featured
  1. Haberler
  2. Köşe Yazıları
  3. Trump Geldi, Gördü, Düzeni Bozdu: İslam Dünyasında Yeni Dönem mi Başlıyor?

Trump Geldi, Gördü, Düzeni Bozdu: İslam Dünyasında Yeni Dönem mi Başlıyor?

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yazan: Mehmet Açık – GHA Köşe Yazısı

Dünya siyasetinin sahnesinde herkes bir rol üstlenmiş durumda. Kimileri diplomasiyle, kimileri silahla, kimileri ise “gösteriyle” etkili olmaya çalışıyor. Donald Trump, bu üçünü de aynı anda kullanan nadir figürlerden biri. Körfez turunda attığı adımlar, sadece milyar dolarlık anlaşmalar değil, sembollerle dolu bir “medeniyet müdahalesiydi.”

1. Suudi Sarayında Kadın Protokolü: Sembollerle Bir Devrim

Trump, Suudi Arabistan’a kadınsız geldi. Ancak Riyad’da onu karşılayan heyetin içinde kadınlar da vardı. Bu ilk bakışta sadece bir “protokol detayı” gibi görünse de aslında Suudi Arabistan’ın yüzyıllık toplumsal dokusuna atılmış sembolik bir çizikti. İslam peygamberinin yurdu olan bu topraklarda, haremlik-selamlık gibi sosyal ayrımlar, toplumsal yapının kutsal dokusu gibiydi.

Trump’ın kadınlarca karşılanması, İslam dünyasında bir dönemin kapandığını, belki de Batı tarzı bir modernleşmenin – kimilerine göre sekülerleşmenin – başladığını ilan eder gibiydi.

Bu bir tür İslam Rönesansı mıydı?

Yoksa bir “medeniyet mücadelesinde geri çekilme” mi?

Bu sorular önümüzdeki yıllarda daha çok sorulacak.

2. Kissinger’ın Sözünün Hayat Bulduğu An: Düşmanla Aynı Karede

“Amerika’nın görevi dünyadaki sorunları çözmek değil, onları çıkarları için kullanmaktır.”

Henri Kissinger’in bu sözü Trump döneminde ete kemiğe büründü.

ABD’nin terörist ilan ettiği, hakkında milyon dolarlık ödül koyduğu kişilerle aynı karede poz veren Trump, sadece siyasi değil, ahlaki normları da hiçe saydı.

Bunu yadırgamadık.

Çünkü “İslami terör” söylemini dillerinden düşürmeyen çevreler, o yapıları gerektiğinde araçsallaştırmaktan hiç çekinmedi.

Bu da bir tür riyakârlığın küresel versiyonu.

3. Golani’ye Değil Erdoğan’a Mesaj mı?

Trump’ın Suriye Cumhurbaşkanı zannettiği Golani’ye söylediği,

“Yabancı teröristleri Suriye’den çıkar!”

şeklindeki talimatın yankısı, ilginç bir şekilde Türkiye’den geldi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’deki yasa dışı silahlı gruplara hitaben:

“Silahlarınızı bırakın ve Suriye’yi terk edin. Direnen olursa karşısında Türk ordusunu bulacaktır.”

açıklamasında bulundu.

Bu, bir dönemin kapanışını sembolize eden bir çıkıştı.

Çünkü uzun yıllar boyunca NATO istihbarat raporlarıyla teslim edilen, sınırlarımızdan geçen yabancı savaşçılar, şimdi “Türkiye’nin güvenliğine tehdit” sayılıyordu.

Ve bu söylem, “gönderin gemileri, Yemen’e taşıyalım” aşamasına geldi.

4. Arap Baharı Nerede Bitti? Sekülerleşme Nerede Başladı?

Arap Baharı coğrafyasına baktığımızda dikkat çekici gelişmeler yaşanıyor:

• Tunus, İslam’ı anayasa maddesi olmaktan çıkardı.

• Suudi Arabistan, haremlik-selamlık ayrımını kaldırdı.

• Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn gibi ülkeler, İbrahim Anlaşması ile İsrail’le diplomatik ilişki kurdu, İslami normlardan uzaklaştı.

• Cuma hutbelerinde siyaset yasaklandı, dini kurumlar merkezden kontrol edilmeye başlandı.

Ve şimdi sırada MEVALİ olarak adlandırılan coğrafyalar:

Mısır ve Türkiye.

Bu iki ülke, bir zamanlar İslam dünyasının entelektüel ve siyasi önderleri olarak görülürken, şimdi küresel düzenin yeni senaryolarında sekülerleştirilecek son kale gibi konumlandırılıyor olabilir mi?

5. Devlet Maaşlı Din Adamları Çağı Sona mı Eriyor?

Bu yazının en dikkat çekici iddiası belki de budur:

“Yirmi yıl sonra, devlet destekli din ve devlet maaşlı din adamı olmayan bir dünyada yaşayacağız.”

Bunun altını doldurmak gerekir.

Dinin kamusal alandaki rolü, devletin tekelinden çıkacak mı?

Din adamları maaşla değil, toplumdan doğrudan gelen taleple mi şekillenecek?

Bu durum, dinin özgürleşmesi midir, yoksa kamu otoritesinin dini denetim gücünün zayıflaması mı?

Bu da önümüzdeki yüzyılın en büyük tartışmalarından biri olmaya aday.

Sonuç Yerine:

Trump, belki de farkında olmadan, İslam dünyasında bir dönemin perdesini araladı.

Kimi zaman parasal gücüyle, kimi zaman diplomatik aykırılığıyla, kimi zaman ise sadece “Trump vari” tavrıyla…

Ama kesin olan şu:

Trump geldi, gördü ve düzeni bozdu.

Kimileri ona “damızlık koç” benzetmesi yaptı, kimileri ise sadece “siyasi bir şovmen” dedi.

Ama hiçbirimiz, onun etkilerini görmezden gelemedik.

Bu yazıda yer alan düşünceler yazar Mehmet Açık’a aittir. GHA’nın editoryal çizgisini yansıtmayabilir.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Trump Geldi, Gördü, Düzeni Bozdu: İslam Dünyasında Yeni Dönem mi Başlıyor?
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Giriş Yap

Güncel Haber Ajans ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin