Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, Macaristan’a gerçekleştirdiği ziyaret sırasında bir grup gazetecinin sorularını yanıtladı. Kurtulmuş, hem Meclis’te yürütülen komisyon çalışmalarına hem de sürecin geleceğine dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
“Bisiklet tek pedalla sürülmez”
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun oy birliğiyle karar almasının önemine değinen Kurtulmuş, komisyonun yasa hazırlayan değil, süreci çerçevelendiren bir yapıda olduğunu vurguladı.
Kurtulmuş, “Bisiklet tek pedalla sürülmez. Bisikletin dengeli yürümesi için iki pedalın da çevrilmesi lazım. Herkes üzerine düşeni yapacak” ifadelerini kullandı.
İmralı ve örgütün tasfiyesi
TBMM Başkanı, sürecin kilit noktasını Abdullah Öcalan’ın örgütün tasfiyesine dair açıklamaları ve ardından Süleymaniye’de silahların sembolik olarak yakılması olarak gösterdi. Silahların teslim edilmesinin “Türk kamuoyunu tatmin edecek şekilde” ortaya konulması gerektiğini belirten Kurtulmuş, örgütün tüm bileşenleriyle İmralı’nın çağrısına uymasını şart olarak niteledi.
“Meclis bütün yasal düzenlemeleri yapsın, ondan sonra örgüt adım atsın anlayışı olamaz” diyen Kurtulmuş, örgütün önce kendini feshetmesi gerektiğini ifade etti. Suça karışmamış örgüt üyeleri için düzenlemelerin daha kolay olacağını, ağır cezalılar konusunda ise şu aşamada somut bir şey söylemek istemediğini belirtti.
Anadilde eğitim ve resmi dil tartışması
Kamuoyundaki Kürtçe anadilde eğitim tartışmalarına da değinen Kurtulmuş, “Türkçe’nin dışında herhangi bir ikinci dilin resmi dil olarak kabul edilmesi konuşulamaz” dedi. Anadilin “ana sütü kadar helal” olduğunu belirten Meclis Başkanı, dilin ayrımcılık aracı yapılmaması gerektiğini vurguladı.
Suriye ve Rojava mesajı
Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) Suriye hükümetiyle entegrasyon girişimine ilişkin bir soruya yanıt veren Kurtulmuş, Türkiye’nin kırmızı çizgisinin başından beri Suriye’nin toprak bütünlüğü olduğunu ifade etti.
“Allah korusun böyle bir sonucun ortaya çıkmasını istemeyiz” diyen Kurtulmuş, sahadaki gelişmeleri tespit edecek kurumların güvenlik birimleri olduğunu, silahların bırakılıp bırakılmadığının bu kurumlar tarafından belirleneceğini söyledi.