featured
  1. Haberler
  2. Köşe Yazıları
  3. “Eğri Bakışların Gölgesinde İnsan”

“Eğri Bakışların Gölgesinde İnsan”

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Belgin Uyar

Bir insan dürüst, erdemli ve iyi niyetli olabilir…

Ama onu anlatan kişinin bakışı çarpıtmışsa, sana ulaşan sadece bozulmuş bir görüntüdür.

Tıpkı bulanık bir aynaya yansıyan bir yüz gibi… Gerçek oradadır ama yansıma eğridir.

İnsanlar bazen kendi iç karanlıklarını, kıskançlıklarını, önyargılarını farkında olmadan başkalarının üzerine yansıtırlar.

Sonra bu yansımayı “hakikat” diye anlatırlar.

Bugün toplumda en çok bozulan şey, işte bu “algı dürüstlüğü”dür.

Birini tanımadan, onunla tek kelime konuşmadan, sadece başkalarının anlattıklarıyla yargılayan bir kitle psikolojisi oluştu.

Bir dostluk, bir itibar, bir sevgi, bir kariyer…

Hepsi birkaç cümleyle gölgelenebiliyor.

Çünkü insanlar artık duymayı, anlamaktan daha çok seviyor.

Gerçeği öğrenmek için çaba harcamak yerine, kolay olanı seçiyorlar:

“Nasıl olsa anlatan biliyordur.”

Oysa anlatan kim?

Onun ne kadar objektif olduğunu biliyor musun?

Belki kırılmış, belki kıskanmış, belki de sadece kendi egosunu beslemek için seni etkilemeye çalışıyor.

İnsan, duygularını gizleyebilir ama bakışındaki eğrilik hep bir yerden sızar.

İşte o sızıntı, söze karışır, anlatıya siner ve sonunda gerçek çarpılır.

Bir insanı tanımak, onun hakkında “birinden duymak” değil, onunla “birlikte yaşamak” demektir.

Zamanla, birinin sabrını, vicdanını, niyetini fark edersin.

Yüzeyde değil, derinlerde bir yere bakarsın artık.

O zaman anlarsın ki, söylenenle yaşanan arasında dağlar kadar fark var.

Belgin Uyar’ın sözü aslında bir hayat dersi gibidir:

“Duyduğun her şeye hemen inanma… Çünkü bazen konuşan, gerçek değil; onu anlatanın eğri bakışıdır.”

Bu cümlede saklı olan şey sadece bir uyarı değil, bir çağrıdır da:

Gerçekle söylenti arasındaki çizgiyi yeniden çizmeye, kendi gözünle görmeye bir çağrı.

Biz insanlar, ne yazık ki çoğu zaman “doğruyu” değil, “yakıştırılanı” dinliyoruz.

Birileri birini kötülediğinde, içimizde gizli bir merak beliriyor.

Hemen inanmak istiyoruz. Çünkü olumsuzluk, zihni daha çok meşgul eder.

Oysa iyilik anlatıldığında dikkatle dinleyen pek olmaz; kötülük, dedikodu, yargı daha cazip gelir.

İşte o anda vicdan sessizleşir, merak konuşur.

Ama unutmayalım; birinin haysiyetini, emeğini, onurunu sözle zedelemek, bir aynayı kırmak gibidir.

Kırılan aynayı yapıştırabilirsin ama yansıması bir daha asla eskisi gibi olmaz.

Her parçada bir çarpıklık, bir bulanıklık kalır.

O yüzden karşınızdaki insanı kendiniz tanıyın.

Birinin size “şöyledir, böyledir” demesine değil, kendi sezginize güvenin.

Gözünüzle görün, kalbinizle ölçün.

Çünkü bir insanı doğru tanımak, onun hakkında söylenenden değil, onun size hissettirdiklerinden geçer.

Hayatta en değerli erdemlerden biri, adaletli bir bakışa sahip olmaktır.

Eğrilmemiş, bulanıklaşmamış, ön yargısız bir bakış…

Bir insanı o gözle gördüğünüzde, artık kimsenin sözü sizi yanıltamaz.

Gerçek, her zaman gürültüye değil, sessizliğe saklanır.

Ve onu ancak kendi gözünüzle bakanlar görebilir.

Belgin Uyar

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
“Eğri Bakışların Gölgesinde İnsan”
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Giriş Yap

Güncel Haber Ajans ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin