Mehmet Aslantaş: “Sen ne Arap, ne Fars, ne Rus, ne Avrupalı ne de Amerikalısın. Sen Türksün. Törene, atana, Türklüğüne sahip çık!”
MERSİN – Dünya Afşarlar Derneği Mersin İl Başkanı Mehmet Aslantaş, yaptığı açıklamayla Türk milletine kültürel kimliğine sahip çıkma çağrısında bulundu.
Aslantaş, günümüzde hızla yayılan kimlik karmaşalarına ve yabancı kültür özentilerine dikkat çekerek, “Türk milleti kendi değerlerine, kendi töresine dönmelidir.” dedi.
“Sen ne Arap, ne Fars, ne Rus, ne Avrupalı, ne de Amerikalısın. Sen Türksün. Törene, atana, Türklüğüne sahip çık. Türk ol, Türk gibi yaşa!”
Bu sözlerle seslenen Aslantaş, hem gençlere hem de geniş topluma milli öz bilinci hatırlatmayı amaçladı.
Töre, Türk Milleti’nin Ahlaki Anayasası
Mehmet Aslantaş açıklamasında “töre” kavramının yalnızca geleneksel bir kelime değil, Türk milletinin tarih boyunca sürdürdüğü ahlaki, hukuki ve toplumsal düzenin özü olduğunu vurguladı.
“Türk töresi, eski Türklere atalarından kalan bütün kaidelerin toplamıdır. Töre kelimesi Türk kelimesiyle aynı cevherdendir. Türk demek töreli demektir. İl bırakılır ama töre bırakılmaz. Çünkü töre milli kültürdür.”
Aslantaş’a göre, töre sadece geçmişin bir mirası değil; geleceğe yön veren bir değer sistemidir. Türk töresi, insanı insan yapan, toplumu bir arada tutan, devleti ayakta tutan ilkelerdir.
Küresel Etkilere Karşı Kültürel Direnç
Aslantaş, özellikle son yıllarda artan küreselleşme, medya ve sosyal platformların etkisiyle gençlerin kimlik karmaşası yaşadığını ifade etti.
Bu durumu “kültürel yabancılaşma” olarak nitelendiren Aslantaş, sözlerine şöyle devam etti:
“Bugün gençlerimiz yabancı dillerde konuşmayı marifet, Batı tarzı yaşamı medeniyet zannediyor. Oysa biz binlerce yıllık bir kültürün, bir medeniyetin çocuklarıyız. Türk, özüyle gurur duymalı, kendi değerleriyle yaşamalıdır.”
Aslantaş, Dünya Afşarlar Derneği olarak bu bilinci diri tutmak için konferanslar, kültürel buluşmalar ve gençlik programları düzenleyeceklerini belirtti.
“İl Bırakılır, Töre Bırakılmaz”
Türk tarihine bakıldığında “töre” kavramının devlet geleneği kadar halk yaşamının da merkezinde olduğu görülür. Eski Türklerde töre; adalet, dürüstlük, dayanışma, cesaret, sözünde durma ve merhamet ilkeleri üzerine kuruluydu.
Devlet idaresinden aile ilişkilerine kadar her alanda bu ilkeler rehber kabul ediliyordu.
Tarihçiler, “İl bırakılır, töre bırakılmaz” sözünün yalnızca bir atasözü değil, Türk milletinin devletsiz kalsa bile kimliğini koruma iradesini yansıttığını belirtiyor.
“Türklük Ruhunu Unutma”
Aslantaş, açıklamasının sonunda topluma şu çağrıda bulundu:
“Bugün Türk genci, tarihini, kültürünü, dilini ve atasını bilmiyorsa; köklerinden kopmuş demektir. Oysa Türk’ün varlığı, töresinde ve imanında saklıdır. Bizler kim olduğumuzu, nereden geldiğimizi unutmamalıyız. Türk’ün özü adalettir, mertliktir, insanlıktır.”
Dernekten Milli Kültür Hamlesi
Dünya Afşarlar Derneği’nin, önümüzdeki dönemde “Töre ve Türk Kimliği” temalı paneller, kültürel seminerler ve yerel halk buluşmaları düzenleyeceği bildirildi.
Mersin, Adana, Osmaniye, Kayseri ve Kahramanmaraş’ta başlayacak etkinliklerde Türk tarihinin kök değerleri, töre ve kültürel süreklilik temaları işlenecek.
Dernek yetkilileri, bu etkinliklerin özellikle genç kuşaklara milli kimlik ve aidiyet bilinci kazandırmak amacıyla planlandığını ifade etti.
Sonuç
Mehmet Aslantaş’ın “Türk ol, Türk gibi yaşa” çağrısı, sadece bir slogan değil, bir kimlik hatırlatması olarak görülüyor.
Modern dünyanın hızla dönüştürdüğü değerler arasında, Türk milletinin binlerce yıllık töresi yeniden hatırlatılıyor.
Aslantaş’ın ifadeleri, “Töresiz millet, yönsüz gemi gibidir” anlayışını bugünün Türkiye’sinde bir kez daha gündeme taşıdı.




