Kastamonu / Özel Köşe Yazısı
Kastamonu bugün, üç ayrı intihar vakasıyla derin bir üzüntüye gömüldü. İhsangazi, Taşköprü ve Boyundurcak köylerinde yaşanan olaylar, sadece yakınlarını değil, tüm kenti yasa boğdu.
Günün ilk vakasında, sadece 20 yaşında olan A.K., girdiği bunalım sonucu ahırda yaşamına son verdi. Genç yaşta hayata veda eden A.K., hem ailesinin hem de köy halkının yüreğini dağladı. İkinci vaka, Kastamonu-Taşköprü karayolu üzerindeki bir traktör bayisinde yaşandı. Henüz nedeni bilinmeyen sebeplerle 31 yaşındaki K.P., pompalı tüfekle intihar ederek hayatını kaybetti. Üçüncü olayda ise 70 yaşındaki K.D., evinin tavanına iple kendini asarak yaşamına son verdi.
Sessiz Çığlık: Ruh Sağlığına Dikkat
Bu vakalar, toplumsal ruh sağlığının ne kadar hassas bir konu olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Depresyon, bunalım ve yalnızlık, görünmez ama hayatı tehdit eden birer sağlık sorunudur. Bu nedenle hem aileler hem de toplum olarak, bu belirtileri gören bireylere erken müdahale ve destek sağlamak büyük önem taşıyor.
Uzmanlar, özellikle gençlerin psikolojik destek mekanizmalarına erişimini kolaylaştırmanın hayati olduğunu belirtiyor. Psikolojik destek hatları, rehberlik ve danışmanlık merkezleri, kriz dönemlerinde hayat kurtarıcı bir rol oynayabilir.
Toplumsal Sorumluluk ve Farkındalık
İntihar vakaları, sadece bireysel değil toplumsal bir sorumluluğu da beraberinde getiriyor. Komşuluk, arkadaşlık ve aile bağlarının güçlendirilmesi; yalnızlık ve izolasyonun önlenmesi, ruh sağlığının korunmasında kritik öneme sahip.
Kastamonu’daki bu üç intihar, hepimize sessiz çığlıkları duyma ve toplum olarak dayanışmayı artırma çağrısı yapıyor. Unutulmamalıdır ki, zamanında gösterilen ilgi ve destek, bir hayatı kurtarmak için yeterli olabilir.