Geçtiğimiz Cuma günü, “Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” ikinci toplantısını gerçekleştirdi. Ancak bu buluşmanın detayları, kamuoyundan sıkı bir gizlilikle saklanıyor. Toplantı tutanaklarının tam 10 yıl boyunca açıklanmaması kararlaştırıldı. Şeffaflık vurgusuyla bilinen CHP’nin bile bu gizlilik kararına destek vermesi, kamuoyunda şaşkınlık ve tepki yarattı.
Komisyonun içinde Hüda-Par ve PKK mensuplarının da yer aldığı iddiaları dolaşıyor. Bu durum, halkın “Neyi saklıyorsunuz?” sorusunu daha da anlamlı kılıyor. Halk, kendisini temsil edenlerin kararlarından haberdar olmak istiyor.
Halktan Saklanan Nedir?
Prf. Dr. Kutlu Parti Genel Başkanı Yusuf Hallaçoğlu, “Halktan neyi gizliyorsunuz?” diye soruyor. PKK’nın 12 Haziran’da 20 maddelik taleplerini açıkladığı günümüzde, bu gizlilik kararının anlamı ne? Eğer PKK silah bırakacaksa, bunun neyi saklanacak? Af kararı alınacaksa, bunu Meclis’te açıkça karara bağlamazlar mı? Görevden alınan belediye başkanlarının geri dönmesi nasıl gizlenebilir? Hallaçoğlu’nun bu soruları, kamuoyunda yankı buluyor.
BOP ve Anayasa Değişiklikleri İddiaları
Gizlilik kararının arkasında Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) etkileri olduğu yönünde ciddi tartışmalar var. Anayasa’nın 42. maddesine Türkçe dışında başka dillerde eğitim hakkı eklenmesi ve 66. maddenin değiştirilmesi gibi planların olduğu konuşuluyor. Bu maddeler, milletin hassasiyetle yaklaştığı ve asla kolayca kabul etmeyeceği konular olarak öne çıkıyor.
Bu durum, Türkiye’nin birliğini ve bütünlüğünü zedeleyebilecek büyük değişikliklerin kapısını aralamak anlamına geliyor. Toplumun geniş kesimleri, bu tür önemli değişikliklerin kapalı kapılar ardında değil, açık bir şekilde tartışılmasını talep ediyor.
Şeffaflık Söylemi ile Çelişen Uygulama
Türkiye’de siyasetçiler, sık sık şeffaflık ve hesap verebilirlik vaatleriyle seçmenlerin karşısına çıkıyor. Ancak “Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu”nun aldığı bu uzun süreli gizlilik kararı, bu vaatlerle tamamen çelişiyor. CHP’nin de bu karara destek vermesi, siyasi partilerin söylemleri ile uygulamalarının ne kadar tutarsız olabileceğini gözler önüne seriyor.
Millet Cevap Bekliyor
Toplumun talebi net: Bu süreç tamamen şeffaf olmalı, saklanacak hiçbir konu kalmamalıdır. Unutulmamalıdır ki, iki kişiden fazla sır kalmaz. Karanlıkta tutulmaya çalışılan gerçekler er ya da geç ortaya çıkar.
Yusuf Hallaçoğlu’nun sözleriyle, “Millet, kimin neyi sakladığını ve hangi kararların arka kapılarda alındığını öğrenmek istiyor. Bu karanlık perde artık kalkmalı” diyor.
Bu süreç, Türkiye’nin geleceğini doğrudan ilgilendiriyor. Halkın bilme hakkı, demokratik bir devletin temel taşıdır. Gizlilik perdesi arkasında alınan kararlar, toplumsal güveni zedeleyebilir. Bundan sonra yapılacak her açıklama, toplumun beklentilerini karşılamak zorunda