İran Yanlısı Iraklı Şii Milislerin Sessizliği ve ABD’nin Finansal Silahları
Ortadoğu’da tansiyon yükselirken, son İran-İsrail çatışmasında dikkat çeken bir gelişme yaşandı. Suudi Arabistan merkezli Şarkul Awsat gazetesinin analizine göre, İran yanlısı Iraklı Şii milis gruplar, İsrail’in 200’den fazla savaş uçağı ve 300 balistik füzesinin Irak semalarından İran’a saldırmasına rağmen, müttefiklerini savunmak için hiçbir karşılık vermedi.
Buna karşılık, Yemen’deki küçük Husi milisleri, beklenmedik şekilde İsrail gemilerine saldırmaya ve füze fırlatmaya devam etti. Peki, İran yanlısı Iraklı milislerin bu sessizliği neye bağlı?
ABD’nin Finansal Baskı Stratejisi
Şarkul Awsat, bu durumu ABD’nin İran ve müttefiklerine yönelik uyguladığı finansal baskı araçlarına bağlıyor. ABD, Ortadoğu’daki politik ve askeri hamlelerini sadece doğrudan silah gücüyle değil, aynı zamanda ekonomik ve finansal yöntemlerle de destekliyor. İşte o güçlü finansal silahlar:
• New York Federal Rezerv Bankası:
ABD, petrol satış gelirlerinin dolar cinsinden yatırıldığı bu bankayı stratejik bir güç aracı olarak kullanıyor. Bağdat’tan Washington’a giden para transferlerinin geciktirilmesi veya engellenmesi, Irak hükümeti ve milisler üzerinde doğrudan ekonomik baskı yaratıyor. Bu da milislerin operasyonel kabiliyetlerini sınırlıyor.
• Yabancı Hesaplar Vergi Uyum Yasası (FATCA):
Uluslararası finansal işlemleri sıkı şekilde kontrol eden bu yasa, Irak bankalarının dolarla yaptığı transferleri izleyerek finansman kaynaklarını daraltıyor.
• SWIFT Sistemi Üzerinden Para Transferlerinin Kontrolü:
ABD, SWIFT ağı üzerinden dolar transferlerini takip ederek İran bağlantılı milislere fon akışını engelliyor, böylece milislerin savaş kabiliyetleri zayıflatılıyor.
• İran ile İş Birliği Yapan Bankaların Yaptırım Listesine Alınması:
2023-2024 yıllarında Washington, İran ve Suriye’ye dolar kaçakçılığı yapmakla suçladığı 14 Irak bankasına kısıtlamalar getirerek, milislerin finansman kanallarını daha da kuruttu.
Bölgesel ve Ekonomik Yansımalar
Bu finansal ambargolar, İran yanlısı milislerin Irak’taki hareket alanını ciddi şekilde kısıtlamış durumda. Sadece askeri değil, ekonomik açıdan da izolasyona uğrayan bu gruplar, operasyonlarını büyük ölçüde sınırlandırıyor. Bu durum, Irak hükümetinin ABD ile olan ilişkilerinde ve bölgedeki güç dengelerinde yeni bir sayfa açıyor.
Öte yandan, Yemen’deki Husi milisleri, bu baskıya rağmen aktif şekilde saldırılarını sürdürüyor. Husi grubunun bağımsız hareket kabiliyeti ve farklı finansman kaynaklarına erişimi, bölgesel güç dengelerini karmaşıklaştırıyor.
ABD’nin Dolara Dayalı Politikası: Yeni Soğuk Savaş
ABD’nin Ortadoğu’da uyguladığı bu ekonomik savaş, yeni bir soğuk savaş dönemi olarak da yorumlanabilir. Petrol gelirlerinin dolar üzerinden kontrolü, SWIFT ve FATCA gibi finansal araçlarla birleşince, bölgedeki İran destekli gruplar için büyük bir handikap oluşturuyor. Bu yöntemler, doğrudan çatışmadan çok daha kalıcı ve yıkıcı sonuçlar doğurabiliyor.
Sonuç: Ekonomik Kuşatma ve Gelecek Perspektifi
Ortadoğu’da yaşanan bu gelişmeler, sadece bölge ülkelerini değil, küresel enerji piyasalarını, uluslararası ticaret yollarını ve büyük güçlerin politikalarını da yakından etkiliyor. İran yanlısı milislerin sessiz kalması, bu yeni finansal kuşatmanın etkisini gösterirken, ABD’nin bu stratejiyi ne kadar sürdürebileceği ve bölgedeki diğer aktörlerin buna nasıl karşılık vereceği ise ilerleyen dönemde büyük önem taşıyor.
Ekonomik savaşın ağır bastığı bu yeni dönemde, bölgesel barış ve istikrarın sağlanması için diplomatik kanalların açılması ve ekonomik ilişkilerin normalleşmesi kritik önemde olacaktır.
