GHA – Ankara
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Mekke sorumlusu Ahmet Daştanbek, hakkında ortaya atılan 170 bin dolar rüşvet iddiaları ve buna ilişkin görüntülerle gündemde.
Kamuoyunda büyük yankı uyandıran görüntülerin ardından hakkında resmî soruşturma başlatılan Daştanbek, savcılığa verdiği ilk ifadesinde dikkat çeken bir savunmada bulundu:
“O para rüşvet değil, dağıtılmak üzere verilen sadakaydı.”
Görüntüler Ortaya Çıkınca Soruşturma Başladı
Sosyal medyada dolaşıma giren ve kısa sürede binlerce kişi tarafından paylaşılan videoda, Ahmet Daştanbek olduğu öne sürülen kişinin büyük miktarda dövizi teslim aldığı anlar yer alıyor. Görüntülerde, zarflar içinde ve açık şekilde sayılan dolarların 170 bin dolara ulaştığı iddia ediliyor.
Tepkilerin büyümesi üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı, konuyla ilgili idari soruşturma başlattıklarını duyurdu. Aynı zamanda konunun hukuki boyutuyla da savcılık devreye girdi.
Savunması: “Sadaka Dağıtımı İçin Verildi”
İddiaların merkezindeki isim Ahmet Daştanbek, söz konusu paranın hac süresince ihtiyaç sahibi hacı adaylarına dağıtılmak üzere “sadaka” niyetiyle verildiğini öne sürdü.
“Görüntülerdeki paralar şahsıma ait değil. Yardım etmek isteyen hayır sahipleri tarafından, dağıtılmak üzere teslim edildi. Rüşvet iddiası asılsızdır.”
ifadelerini kullanan Daştanbek, kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti.
Diyanet’te Sessizlik, Kamuoyunda Öfke
Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan olaya dair henüz detaylı bir açıklama gelmiş değil. Kurumun yalnızca “inceleme başlatıldı” ifadesiyle yetinmesi, kamuoyunda eleştirilere yol açtı. Bazı sosyal medya kullanıcıları, “sadaka” savunmasını halkın zekâsıyla alay etmek olarak değerlendirirken, bazıları ise olayı yargının açıklığa kavuşturması gerektiğini vurguladı.
Tepkiler: “Sadaka Milyon Dolarla Mı Dağıtılır?”
Kamuoyunda “sadaka” açıklamasına tepkiler çığ gibi büyüyor.
Bazı yorumlar şöyle:
– “Sadaka bu kadar organize mi verilir?”
– “Bu paranın makbuzu var mı?”
– “Sadaka ile rüşvet arasındaki farkı dini kurumlar bilmiyorsa, kim bilecek?”
Gelişmeler Ne Gösteriyor?
Diyanet gibi bir kurumun kutsal topraklardaki görevlisiyle ilgili bu denli ciddi bir iddia ile gündeme gelmesi, kurumsal güven açısından büyük bir sınav anlamına geliyor.
Soruşturmanın sonucu, sadece bir kişinin değil, kurumun bütününe duyulan güvenin geleceğini belirleyebilir.