featured
  1. Haberler
  2. Köşe Yazıları
  3. Sonuç Mu, Yoksa Göz Yumulan Bir Gerçek Mi?

Sonuç Mu, Yoksa Göz Yumulan Bir Gerçek Mi?

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Belgin Uyar

Son yıllarda dikkat çeken bir tablo var:

Türkiye’nin dört bir yanından gelen benzer haberler…

Bir genç kadın, balkondan “düştü.”

Bir genç adam, “intihar etti.”

Bir anne, “dengesini kaybetti.”

Ve her defasında aynı cümleyle karşılaşıyoruz:

“Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.”

Ne var ki bu soruşturmaların çoğu, birkaç satırdan öteye geçmiyor.

Dosyalar kısa sürede kapanıyor, sonuç hep aynı kalıyor: İntihar, düşme, kaza…

Ama bu kelimeler, toplumun içine sinmiyor. Çünkü ardında sessiz bir kuşku, bastırılmış bir vicdan sesi var.

Olayların Arkasındaki Sessizlik

Balkondan düşme ya da atlama vakaları sadece birer “olay” değil, birer toplumsal alarmdır.

Çünkü bir ülkede insanlar neden bu kadar çok düşer, atlar ya da intihar eder?

Ya da daha ağır bir soru: Gerçekten kendi iradeleriyle mi?

Olayların bir kısmında tanık yok, kamera yok, net bir delil yok.

Ama buna rağmen, çoğu zaman raporlar birkaç sayfada bitiyor.

Kolluk görevlileri “her zamanki” ifadeleriyle tutanak düzenliyor.

Savcılar da yoğunluk ve personel yetersizliği içinde, dosyaları kısa sürede sonuçlandırıyor.

Ama bu hız, bazen adaletin önüne geçiyor.

Bir Cümleyle Kapatılan Hayatlar

“Balkondan atlayarak yaşamına son verdi.”

Bu cümle bir haberde sıradan bir satır gibi geçebilir.

Ama o satırın gerisinde bir yaşam, bir anne, bir çocuk, bir kardeş, bir umut vardır.

Bir insanın ölümünü bu kadar kolay etiketleyebilmek, toplumun vicdanını köreltir.

Adli tıp uzmanları, psikiyatristler ve hukukçular yıllardır aynı uyarıyı yapıyor:

Her ölüm kendi içinde bir dosyadır.

Her dosya bir hikâye taşır.

Bu hikâyelerden bazıları sadece psikolojik çöküş değil, aynı zamanda şiddet, baskı, tehdit, hatta işkence izleri taşır.

Kolluk Görevlilerine Düşen Sorumluluk

Elbette polis ve jandarma zor bir görev yürütüyor.

Gecesi gündüzü olmayan bir meslek, her an tehlikeyle iç içe.

Ancak bu, bazı soruşturmalarda kolaycı yollara sapılmasını meşru kılmaz.

Bir olayı “intihar” diye kayda geçirmek, bazen bir ihmali örtmek anlamına gelebilir.

Bazen de gerçeğin üzerini sessizce örten bir perdeye dönüşür.

Sayın savcılarımıza, adaletin ilk halkasında görev yapan kolluk birimlerine buradan sesleniyorum:

Her “balkondan düşme” olayı aynı değildir.

Her “intihar” gerçekten intihar değildir.

Bazı düşüşlerin arkasında baskı, bazı sessizliklerin arkasında korku vardır.

Gerçek adli soruşturma, bu sessizlikleri çözebildiği oranda adalete hizmet eder.

Toplumsal Güvenin Erozyonu

Bugün vatandaş, adli haberi okurken “acaba?” diye sormaya başladıysa, bu sıradan bir güvensizlik değil; adalete olan inancın zedelenmesidir.

Bir toplumun ayakta kalmasını sağlayan şey, mahkeme kararlarından çok, adaletin hissedilir olmasıdır.

Eğer insanlar artık “düştü mü, atıldı mı?” diye sorguluyorsa, orada devletin adalet refleksi zayıflamış demektir.

Adalet duygusunu yitiren bir toplum, sadece yasalarla değil, korkuyla yönetilmeye başlar.

Bu da her birimizin özgürlüğünü, yaşam hakkını ve güven duygusunu sessizce kemirir.

Gerçek Ne Zaman Ortaya Çıkar?

Gerçek, bazen olay yerinde bir ayakkabının yönünde saklıdır.

Bazen bir komşunun duymadığı çığlıkta, bazen bir kameranın silinen saniyelerinde.

Ama her defasında birilerinin dikkatinden kaçar, birilerinin “boş ver” dediği noktada kaybolur.

İşte o kaybolan saniyeler, bir insanın kaderini değiştirir.

Son Söz

Bu nedenle her “şüpheli düşme” olayı, sadece bir adli vaka değil, adalet sisteminin aynasıdır.

O aynaya bakıp “gerçeği görmek” cesaret ister.

Sayın savcılarımıza, emniyet güçlerimize düşen görev budur:

Gerçekle yüzleşmek, istatistiklerle değil vicdanla çalışmak.

Unutmayalım:

Bir toplumun adaletine güven azaldıkça, balkonlar çoğalır, sessizlik büyür.

Belgin Uyar

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Sonuç Mu, Yoksa Göz Yumulan Bir Gerçek Mi?
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Giriş Yap

Güncel Haber Ajans ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin