featured
  1. Haberler
  2. Köşe Yazıları
  3. Hakkedeni Alkışlarız

Hakkedeni Alkışlarız

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Mehmet Açık

Yeni Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Safi Arpaguş, göreve gelir gelmez farkını ortaya koydu.

Henüz koltuğa oturur oturmaz verdiği ilk mesaj, sade, mütevazı ve halkın vicdanına hitap eden bir anlayışın habercisiydi.

İlk icraatı dikkat çekiciydi:

Kendisine tahsis edilen altı kişilik koruma ekibini ikiye indirdi.

Gösterişten uzak, güvenlik kadar da tevazuya önem veren bir tercih…

Ardından, makam araçları konusuna el attı.

Önceki dönemde kullanılan üç Mercedes binek ve bir VIP Mercedes yerine, Diyanet garajındaki yerli TOGG ve bir Passat ile yola devam etti.

Bir başkanın neye bindiği, aslında nasıl bir zihniyete sahip olduğunun da göstergesidir.

Arpaguş’un bu kararı, lüksü değil, hizmeti öne çıkaran bir duruşun ifadesidir.

İcraat sadece arabayla, korumayla sınırlı kalmadı.

Göreve geldiği ilk Cuma hutbesinde de farkını hissettirdi.

Uzun zamandır siyasetin gölgesinde kalan minberleri, yeniden ibadetin merkezine taşıdı.

Ali Erbaş döneminde sık sık gündeme ilişkin siyasi göndermelerle dikkat çeken hutbeler yerine, Arpaguş döneminde birleştirici, vicdana hitap eden, insanı Allah’a yaklaştıran bir dil tercih edildi.

Kavga eden değil, kucaklayan; ayıran değil, birleştiren bir anlayış…

Ve bu anlayış, hem Diyanet camiasında hem toplumda yankı buldu.

Bu ülke, yanlışı cesaretle eleştiren ama doğruyu da gönülden alkışlayan insanlara muhtaç.

Prof. Dr. Safi Arpaguş’un attığı bu sade ama anlamlı adımlar, işte o alkışı hak ediyor.

Lüks araçlarla, kalabalık koruma ordularıyla, protokol kibriyle değil…

Milletin dini duygularına hizmet edecek bir tevazu anlayışıyla…

Gerçek bir Diyanet geleneğini yeniden inşa etmenin ilk taşlarını koydu.

Ancak burada bitmiyor mesele.

Çünkü Diyanet, yalnızca bir kurum değildir; bu ülkenin manevi hafızasıdır.

Ve o hafızanın en güçlü temeli, Mustafa Kemal Atatürk’tür.

Unutulmamalıdır ki, Diyanet İşleri Başkanlığı Atatürk’ün bizzat kurduğu bir kurumdur.

Cumhuriyetin laik yapısı içinde, din hizmetinin devlet çatısı altında yürütülmesini sağlayan bu kurum, hem inancı koruyan hem de istismardan uzak tutan bir denge unsuru olmuştur.

Bu nedenle Prof. Dr. Arpaguş’un önünde çok önemli bir sorumluluk duruyor:

Önceki başkanın yaptığı hataya düşmeden, büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü her zaman rahmet ve minnetle anmak.

Çünkü Atatürk’süz bir Diyanet, kökünden koparılmış bir çınar gibidir.

Kökü olmadan gövde ayakta durmaz.

Gölgede huzur bulunmaz.

Yeni başkana düşen görev, sade bir yönetimden çok daha fazlasıdır.

O, bir zihniyet değişiminin sembolü olmalıdır:

Tasarrufun, mütevazılığın, liyakatin ve saygının sembolü…

Toplumu kutuplaştırmadan, dinin birleştirici gücünü yeniden hatırlatmanın sorumluluğu…

Bugün “hakkedeni alkışlamak” işte bu yüzden önemlidir.

Eleştirinin değeri kadar, takdirin de kıymetini bilmeliyiz.

Ve biz, bugün gönülden söylüyoruz:

Tebrikler Prof. Dr. Safi Arpaguş!

Diyanet’in çatısına yeniden sade bir vicdan sesi getirdiğiniz için…

Lüksten, gösterişten uzak durup, halkın kalbine hitap ettiğiniz için…

Ve Atatürk’ün kurduğu kurumun özüne dönme cesareti gösterdiğiniz için.

Hakkedeni alkışlıyoruz.

Mehmet Açık

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Hakkedeni Alkışlarız
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Giriş Yap

Güncel Haber Ajans ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin