featured
  1. Haberler
  2. Güncel
  3. Eluca Atalı, “İslam Devrimi ve Sonrasındaki Felaketi” Röportajında Anlatıyor

Eluca Atalı, “İslam Devrimi ve Sonrasındaki Felaketi” Röportajında Anlatıyor

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İslam Devrimi ve Sonrasındaki Felaketi Eluca Atalı’nın Gözünden Anlatan Röportaj

Gazeteci Hasan Barın, İsveç’te ikamet eden ünlü Azerbaycanlı yazar Eluca Atalı ile yaptığı röportajda, yazarın yaşamı ve eserleri hakkında derinlemesine bir sohbet gerçekleştirdi.

Röportajda Atalı, İslam Devrimi’nin insanlık üzerinde yarattığı tahribatı, zindandaki tutuklularla gerçekleştirdiği görüşmeleri ve kitabı “İran Hizbullah Zindanında”nın yazılma sürecini detaylı bir şekilde aktardı.

Eluca Atalı Kimdir?

Eluca Atalı, Kuzey Azerbaycan’ın Salya Bölgesi’nde doğmuş ve Asif Ata Ocağı’ndan gelen bir yazar olarak edebiyat dünyasına adım atmıştır. Çeşitli türlerde eserler veren Atalı, şu ana kadar 42 kitap yazmıştır. Bu kitaplar, hikaye, deneme, piyes, roman ve felsefi-edebi minyatür gibi farklı türlerde yayımlanmış ve birçok dile çevrilmiştir. Atalı, özellikle İran Hizbullah Zindanında adlı kitabı ile tanınmış ve eserini dünyanın çeşitli yerlerinde okurlarıyla buluşturmuştur.

“İran Hizbullah Zindanında” Kitabının Yazılma Süreci ve Derinlemesine Analizi

Atalı, “İran Hizbullah Zindanında” kitabının yazılma sürecinin 12 yıl sürdüğünü ve bu sürenin içerisinde sadece eserini yazmakla kalmayıp, İran Devrimi, Fransa burjuva devrimi, Ekim devrimi ve İran tarihini derinlemesine araştırarak analiz ettiğini belirtti. Bu kitabında, Urmiye, Paris ve Kum şehirleri mekân olarak öne çıkıyor. Atalı, Urmiye’nin İslam Devrimi’nin etkisiyle Farslaştırılmasını, Paris’te devrimin ön hazırlıklarının nasıl yapıldığını ve Kum’da devrim sonrası yaşanan olayları detaylı bir şekilde aktarıyor.

Paris kısmında, Ayetullah Humeyni’nin devrimi gerçekleştirmek için yaptığı yazışmalar ve onun Beyaz Saray’la olan bağlantıları da önemli bir yer tutuyor. Atalı, Humeyni’nin Fransa’ya taşınmasının, devrimin Amerika’yla ilişkilerini nasıl dönüştürdüğüne dair bilgiler sunuyor. Ayrıca, kitabın ikinci kısmında devrimin sonrasındaki trajediler, özellikle Kum şehrindeki olaylar üzerinde duruluyor. Tahran’ın, devrim için uygun bir yer olarak kabul edilmediği ve Kum’a yönlendirilmesinin ardındaki politik sebepler de anlatılıyor.

Kitapta Anlatılan Kahramanlar: Gerçek Mi, Hayal Mi?

Kitabında yer alan kahramanlar hakkında sorulan soruya Atalı, hem evet, hem de hayır yanıtını verdi. Atalı, kitabındaki pek çok karakterin gerçek kişiler olduğunu ve onların hayatlarından izler taşıdığını söyledi. 100’den fazla Hizbullah zindanında kalmış, hem erkek hem de kadın mahkumlarla yaptığı röportajlar eserin yazılmasında önemli bir rol oynamıştır. Email, Skype ve WhatsApp gibi iletişim araçlarıyla bu kişilerle irtibat kurarak, onların gerçek hikayelerini dinlemiş ve eserine yansıtmıştır.

