featured
  1. Haberler
  2. Köşe Yazıları
  3. Burası Türk Yurdu: Pazarlık Masasında Vatan Olmaz

Burası Türk Yurdu: Pazarlık Masasında Vatan Olmaz

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Fatih Küpeli yazdı

Türkiye son yıllarda terörle mücadelede büyük mesafe aldı. Güneydoğu’da huzurun artması, kırsalda örgütün etkisizleşmesi, şehirlerde eski korku ikliminin ortadan kalkması… Tüm bunlar kolay kazanımlar değildi. On binlerce şehidin kanı, devletin kararlılığı ve milletin sabrıyla elde edildi. Ancak bugün, “Terörsüz Türkiye Komisyonu” adı altında yürütülen süreç, bu kazanımları hiçe sayacak bir pazarlık masasına dönüşmüş durumda.

Açık konuşuyorum; bu komisyondan hiçbir şey çıkmayacak. Çünkü ortada ne samimiyet var ne dürüstlük. O masada bulunanların bir kısmı, terörü bitirmek için değil; kendi siyasi ajandalarını güçlendirmek için oturmuş durumda.

DEM Parti, PKK ile arasına mesafe koymayan söylemlerini sürdürürken, CHP ise bir yandan demokrasi söylemi yapıyor, öte yandan İmamoğlu’nu kurtarmanın derdine düşmüş. Hedefleri, bu milletin birliğini, bütünlüğünü sağlamak değil; seçim hesaplarıyla pozisyon almak.

Abdullah Öcalan’a gelince… O da örgüt içindeki liderliğini yeniden pekiştirmenin peşinde. Tek adam olmanın hazzını yaşıyor, PKK’nın dağ kadrosunu oyalıyor. Yıllardır aynı taktik: Zaman kazanmak, terörü masada meşrulaştırmak ve devletin kararlılığını test etmek.

Eğer samimiyet olsaydı bu kadar laf kalabalığına, ön şartlara, uzun pazarlıklara gerek olmazdı.

Mesele aslında çok net: Silah bırakmak!

Terör örgütü silahı bırakır, devlet de bu adımın ardından entegrasyon sürecini planlar. Bu kadar basit.

Ama ne görüyoruz?

Biri Ankara’dan konuşuyor, biri Amerika’dan akıl veriyor, biri Suriye’den tehdit savuruyor. Kimi İmamoğlu’nu gündeme getiriyor, kimi Sultan Süleyman’dan dem vuruyor, kimi Sultan Abdülhamid üzerinden hesap yapıyor. Kimi İran’ı işaret ediyor, kimi Turan hayaliyle pazarlık yürütüyor.

Hepsi boş. Hepsi laf salatası.

Hani derler ya: “Adamın eşeğini yemeye niyeti varmış, kulakları tavşan kulağına benziyor.” İşte bu durum tam da öyle. Amaç başka, söz başka.

Bugün bu komisyondan çıkan tek sonuç, kamuoyu önünde prim yapma çabasıdır. Gerçek niyet, terörü bitirmek değil; terörü araçsallaştırarak kendi hedeflerine ulaşmak.

Türk halkını oyalıyorlar, zamanı çalıyorlar.

Oysa çözüm çok net: Silah bırakılacak, devlet kararını verecek, terör bitecek. O zaman bu millet, kardeşliği coşkuyla kucaklar.

Fakat siz ne yapıyorsunuz?

Bu meseleyi anayasaya bağlayıp işi farklı yönlere çekiyorsunuz. “Pazarlık yok” diyorsunuz ama kapalı kapılar ardında başka hesaplar yapıyorsunuz.

CHP’nin İmamoğlu’nu kurtarmak için komisyonda yürüttüğü pazarlık; Apo’nun silahı bahane ederek devletle yapmak istediği pazarlıktan bile daha büyüktür. Bu kadar açık ve net!

CHP öyle bir hale gelmiş ki, İmamoğlu’ndan başka bir şey düşünmüyor. Hatta devlet dese ki, “İmamoğlu’nu bırakalım, memleketin yarısını PKK’ya verelim,” yine de itiraz etmez. DEM zaten dünden razı.

Bu tavır, samimiyetten fersah fersah uzak.

Unutmayın: Terörle mücadele, kürsülerdeki nutuklarla değil, silahın sustuğu gün kazanılır.

Bir kez daha buraya yazıyorum: Bu komisyondan hiçbir şey çıkmayacak.

Çünkü amaç, terörü bitirmek değil; herkes kendi hesabı için terörü, silahı, Kürtleri kullanma derdinde.

Ve unutulmamalıdır ki; Burası Türk yurdu!

Vatan, pazarlık masasının konusu olamaz. Şehit kanıyla sulanmış topraklarda, terörle “orta yol” aranmaz. Burada orta yol, teslimiyetin adıdır.

1
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Burası Türk Yurdu: Pazarlık Masasında Vatan Olmaz
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Giriş Yap

Güncel Haber Ajans ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin