar su gibi akıp geçti.”
“Sadece Bir Siyasetçi Değil, Aynı Zamanda Bir İnsan Öğretmeniydi”
Genç gazeteci adayı, o anı şu sözlerle anlatmaya devam ediyor:
“Röportaj sonunda sarıldık. Elimi sıkarken gözümün içine baktı ve ‘Bu ülkenin iyi gazetecilere ihtiyacı var, sen iyi çalış’ dedi. Sözleri kısa ama etkiliydi. O gün anladım ki; sadece bir politik figür değil, insanın ruhuna dokunan bir öğretmendi.”
O anıdan geriye kalan bir kare fotoğraf ve ömür boyu unutulmayacak bir hatıra… Şimdi, bu özel anıya sahip olan gazeteci, Önder’in ardından şu sözlerle veda ediyor:
“Barışa inanan güzel yüreğine bin selam… Seni hiç unutmayacağız Sırrı Ağabey. Ruhun şad olsun.”
Türkiye’nin Vicdanında Bir İz Bıraktı
Sırrı Süreyya Önder, hem meclisteki konuşmaları hem de sinema ve yazı dünyasındaki üretimleriyle Türkiye’nin kültürel ve siyasal hafızasında kendine özgü bir yer edinmişti. Toplumun farklı kesimlerinden insanlar, onun arkasından yalnızca siyasî değil, insani bir veda mesajı paylaştı.
Onu bir milletvekili ya da bir yönetmen olarak değil, bir insan olarak hatırlayanlar, ardında en güçlü mirası bıraktığını dile getiriyor: Samimiyet.
Kaynak: Güncel Haber Ajansı (GHA)
Haber: Mihriban Karataş / İstanbul