Kitabın kahramanı olan Fatma karakteri ise, Atalı’nın yakın arkadaşıdır. 17 yaşına kadar yaşadığı dönemi anlatırken, onun gerçek yaşamından esinlenilmiştir. Atalı, yazarken bu kahramanın iç dünyasını ve yaşadığı zorlukları derinlemesine hissettiğini belirtti. Cezayirli Cemile ve Sabri Afşar gibi diğer gerçek figürlerin de romanda yer bulduğunu ve onların trajedilerini okurlarla paylaştığını vurguladı.

Yazarken Karşılaşılan Psikolojik Zorluklar ve Duygusal Mücadele

Atalı, kitabı yazarken psikolojik açıdan büyük bir travma yaşadığını itiraf etti. İdam edilmiş 12-15 yaşındaki kızların hikayeleri, yazma sürecinde en derin etkileri yaratmıştır. Bu tür bir eseri yazarken normal bir ruh haliyle devam etmek mümkün değildir. Atalı, zaman zaman yazarken hıçkıra hıçkıra ağladığını ve acı beynine vurduğunda kendini adeta zindanın içindeymiş gibi hissettiğini ifade etti. Ancak, bu tür duygusal zorluklar ona eserini tamamlamak konusunda daha fazla ilham verdi. Zindandaki kadınların ve çocukların dramını yazmak, onun için bir vicdan borcu haline gelmişti.

Atalı, yazarken asla vazgeçmediğini ve her defasında yazma arzusunun daha da güçlendiğini belirtti. Zindanlardan ve o dönemin zor koşullarından aktardığı gerçeklerin, okurlarına insanlık dramını anlatmak için bir sorumluluk haline geldiğini söyledi.

Asif Ata’dan Aldığı İlham: “Öyle Yaz Ki, Silemesinler!”

Atalı, yazarken kendisine ilham veren en önemli kişiden biri olarak Asif Ata’yı gösterdi. Ata’nın ona verdiği öğüt şöyleydi: “Öyle yaz ki, silemesinler.” Yazar, kitabını yazarken her satırın özgün olmasına özen gösterdi ve her şeyin doğal, doğru ve inandırıcı olmasına dikkat etti. Eserinin kalıcı olmasını isteyen Atalı, kitabını sadece edebi bir çalışma olarak değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk olarak yazdığını belirtti.

Siyasi Sorunlar ve Devrimin Etkileri

Röportajda Atalı, İslam Devrimi’nin sadece bir politik dönüşüm olmadığını, aynı zamanda insanlık tarihine önemli izler bırakan bir travma olduğunu vurguladı. Tahran’daki devrimci süreç, sadece bir halk hareketi değil, politik ve dini açıdan yapılan manipülasyonların bir parçasıydı. Atalı, İran devriminin ve onun yarattığı sosyal travmaların toplum üzerinde silinmez izler bıraktığını belirtti. Devrimin halkı ne şekilde şekillendirdiği ve buna karşı nasıl bir psikolojik hasar oluşturduğunu, eserinde derinlemesine analiz etti.

Eluca Atalı, eserlerinde sadece bir tarihsel olayın betimlemesi yapmakla kalmaz, aynı zamanda insanların içsel mücadelesini, devrimlerin toplumsal etkilerini ve bireylerin bu süreçlerde nasıl ezildiğini de okuyucuya aktarmayı başarmıştır.

Sonuç: Bir Yazarın Toplumsal Sorumluluğu ve Mesajı

Eluca Atalı, yazarlığı sadece bir edebi faaliyet olarak görmemekte, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk olarak kabul etmektedir. “İran Hizbullah Zindanında” adlı eseri, devrimin neden olduğu travmaların, insanlık üzerindeki etkilerinin, sosyal adaletsizliklerin ve politik manipülasyonların bir yansımasıdır. Atalı, yazarken gerçeklerin peşinden gitmek ve zulmü en çarpıcı şekilde aktarmak için mücadele etti. Onun eserleri, sadece tarihî bir belge olmanın ötesinde, geleceğe bir uyarı niteliği taşımaktadır.

Eluca Atalı’nın eserlerinde işlediği konular, hala geçerliliğini koruyor ve insanlık tarihindeki benzer travmaların önlenmesi gerektiğini hatırlatıyor.

(GHA)

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Eluca Atalı, “İslam Devrimi ve Sonrasındaki Felaketi” Röportajında Anlatıyor
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Giriş Yap

Güncel Haber Ajans ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin