Mehmet Açık
Bir milletvekilinin görevi nedir? Yasama faaliyetlerine katılmak, halkın sorunlarını meclise taşımak, kamu kaynaklarının adaletli kullanılıp kullanılmadığını denetlemek değil mi? Peki bu milletvekili aynı zamanda devletten ihale alıyorsa, soralım: Denetleyen mi olacak, ihaleye giren mi?
AKP Gaziantep Milletvekili Mehmet Eyup Özkeçeci, yine kamuoyunun gündeminde. Bu kez Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu’ndan 9,2 milyon TL’lik kömür çuvalı ihalesi aldı. Daha önce de kamudan toplam 177 milyon TL değerinde ihale almıştı. Üstelik sosyal yardımlarda kullanılacak olan bu çuvalların üzerinde “Para ile satılamaz” ibaresi yer alacak. Ne garip değil mi? Para ile satılmıyor ama üretim ihalesi bir vekilin şirketine veriliyor.
Bu artık bir istisna değil, bir sistem sorunu. Meclis sıralarında oturan bazı isimler, iş bitirici siyaset değil, ihale kovalayan tüccar görüntüsü veriyor. Bu görüntü sadece bireyleri değil, siyaseti de yıpratıyor. Halkın temsilcisi, halkın cebinden çıkan parayla zenginleşiyor. Ve bunu da “Ben ticaret erbabıyım” diyerek meşrulaştırmaya çalışıyor.
Burada mesele sadece bir çuval değil. Mesele, devletle vekil arasındaki çizginin silinmiş olmasıdır. Mesele, halkın vekiline duyduğu güvenin her ihaleyle biraz daha aşınmasıdır.
Bir milletvekilinin kamu ihalesi alması, ahlaki zemini zayıf bir alanda dolaşması demektir. Kanun yapıcı koltuğunda oturup aynı anda devletle ticaret yaparsan, neyin denetçisisin, neyin tarafısın?
Bu durumdan şikayet etmeyenlerin, görmezden gelenlerin, “O da çalışıyor” diyerek savunanların unutmaması gereken bir şey var: Siyaset halka hizmet için yapılır, ihale avcılığı için değil.
Yarın seçim geldiğinde, halk sandıkta sadece vaade değil, vicdanına da oy verecek.