Bugün 24 Temmuz… Türk basın tarihinde sansürün kaldırılışının yıldönümü. Aynı zamanda, gerçek gazeteciliğin onuru ve halkın haber alma hakkı için mücadele edenlerin günü: Dünya Basın Özgürlüğü Günü.
Basın; halkın gözü, kulağı ve vicdanıdır. Gazetecinin görevi, hakikatin izini sürmek, karanlığa ışık tutmak ve kamuoyunu doğru bilgilendirmektir. Bu görev, hiçbir baskı, tehdit ya da çıkar ilişkisiyle gölgelenemez. Çünkü gazeteci boyun eğmez, teslim olmaz!
Bir gazeteci için hak etmeyeni övmek ne kadar zorsa, kamu yararını ilgilendiren bir yanlışı dile getirmek de o kadar kutsal bir sorumluluktur. Gerçek gazetecilik, alkış toplamak için değil, halkın vicdanına ses olmak için yapılır.
Bugün, kalemini satmayan, kalemi satın alınamayan, susturulmak istendiğinde bile dimdik duran tüm cesur meslektaşlarımın gününü yürekten kutluyorum. Onlar ki engellense de yılmayan, baskılara rağmen geri adım atmayan, hakikatin peşinden koşanlardır.
Biz hakikatin tarafındayız. Kalemimizi kiraya vermedik, vicdanımızı da teslim etmedik. Unutulmamalıdır ki basın özgürlüğü yalnızca bir günün değil; her günün, her şartın ve her dönemin mücadelesidir.
Bu bilinçle, yerelden ulusala hakikatin yanında duran tüm basın emekçilerini en içten duygularımla selamlıyorum.
Saygılarımla,
Musayip Erdoğmuş
Karar Partisi Genel Başkan Yardımcısı