HALKIN SESİ
Bu ülkede artık hiçbir şeye şaşırmıyoruz.
Tam “yok canım, bu kadar da olmaz” dediğimiz anda, daha beteri gelip beynimizi yakıyor.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü sahte diploma soruşturması, sadece bir adli dosya değil; sistemin her hücresine işlemiş çürümenin resmidir. İddianameye göre, yaklaşık 400 akademisyen usulsüz yollarla doçentlik ve profesörlük unvanı aldı. Bunların arasında mühendisler, doktorlar, psikologlar, eczacılar ve hukukçular var.
Üstelik bu unvanlar, sahte e-imzalar ve çalıntı kimlik bilgileriyle devletin en kritik kurumlarının sistemlerine sızılarak elde edildi. BTK, YÖK, MEB ve 14 üniversitenin yönetici hesapları ele geçirildi. Yetkisiz erişimle, olmayan mezuniyet kayıtları sisteme işlendi, olmayan ders notları eklendi.
Gençleri Eğiten Sahtekârlar
Bu kişiler sadece makam odalarında oturmadı.
Üniversite sıralarında öğrencilerin karşısına “hocam” olarak çıktı.
Tıp fakültesinde ameliyat masasına girecek doktor adayını eğittiğini sandı.
Mühendislikte geleceğin projelerine imza atacağını düşünen gençlere ders verdi.
Hukuk fakültesinde “adalet” anlattı.
Sonuçta ortaya sahte diplomalıların yetiştirdiği yeni mezunlar çıktı.
Skandalın Boyutu
Soruşturmada ortaya çıkan detaylar, aklın sınırlarını zorluyor:
• Depremde vefat eden kişilerin kayıtları silinip, bu kimliklerle sahte mezuniyet belgeleri üretildi.
• Bu belgeler karşılığında 250 bin TL ile 2,5 milyon TL arasında ücret alındı.
• Belgelerle sadece akademik unvanlar değil; doktor, mühendis, avukat, psikolog, eczacı gibi meslekler de “satıldı.”
• Osmanlı Padişahı II. Abdülhamid’in torunu Abdülhamit Kayıhan Osmanoğlu’nun da adı sahte mezuniyet listesinde geçti. YÖK, böyle bir kaydın olmadığını açıklarken, Osmanoğlu kişisel verilerinin izinsiz kullanıldığını belirterek suç duyurusunda bulundu.
Yargı Süreci ve Cezalar
65 sanık hakkında 5 ila 50 yıl hapis cezası isteniyor. Suçlamalar arasında:
• Kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek
• Bilişim sistemine izinsiz erişim sağlamak
• Haksız kazanç elde etmek
Daha önce de 134 kişi hakkında benzer suçlardan dava açılmıştı. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, olayın ciddiyetine dikkat çekerek, “Sahte diplomaların önüne geçmek için yasal düzenleme şart” dedi. YÖK ve üniversiteler tarafından çift yönlü soruşturma başlatıldı.
Sistem Çöktü, 85 Milyon Altında Kaldı
Artık “ülkenin çivisi çıktı” demeyeceğim.
Ne çivisi?
Sistem dediğimiz şey her alanda çöktü. Biz 85 milyon, bu çöküşün altında kaldık.
Doktora gideceksin, diploması sahte mi?
Ya aldığı eğitim sahte diplomalı hocadan mı?
Bilmiyorsun. Bilemezsin.
Her gün bir önceki skandalı aratıyor.
Ve biz, “yok canım, o kadar da olmaz” dedikçe…
O kadar da oluyor. Hem de fazlasıyla.